1 Kasım Genel Seçimleri'nden AKP'den İzmir Milletvekili adayı Binali Yıldırım, Ankara katliamında ihmalleri olduğu iddiasıyla istifaları talep edilen İçişleri ve Adalet bakanlarıyla ilgili olarak, "İstifa mekanizması yalama edersek bu olayları göğüsleyebilecek insanları mutlaka zorlarınız diye düşünüyorum" yorumunu yaptı.
NTV canlı yayınında gündeme ilişkin konularda açıklamalarda bulunan Binali Yıldırım, 7 Haziran seçimleri öncesi HDP'nin barış söylemini beğendiklerini ancak seçim sonrası yapılan açıklamalarla hayal kırıklığına uğradığını söyledi. "Terörle mücadelede asla yavaşlama yok ama bunun yanında çözümü PKK'nın tekelinden kurtaramayan HDP ile yürütmemiz söz konusu olamaz. HDP bu işi beceremedi" diyen Yıldırım'ın açıklamalarının satır başları şöyle:
"İnsanı öldüren kim olursa olsun Allah belasını versin. Terör örgütleri arasında taraf göstermenin masum bir şey olmadğını düşünüyorum. İster İslam adına isterse özerklik adına olsun. Bir insanı öldürme bütün dünyaya bedeldir. 2.5 milyon Suriyeli Türkiye'de bunlardan yüz bin tanesi Avrupa'ya yürüdü bütün Avrupa neredeyse korkudan ölecekler şimdiye kadar neredeydiniz.
Sorumlular görevden alındı. Olayla ilgili soruşturmanın selametle yapılması için. İstifa her olayda gündeme gelir. Tabii ki infial var. Muhalif çevrelerin böyle bir talepte bulunması kabul edilebilir. Ülkede istemesek de olaylar yaşanacak. İstifa mekanizması yalama edersek bu olayları göğüsleyebilecek insanları mutlaka zorlarınız diye düşünüyorum. İstifa, esasında sorumluluğu üstlenenin kararıdır.
Çözüm süreciyle terörle mücadeleyi karıştırmamak lazım. İnsanların can ve kal güvenliğini tehdit ediyor. Yolların altına mayın döşeyip asker şehit edenlere karşı çözüm süreci olmaz.
Bana göre PKK'nın bölge ile derdi yok. Şu anda başlanıçta bölgenin hak ve hukukunu takip eren bir hareket olarak ortaya çıksa da şimdi herkesin başına bela oldu. Terörle mücadelede asla yavaşlama yok ama bunun yanında çözümü PKK'nın tekelinden kurtaramayan HDP ile yürütmemiz söz konusu olamaz. HDP bu işi beceremedi. Güç sahibi olduğunu gösteremedi. Bunun açık örnekleri yok mu?
7 Haziran öncesi ne dedi. Ben artık Türkiye partisiyim dedi. Barış gelecek kardeşlik gelecek. İnsanlar da aman barışa bir şans verelim. Yüklendiler barajı da geçtiler. Hepimiz sevindik ben sevindim şahsen. Çünkü bu işler artık milletin vekilleri seviyesinde parlamento seviyesinde konuşulacak anlaşılacak diye düşündük. Ama iki gün sonra Demirtaş emanet oylara sahip çıkacız dedi. Anında dağdan açıklama geldi 'ne emaneti kardeşim emanet oy yok' dedi. Yetmedi bir vekil 'Türkleri tükürüklerimizle boğarız' diye tahrik dolu açıklama yapıldı.
Eş başkanları 'terörist cenazelerine gitmeyen vekillerin canını yakarım' dedi. Bir diğer eş başkan çıktı dedi ki bütün terör örgütleri adını tek tek söyleyerek 'bunların hepsi bizim arkamızdadır' dedi. Biz HDP ile çözüm sürecini nasıl yürüteceğiz soruyorum. O bir kere olur.
Milliyetçiliği MHP mi keşfetmiş. MHP 7 haziran seçimlerinde bizler iktidarı kaybedince tabanlarımız yakın dedik, ama MHP'nin tepesi 'hayır' dedi. Gidin çözüm sürecini kimle yürüttüyseniz onlarla yapın denildi. Ona hayır buna hayır dediler. 7.5 milyon ülkücü kardeşimiz oy verdi. Ülkücü kardeşlerimiz kendini mutlu ve hayal kırıklığı yaşadığından eminim. 1 Kasım'da Ülkücüler Bahçeli'ye hayır diyerek sarı kart verecektir.