Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin kriz yaşandığı İsrail, Rusya, Suriye ve Mısır'la ilgili "Akdeniz ve Karadeniz’i çevreleyen bu ülkeler arasında daimi düşmanlık olmaz" diye konuştu.
Yıldırım, Rus uçağının düşürülmesinden sonra başlayan iki ülke arasında krize ilişkin olarak, "Egemenlik haklarımızın ihlaline elbette izin vermeyiz. Ancak bir tek olaya takılıp kalmak da doğru olmaz. Daha büyük fotoğrafa bakmak lazım" dedi. Yıldırım, Mavi Marmara krizinin yaşandığı İsrail için de "Temaslar var. Henüz sonuçlanmış değil. Burada belirleyici olan Gazze’nin insani amaçlar için izolasyondan kurtulmasıdır" ifadelerini kullandı. 2013'te Mısır'da gerçekleşen darbeden itibaren iki ülke arasındaki ilişkilerin kesilmiş olmasına da değinen Yıldırım, "Halkın iradesine karşı yapılan her türlü girişim darbedir. Kabul etmiyoruz. Ancak bu iki ülke arasındaki ticari ilişkilere mani olmamalı" diye konuştu. Yıldırım, iç savaşın yaşandığı Suriye'ye ilişkin olarak da, "Buradaki muhatabımız, yerel terör örgütleri değil. Koalisyon güçleri ve ABD’dir. Suriye’nin toprak bütünlüğü bizim için önemlidir" dedi.
Hürriyet'ten Fatih Çekirge, Başbakan Binali Yıldırım'ın gazetecilerle gerçekleştirdiği sohbet toplantısında "Dağın kontrolünde olan belediyeler, dağa adam sevk etme merkezleri kurmuş" dediğini aktardı.
Binali Yıldırım, Doğu ve Güneydoğu'daki illerin tamamını kapsayacağını belirten projeye hakkında, "4 merkez kuruyoruz. Bu merkezler vatandaşın her türlü meselesini çözecek. Mesela Kars bir merkez olacak. Etrafındaki Iğdır, Ardahan, Ağrı gibi iller bu cazibe merkezini bilecek" dedi.
Binali Yıldırım, bir süredir gündemde yer alan başkanlık sistemine dair yaptığı değerlendirmelerde "Cumhurbaşkanını millet seçsin dedik. Önümüze 367 garabetini çıkardılar. Biz de millete gittik. Referandum oldu. Sonuçta halk başkanını seçti. İşte aslında o gün fiilen başkanlık kapısı açıldı" dedi. Başkanlık sisteminin tartışılmaya açılmasından yana olduğunu belirten Yıldırım, "Basit olarak anlatırsak... Başkanlık sistemiyle belediye başkanlığı sistemi arasında fark yok" diye konuştu.
Fatih Çekirge'nin bugün (17 Haziran 2016) yayımlanan yazısı şöyle:
Başbakan Binali Yıldırım'la uzun bir iftar sohbeti yaptık. Başbakan'ın gazetecilerle yaptığı ilk kapsamlı soru-cevap toplantısı diyebilirim. Sohbet Çankaya Köşkü'nde yuvarlak masada Yıldırım'ın esprileriyle başladı.
Ve Başbakan Yıldırım, Doğu ve Güneydoğu illeri için 5 yıl sürecek ve yaklaşık 35 milyar lirayı bulacak bir ‘üretim ve altyapı projesi’ni aşama aşama açıkladı... Bu plana göre bütün illeri kapsayan 4 merkez olacak. Yıldırım, Rusya krizinden başkanlık sistemine, Anayasa değişikliğinden Mısır sorununa ve İsrail’le ilgili gelişmelere, teröre karşı yeni mücadele konseptine kadar her konuda sorularımızı yanıtladı... İşte başlıklar halinde o sohbet:
- MİLLİ MAÇ: Türklerin son dakika mucizesi vardır. Hep birlikte göreceğiz.
- O BOMBA DİYARBAKIR’DA PATLASAYDI: Genel başkan adaylığım açıklandığı gün terör örgütü Diyarbakır’ın Tanış köyü mezrasında 15 tonluk bomba patlattı. 16 kaybımız var. Oraya gittik. Gördük ki hedef Diyarbakır merkezmiş. Yollarını şaşırıp mezraya gitmişler. Orada daha önce il başkanlığında görev yapmış bir köylü “Kimsiniz, nereye gidiyorsunuz” diye sorunca işler karışmış. Maazallah o bombayı Diyarbakır’a götürseler ne olurdu? Kaç vatandaşımızı kaybederdik...
- HALK NE DURUMDA: Gördük ki, vatandaş PKK teröründen yılmış. Şimdi devlete sıcak bakıyor. Ancak gerçeği söylemek gerekirse hâlâ “Acaba devlet sonuna kadar arkamızda olur mu” diye soranlar var. Onlarla da birebir görüşüyoruz. Sivil toplum kuruluşları işadamlarının katkılarıyla kardeş şehirler, ilçeler, beldeler, aileler tesis ettik. Batıyla doğu buluşuyor... Umutlar yeşeriyor.
- EN KAPSAMLI PLAN: Sokaklar terörden temizlendi. Altyapı çalışmaları başladı. Hasarlı evler tespit ediliyor. Yöresel mimariye uygun olarak yeniden yapılacak.
- SUR’A ÖZEL MİMARİ: Evler, binalar yeniden yapılırken mesela Sur var. Tarihi doku var. Ona uygun bir mimariyle yeniden yapılacak. Başlangıçta terör örgütü, halkı tahrik etmek istedi. Evlerinin yeniden yapımı için imza vermelerini engellemeye çalıştı. Ama bunu aştık. Vatandaş devletine güvendi. Fiziki altyapı meselesi çözülür. Önemli olan sosyal altyapı meselesi. Bunun için kapsamlı bir plan hazırladık.
- 4 CAZİBE MERKEZİ: Doğu ve Güneydoğu’daki illerin tamamını kapsayan 4 merkez kuruyoruz. Bu merkezler vatandaşın her türlü meselesini çözecek. Mesela Kars bir merkez olacak. Etrafındaki Iğdır, Ardahan, Ağrı gibi iller bu cazibe merkezini bilecek. Burada halkın sosyal yaşamı için yeni yapılar oluşacak. Üniversiteler, hastaneler, AVM’ler, sinemalar gibi.
- FABRİKALAR KURULACAK: En önemlisi, bu merkezlerden yayılarak yörenin üretimine uygun fabrikalar, iş merkezleri açılacak. Kamu ve özel sektör ortaklığı diyebiliriz. Yani fabrikayı devlet kuracak. Sonra yatırımcıya verecek. Yatırımcı üretime başlayacak. Devlet yatırımcının ürettiği malı en az 5 yıl alma garantisi verecek. Ürün elde kalmayacak.
- ÜRETİLEN MAL NE OLACAK: O fabrikada mal üretildi mi... Devletin her yıl milyarlarca liralık kamu alımları var... İşte bu alımlar bu fabrikalardan olacak. Her yıl yabancı ülkelere 3 milyar dolarlık yardım yapıyoruz. Bu para artık bu fabrikalarda üretilen malın alımı için kullanılacak.
- AYAĞA KALKANA KADAR: 5 yıllık bir süreçte o üretimler oturana kadar... Yatırımcı ayağa kalkana kadar... Sonra o zenginlik merkezlerinin verimini göreceğiz. O yörenin genci iş bulacak.
- BELEDİYELER DAĞA ADAM SEVK EDİYOR: Yaptığımız incelemelerde gördük ki, dağın kontrolünde olan belediyeler, dağa adam sevk etme merkezleri kurmuş. Bunlar da tespit ediliyor. Suç işleyen, teröre destek veren bu belediyeler için de kanunlar çerçevesinde gereği yapılacak...
- ÖNEMLİ OLAN VATANDAŞTIR: Devletin sıcaklığını hissettikçe, iş olanaklarını gördükçe, vatandaş üzerindeki korkuyu atıyor. Öylece terör örgütünün vatandaş üzerinde baskı kurma gücü tükeniyor. Halk umut istiyor... Hayaller kurmak istiyor... Bunu sağlayacağız.
- BAŞKANLIK: Bizim için önemli olan samimiyet. CHP Genel Başkanı, Amerikan tipi başkanlık olsun dedi. “Tamam” dedik. Şimdi bana “O sistemde eyalet modeli var. Buna razı mısın” diye soruyor. Orada eyalet yapısı olduğunu ilkokul çocukları biliyor. Anladım ki bizi dinlemiyor. Biz samimiyet peşindeyiz.
- TEK BAYRAK: Bu ülkeyi böldürtmeyeceğimizi söyledik. Yolları böleriz. Memleketi böldürtmeyiz diyen biziz. Ekmeği böleriz, ülkeyi böldürtmeyiz diyen biziz. Tek bayrak tek devlet diyen biziz.
Biz cumhurbaşkanını millet seçsin dedik. Önümüze 367 garabetini çıkardılar. Biz de millete gittik. Referandum oldu. Sonuçta halk başkanını seçti. İşte aslında o gün fiilen başkanlık kapısı açıldı. Sonra sayın Cumhurbaşkanımızı halk seçti. Halk cumhurbaşkanını seçti. Bu zaten fiili durumdur. Şimdi anayasayı halkın bu tercihine göre yapmalıyız. İster partili cumhurbaşkanlığı ister yarı başkanlık. Biz her türlü şeyi konuşmaya hazırız. Basit olarak anlatırsak... Başkanlık sistemiyle belediye başkanlığı sistemi arasında fark yok. Belediye başkanını doğrudan halk seçer. Başkan ayrı belediye meclisi ayrı seçilir. Sonra belediye başkanı kendi ekibini kurar. Meclise karşı sorumludur... Koalisyon yoktur.
HER TÜRLÜ PLANIMIZ HAZIR: Biz bu vesayet anayasası değişsin istiyoruz. Meclis bu anayasayı yapmalıdır. Kurul oluşturduk. Orada herkese temsili oranında değil, eşit söz hakkı verdik. Her şeyi konuşmaya hazırız. Eğer müşterek olarak anayasayı yapamazsak, biz önerimizi Parlamento’ya sunarız. Olmazsa millete götürürüz.
BİNALİ Yıldırım, başbakan olduktan sonra ilk kapsamlı sohbet toplantısını yaptı.
Esprilerle başladı. Çok rahattı... Her konuda kapsamlı cevaplar verdi.
- ÇANKAYA KÖŞKÜ: Başbakanlığın Çankaya Köşkü’ne taşınması çok faydalı olmuş. Kapının girişinden itibaren karşılamalar, ciddi bir organizasyon, eskort araçlarla toplantı salonuna gidiş... O yemyeşil bahçeden geçerken, yıllardır şehrin içinde harabe gibi olan eski Başbakanlığı hatırladım. Yabancı konuklar geldiğinde yaşanan o arbede... Trafik kesilip de sokakta yapılan ve korna seslerinden geçilmeyen o karşılama törenleri. Düzensizlik. Bakımsızlık... Türkiye’nin itibarı açısından Çankaya’nın başbakanlık ofisi olması yakışmış...
- SAHURA KADAR ÇALIŞMA: Sohbette bir ara Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ile konuşma fırsatım oldu. Canikli dedi ki, “Sizden sonra Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplanacak. 12.00 gibi başlasa sahura kadar sürer. Çok önemli kararlar bekliyor...” Anladık ki, Ankara’da bitmeyen bir mesai düzeni var...
- CUMHURBAŞKANI’YLA TAM UYUM: Binali Bey’in sözlerinden çıkardığım bir başka gerçek şu: Cumhurbaşkanı ile her konuda ve en önemlisi kalben tam uyum var. Fiilen başkanlık sistemine geçilmiş...
- İSİM HAFIZASI: Başbakan Tanış köyü mezrasındaki patlamayı anlatırken bir şey dikkatimi çekti. Patlamada iki çocuk yaralanıyor. Onları anlatırken, Kadir ve Süleyman diye isim saydı. Belli ki öksüz kalan Kadir ve Süleyman artık devletin özel ilgi alanında.
- SALON VE MASA: Sade bir salon ve iyi düzenlenmiş bir masa... Mönünün en çok konuşulan yemeği Altunizade çorbasıydı... Şef garson, “Anadolu lezzetinden bir düzenleme” diye açıkladı. İçinde ‘Erzincan’ın gendimesi’ vardı...
- “İSRAİL, Suriye, Rusya, Mısır... Akdeniz ve Karadeniz’i çevreleyen bu ülkeler arasında daimi düşmanlık olmaz. Rusya ile bir olay yaşandı. Egemenlik haklarımızın ihlaline elbette izin vermeyiz. Ancak bir tek olaya takılıp kalmak da doğru olmaz. Daha büyük fotoğrafa bakmak lazım. Halklarımız arasında bir husumet yok. Tekrar eski günlere dönmek ve hatta daha ileri götürmek mümkündür.
- RUSYA: Rusya ile karşılıklı adımlar atılıyor. Diplomatik kanallar açık. Sayın Cumhurbaşkanımız irade gösterdiler. Rusya da irade gösterdi. Bundan sonrası tatlıya bağlanır.
- İSRAİL: İsrail ile bir noktaya geliniyor. Orada da irade gösteriliyor. Temaslar var. Henüz sonuçlanmış değil. Çok da uzun süreceğini sanmıyorum. Burada belirleyici olan Gazze’nin insani amaçlar için izolasyondan kurtulmasıdır. Diplomatlarımız çalışıyor.
- MISIR: Biz başından beri aynı şeyi söylüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız çok net olarak söylüyor. Halkın iradesine karşı yapılan her türlü girişim darbedir. Kabul etmiyoruz. Bu bizim samimi görüşümüzdür. Ancak bu iki ülke arasındaki ticari ilişkilere mani olmamalı. Ekonomik ve sosyal ilişkiler gelişebilir. Bu ilişkilerin gelişmesi iki halkın da yararınadır...
- KUZEY IRAK VE KUZEY SURİYE: Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e bağlanan bir koridor açma niyeti görüyoruz. Kantonlarla ilerleyen bir niyet. Türkiye’nin bu konuda hassasiyetleri var. Oldubittiye izin vermeyiz. Bizim buradaki muhatabımız, yerel terör örgütleri değil. Koalisyon güçleri ve ABD’dir. Suriye’nin toprak bütünlüğü bizim için önemlidir.