AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, "Her şeyi yönetirsiniz ama belirsizliği yönetemezsiniz. Ekonomide de belirsizlik var, tedarik zincirinde bozulma oldu, arz talep dengesi bozuldu, enflasyon bilmeyen ülkeler enflasyonla tanıştı. Bu yeni tip Koronavirüs (Covid-19) sonrası dünyanın nereye gideceğini şu anda hiç kimse hesap edemiyor. Bu belirsizlik her ülkeyi çok olumsuz etkiliyor ve bunun da çok büyük bedelleri oluyor." dedi. Yıldırım, "Ben size çok toz pembe şeyler söyleyebilirim, ben muhalefet partisi mensubu değilim. Bu pandeminin verdiği belirsizlik devam ettiği müddetçe Türkiye'de dahil hiçbir ülke geleceğe yönelik sağlıklı plan yapamaz" görüşünü savundu.
Yıldırım, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi'nde, "Türkiye'nin Aksakalı Gençlerle Buluşuyor" programına katıldı.
Soru cevap şeklinde gerçekleşen programda, hayatını, yaşadıklarını ve anılarını anlatan Yıldırım, konuşmasında, yapılan projelerden bahsederek son 20 yılda 28 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını söyledi.
Yıldırım, 1923'ten 2003'e kadar yapılan bölünmüş yol miktarının 6 bin 100 kilometre olduğunu belirterek, "Bu yollar sayesinde trafik kazalarında ölüm sayısında yüzde 73 azalma oldu. Sayıya vurursak son 15 yılda trafik kazalarında 12 bin vatandaşımızın bu yollar ölmemesine vesile oldu. Ayrıca çok büyük bir yakıt tasarrufu oldu. Bunun da parasal değeri milyarlarla ölçülüyor. Karbondioksit miktarında da yıllık 5 milyon ton azalma oldu. Bunlar medeniyet ölçüsü. Şu anda Türkiye'nin yol standardı Almanya ile aynı. Balkan ve Avrupa ülkelerinin yol standardı bizimkinin altında. Bu güzel bir şey." dedi.
Yıldırım, Aksakallar Konseyine Türkiye'nin Aksakalı olarak atanması sorusuyla ilgili olarak şunları dile getirdi:
"Amacımız Kafkaslar'da, Orta Asya'da ve Balkanlar'da bir birlik oluşturmak. Bu birliğin amacı ülkeler arasındaki kültürel geçişleri, dil ve iş birliğini geliştirmek. Malum bu devletlerin birçoğu 1920-1991 arasında Sovyetler Birliği bünyesinde kaldı, dillerini ve alfabelerini değiştirmek zorunda kaldılar. Türk devletleriyiz ama birbirimizle anlaşamıyoruz. Bu 7 ülkenin nüfusu 160 milyon, toplam ihracatı 450 milyar, gayri safi milli hasılası 1,5 trilyon dolar. Bu birlik dünyanın 13. büyük ekonomisi ama kendi aralarındaki ticaret 20 milyar dolar kadar. Çok ama çok küçük bir pay. Amaç birbirleri ile ticaretlerinin artırılması, ortak refahın yükseltilmesi, kültürel etkileşimin sağlanması, ticaretin, taşımacılığın ve enerji güvenliğinin önündeki engellerin azaltılması, ortak savunma konseptinin geliştirilmesi, komşu coğrafyalarla iyi ilişkilerin tesis edilmesi. Burada da başat rol Türkiye."
Marmaray Projesi'nden bahseden Yıldırım, "Marmaray dünyanın en büyük projesi. Marmaray'ın hikayesi 150 yıl öncesine gidiyor. Sultan Abdülmecit'in hayali, Sultan Abdülhamid'in proje verip yaptırdığı ama hayata geçiremediği bir proje. 100 yıl sonra Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi olarak bize yani onun torunlarına nasip oldu. Böyle bir projeyi hayata geçirdik. Ülkemiz ve milletimiz adına gurur verici bir proje. O proje şimdi iki kıtayı birbirine bağlıyor ve 66 metreyle deniz altında yapılan en derin tünel. Daha sonra Avrasya'yı yaptık 106 metreyle ve rekor ona geçti. En derin tünel Marmaray'dan önce 44 metreyle Amerika'daydı. Şimdi 106 metreyle Avrasya var. Marmaray'ın açıldığı günden beri 800 milyonun üzerinde yolcu taşındı. Orası olmasaydı İstanbul'un trafiğini hayal edin." diye konuştu.
Yıldırım, Kovid-19'la ilgili belirsizliğin devam ettiğini, Avrupa ülkelerinde kısıtlamaların yeniden geldiğini ve protestoların olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Belirsizlik en kötü şeydir. Her şeyi yönetirsiniz ama belirsizliği yönetemezsiniz. Ekonomide de belirsizlik var, tedarik zincirinde bozulma oldu, arz talep dengesi bozuldu, enflasyon bilmeyen ülkeler enflasyonla tanıştı. Bu Kovid-19 sonrası dünyanın nereye gideceğini şu anda hiç kimse hesap edemiyor. Bu belirsizlik her ülkeyi çok olumsuz etkiliyor ve bunun da çok büyük bedelleri oluyor. Bunun acılarını ve tahribatını aslında bu beladan tamamen insanlık kurtulduğunda daha iyi anlayacağız. Bu anlamda Türkiye iyi bir sınav veriyor ve iyi sınav veren ülkeler arasındayız. Şu anda 50 milyonun üzerinde aşılama yaptık ve hepsinden önemlisi vaktiyle yaptığımız Şehir Hastaneleri dolayısıyla yoğun bakım adına büyük sorunlar yaşamadık. Türkiye, Covid-19 sürecini en iyi yöneten 5 ülkeden birisi."
Yıldırım, siyasi hayatında keşke yapmasaydım dediği bir şeyin olmadığını, keşke şunu da yapsaydım dediği şeyler olduğunu, planladıkları ve hayal ettikleri her işi hayata geçirdiklerini aktardı.
Belirsizliği yönetmenin imkansız olduğuna dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ben size çok toz pembe şeyler söyleyebilirim, ben muhalefet partisi mensubu değilim. Benim sırtımda yük var. Onlar her şeyi söyleyebilir ama bizim böyle bir şansımız yok. Çünkü söylediğimiz her şey ya ileride hayal kırıklığı olarak yansıyacak ya da sizi mutlu edecek. Bu pandeminin verdiği belirsizlik devam ettiği müddetçe Türkiye'de dahil hiçbir ülke geleceğe yönelik sağlıklı plan yapamaz. Bizim önümüzdeki iki yıl hedefimiz insanımızın bu küresel dalgalanma, gerek döviz dalgalanması gerek tedarik zincirinin bozulmasından kaynaklanan girdi maliyetlerinin, petrolün ve üretim maliyetlerinin artmasından kaynaklı zamların yükünü hafifletecek tedbirleri artıracağız. Kısa vadede bunu yapacağız. Bunu eldeki imkanları azami oranda kullanarak sağlayacağız. Bir yandan da insanımız ve ülkemiz için öncelikli projelerimiz yapmaya devam edeceğiz."