Eski TBMM Başkanı ve AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, 'İstanbul Havalimanı'nın 5 yıllık kirasının Kanal İstanbul'u yapacak maliyeti karşılayacağını' söyledi.
Manisa'da partililerle buluşan Yıldırım, Elazığ'da meydana gelen depreme ilişkin konuşurken, "Elazığ ve Malatya'da maalesef can kaybı var. Dolayısıyla hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Başımız sağ olsun. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Geçtiğimiz Çarşamba günü de aynı korku ve tehlikeyi Manisa yaşadı. Kırkağaç, Akhisar ve bölgede hissedilen depremde çok şükür kaybımız olmadı. Yıkılan binalar var. Yıkılan binalar yerine gelir, ama giden canlar geri gelmez. Burada devletin gücünü gördük. Herhangi bir zorda, sıkıntıda devlet yanınızdaysa işte o zaman büyük bir devletsiniz demektir" dedi.
Tartışmalara sebep olan Kanal İstanbul projesine ilişkin de konuşan Yıldırım, İstanbul Havalimanı'nın 5 yıllık kirasının, Kanal İstanbul'un maliyetini karşılayacağını savundu. İstanbul Havalimanı'yla birlikte dünyada havacılığın merkezinin ABD'den Türkiye'ye geldiğini de iddia eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bugün havacılığın merkezi Amerika'dan Türkiye'ye İstanbul'a gelmiştir. Bu yüzden İstanbul bunu hak etmiştir. Projelerimizi küçümsemeye çalışanlar oldu. 'Pahalı yapıldı, şu kadar para alınıyor. İstanbul Havalimanı Aralık ayı sonu itibariyle garanti edilen yolcunun üzerinde yolcuya ulaştı yıllık. Biz bundan dolayı da 30 milyon Euro fazla para aldık, bırakın para vermeyi. Artık bunun üzerine de her yıl, 1 milyar 50 milyon Euro artı KDV'de para alacağız, 25 yıl boyunca. İşte iş bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor.
"'Kanal İstanbul'u nasıl yapacaksın?' diyor. İstanbul Havalimanı'nın 5 yıllık kirası Kanal İstanbul'u yapar. Hiçbir yüke de ihtiyaç yok. 'Bu kadar parayı neden yatıracaksınız' diyorlar. Kardeşim insan biraz düşünür. Bu ülkenin gençlerinin işe ihtiyacı var, yatırıma ihtiyaca var. Ekonomisinin canlanmasına ihtiyacı var. Bunu harcayarak yapacaksın. Dökmeden, toplama var mı? Önce dökeceksin zeytini sonra toplayacaksın. Oraya harcanacak para zaten hava limanından geliyor. O para on binlerce gençliğe iş demek, o para 100 bin kamyoncuya nakliyeciye iş demek. Yeni yeni iş alanlarını oluşması demek. Olumsuz tarafından konuşmak kolay.
"Konak Tüneline de karşı çıktılar. Birinci, ikinci, üçüncü köprülere de karşı çıktılar. İstanbul-İzmir otoyoluna da karşı çıktılar. Ama gel gör ki bitince ilk olarak da karşı çıkanlar kullanmaya başladılar. Varsın kullansınlar itirazımız yok ama bu ülkenin geleceği gençlerimiz için iş alanları üretmektir. Bu alanları da yatırımla ekonomik faaliyetlerin canlanmasıyla olur. Biz bunu 2009'da yaptık. 2009'da küresel kriz vardı. Bu kriz 3 ay sürdü ve aynı büyümeye devam ettik. Çünkü dedik ki krize inat, yatırıma devam. Biz yatırımları kesmediğimiz için Ağustos ayında meclisi olağan üstü çağırarak kara yolları için ek bütçe aldık. O projeler Türkiye'nin krizi atlatmasına, teğet geçmesine sebep oldu. Zorluk zamanı frene basılmaz, piyasayı daha canlı tutmak gerek."
AKP'de 18 yılı geride bıraktığını söyleyen Yıldırım, AKP'nin bir muhalefet partisi olarak kurulmadığını söyledi. Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"AKP 2000-2001 yılında Türkiye'nin dibe vurmasıyla siyasetin tükenmişliği üzerine kurulmuştur. 'Bir muhalefet partisi kuralım da iktidar olalım' hevesiyle kurulmadı. Türkiye'nin acı çeken bedel ödeyen milletin kararıyla kurulan bir partiden bahsediyoruz. O partini kurucularından birisi olmakla büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. O gün bu gündür liderimiz, memleket sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan ile bu yolu birlikte yürüyorum. Kendisinin de sizlere selamını getirdim. AKP, Türkiye'nin zor günlerinde bu kutlu yürüyüşü başlattı. Biz çıktığımız yoldan hiç ayrılmadık. İstikrarla, kararlıkla istikbale doğru yürüyoruz. Yoldan savrulanlar oldu mu, geçmişte de oldu, bugünlerde de oluyor. Varsın olsun, yolcu yolunda gerek. Yorulanlar savrulanlar olabilir, önemli olan menzili ve hedefi şaşırmamak ve milletin gösterdiği işaret ettiği yolda yürümektir."
AKP iktidarının ilk günlerinden itibaren 'vesayet unsurlarının devreye sokulduğunu' savunan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"18 yıl geçti ama kolay geçmedi. 18 yıl boyunca bir yandan milletin hayalini gerçeğe dönüştürürken bir yandan da iktidara karşı vesayet odaklarını birer birer yok ederek bu günlere geldik. Türkiye'de maalesef siyasette değişmeyen alışkanlık vardı. İktidar olabilirsiniz, muktedir olamazsınız. Hatırlayın 3 Kasım 2002 seçimlerinde 363 milletvekiliyle iktidar olduk. Buna rağmen iktidarımızın ilk günlerinden itibaren eski alışkanlıklarını vesayet unsuları tekrar devreye koymaya çalıştılar.
"Hatırlayın darbe heveslenmelerini, Balyoz, Ergenekon, Ayışığı bu girişimler yok muydu, elbette vardı ancak ondan daha sinsi bu FETÖ denen bu örgüt bu girişimleri abartarak, sulandırarak olan işi yalan işe çevirdi. Sonra da bu engeli temizledikten sonra kendileri gerçek yüzünü ortaya koydu. MİT tırlarında, Gezi olaylarında 17-25 Aralık'ta ve nihayet 15 Temmuz gecesi ne türlü bir örgüt olduğunu, nasıl emperyal güçlerini emirlerine akıllarını kiraladıklarını gördük." (İHA)