Kayıp insanların fotoğraflarıyla Türkiye'yi turlayan ve binlerce kişinin bulunmasına aracı olan 'Umut Otobüs'ü kontak kapattı. Yola eski bir minübüsle devam eden Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği, yakıt sıkıntısı çekiyor. Oğlu 1992’de kaybolan bir babanın kurduğu dernek, maddi sıkıntılar nedeniyle çalışamaz halde.
Hürriyet'ten Banu Şen'in haberine göre, ‘Umut Otobüsü’ yıllar önce yola çıktığında sosyal medyanın bugünkü işlevini yerine getiriyordu. Kayıpların fotoğraflarıyla donatılmış otobüs, Türkiye’yi geziyor, insanların ilgisini çekiyordu. Ve bu sivil girişim başarıya da ulaştı, yaklaşık bin kayıp insan yeniden sevdikleriyle buluştu.
Bu girişimi başlatan Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği kısa adıyla YAKAD artık zor durumda. ‘Umut Otobüsü’ maddi imkânsızlıklar nedeniyle 2014’te çalışamaz hale geldi. Kontak kapattı. Derneğin başkanı Zafer Özbilici, kamuoyuna sesini duyurmaya çalıştı, destek istedi. Bu arada çalışmaların devam etmesi gerektiğine inandığı için bir minibüsle yola devam etti. Ancak onu da çalıştıracak gücü kalmadı.
Hem derneğin son durumunu hem kayıp çocuklar sorunu konuştuğumuz Zafer Özbilici, şunları söyledi: “Her şey ağabeyimin kaybolmasıyla başladı... Otizmliydi. Kaçırıldı diye düşünüyoruz. 1992’den beri arıyoruz. O zaman başvurulacak yer çok zayıftı. Televizyonlarda programlar yoktu. Biz de el ilanıyla aramaya başladık. Bu arada da çok fazla kayıp yakınıyla tanıştık. Biz de böyle bir projeye karar verdik. Dünyada tek olduğunu düşündüğümüz kayıp otobüsü projesi... Yani Umut Otobüsü. Otobüse kayıpların fotoğraflarını yapıştırdık. Otobüs, Türkiye’yi defalarca dolaştı. Bine yakın insan bulundu. O günlerde Cumhurbaşkanımız İstanbul’da belediye başkanıydı. İETT otobüsleriyle ilgili ortak proje yaptık. Bir İETT otobüsü her hafta bir hattı gezdi. Daha sonra İzmir’de de üç adet ESHOT hat otobüsü yardım etti. Projemiz ödüller aldı ancak artık destek verilmiyor.
2018: Zafer Özbilici, 1996’da harekete geçen ilk otobüs için “Daha Türkiye’de kayıplarla ilgili bir birim ve televizyonlarda programlar yokken otobüs Türkiye’yi geziyordu” diyor. Şimdi YAKAD’ın elinde eski bir minibüs kaldı. Özbilici, “Onun masraflarıyla başa çıkamıyoruz. Bozulduğunda tamir parası bile yok ” diye konuşuyor.
Maddi imkansızlıklar yüzünden otobüsü çalıştıramayınca minibüse çevirdik. Şimdi bir minibüsümüz var. Eski bir minibüs. Onun masraflarıyla da başa çıkamıyoruz.
Otobüsün yeniden yollara çıkmasını istiyoruz. Resimlerle giydirilmiş o otobüs ülkeyi turlarken toplum da kayıplar hakkında bilinçlendiriliyor, insanların bilinçaltına işliyordu. İnsanlar kayıplardan haberdar oluyor ve daha dikkatli oluyordu. Otobüs, kayıpları unutturmamak için bir yoldu. İnternet sitemizdeki fotoğraflar aracılığı ile en azından bir akış sağlıyoruz. Bunun en güzel örneği geçen haftalarda yaşandı. Selam ailesini, 21 yıl önce kaybolan oğulları sitemizdeki fotoğrafları görünce buldu. Ama istiyoruz ki otobüsümüz de yeniden yola çıksın ve daha çok insana ulaşsın.”
Kayıplarını dernekle birlikte arayan aileler de üzgün. Onlardan biri Cevher Küpşi. Oğlu Bayram Küpşi’yi 2007’den bu yana arayan acılı baba şunları söylüyor: “2007’nin 7. ayının 19’uydu. Oğlum Bayram 6 yaşındaydı, Ümraniye’deki evimizin önünde oynuyordu. Çalmadığımız kapı kalmadı. Derneğe de başvurduk. YAKAD bizim de sesimiz oldu. Otobüste fotoğrafları vardı, Türkiye’yi dolaştı. Otobüs çalışırsa en azından bizim de umutlarımız yarıda kalmayacak. Başka çok fazla yapacak şeyimiz yok. “
Abdülhamit Özbilici’nin fotoğrafı YAKAD’ın internet sitesindeki arananlar bölümünde ilk sırada duruyor.
Abdülhamit Özbilici, 1992’de kayboldu. Bu kayıp, aynı kaderi paylaşan binlerce aileyi bir araya getirdi ve ‘Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği’ (YAKAD) kuruldu. YAKAD’ın internet sitesinde hikâye şöyle aktarılıyor: “6 Eylül 1992’de zeka yaşı yedi olan 23 yaşındaki Abdülhamit Özbilici ticari taksiye bindirilir. Araba hareket ettikten sonra ondan bir daha haber alınamaz. Baba İsmet Özbilici, yüz binlerce el ilanı bastırarak bütün Türkiye’yi şehir şehir, köy köy, kapı kapı dolaşır. Bir yıl sonra Abdülhamit’in küçük kardeşi Özgür, abisini beklediği pencerenin yanındaki yatakta ölü bulunur. İsmet Özbilici, bu acı olay üzerine kendini kayıplara adar. Oğlunu ararken kendisi gibi yakını kaybolmuş pek çok insanla karşılaşır. Türkiye’de aynı acıya düşmüş büyük bir aile olduğunu fark eder. Bu aileleri birleştirerek YAKAD’ı (Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği) kurar. Özbilici’nin ömrü oğlunu bulmaya yetmez. Bayrağı diğer oğlu Zafer Özbilici devralır.”
İsmet Özbilici oğlunu bulamadı ama 1994’te YAKAD’ı kurdu. ‘Umut Otobüsü’ yola 1996’da çıktı ve Türkiye’yi dolaşıp yaklaşık bin kişiyi buldu.
Ebru Gönül, 21 yıl önce 8 yaşındayken İstanbul Şişli’de evlerine 100 metre mesafede kayboldu. Kızı Ebru’yu o günden bu yana arayan anne Feride Gönül şunları söylüyor: “Her yere başvurduk hep elimiz boş döndük. Otobüsle yola çıktığımızda sadece kendi çocuğumuzu bulmak için çıkmadık. Benimkini ararken başkasını buluyorduk ve sanki kendi çocuğumuzu bulmuş gibi seviniyorduk. Şoförlüğünü Zafer Bey kendisi yapıyordu. Tek ihtiyaç yakıttı. Ancak imkânlar yetmedi ve yolda kaldı. Bu otobüsün ne demek olduğunu çok seslendirdik. Kızım kaybolduktan sonra bir oğlum oldu. Adını Umut koydum. Umudumuzu söndürmesinler, meşalemizi alevlendirsinler.” Kayıp Ebru Gönül’ün 1997’deki son fotoğrafı yaşlandırma tekniği ile 2009’da yenilendi ve aramaya böyle devam ediliyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü, bir süre önce sosyal medya hesabından anne ve babalara uyarılarda bulunmuştu. ‘Anne ve Babalar Dikkat’ başlığıyla yapılan açıklamadaki 12 madde şöyle:
1- Çocuğunuzun tanımadığı kişilerle fiziksel temas kurmasına izin vermeyin.
2- Tanımadığı kişilerden uzak durmasını söyleyin.
3- Tanımadığı bir kişi tarafından vücuduna dokunulduğunda nasıl tepki vermesi gerektiğini öğretin.
[Kayıp aileleri yardım bekliyor: Bizleri umutsuz bırakmayın] 4- İnternet ortamında konuştuğu kişilere dikkat edin.
5- Çocuğunuzun adını her yere yazmayın. Çocuğunuzun fotoğraflarını ismiyle birlikte sürekli sosyal medyada paylaşmayın.
6- Telefon numaranızı ve acil ihbar hatlarını (155-156-112) ezberletin.
7- Çocuğunuza tanımadığı kişilerin arabalarından uzak durması gerektiğini ve gelebilecek tehlikelere karşı arabanın gittiği yönün tersi istikametinde koşmasını öğretin.
8- Çocuğunuz kaybolduğunda güvenlik güçlerinden yardım istemesi gerektiğini öğretin.
9- Çocuğunuz için acil durumlar karşısında gizli bir kod icat ederek “Anne ve babamın adı ne”, “Aile şifremizi söyle?” diye sormasını isteyin.
10- GPS sayesinde ve çeşitli mobil konum uygulamaları ile çocuğunuzun nerede olduğunu öğrenin ve şarjının ne kadar kaldığını takip edin.
11- Kendini tehlikede hissettiği anda “Ben onu tanımıyorum!” diye bağırmayı öğretin.
12- Tanımadığı kişilerle asansöre binmemesi gerektiğini söyleyin.
Daima çocuğunuzun en son fotoğrafına sahip olun. Çocuğunuzun DNA’sını belirleyecek bir şeyini (kan, saç teli gibi..) muhafaza edip, alındığı tarihi de unutmayın.
Çocuğunuzun arkadaşlarını ve ailelerini tanıyın. Arkadaşlarının telefon ve adres bilgilerini içeren bir defteriniz olsun. Eğer mümkünse, ailesinin iş telefonlarını da deftere yazın.
Çocuğunuza telefon, adres ve diğer bilgileri içeren özel bir kimlik kartı yaratın ve o kartı devamlı taşımasını sağlayın.
Çocuğunuz zihinsel engelli ise en yakın polis merkezine müracaat ederek parmak izlerini gönüllülük esasına göre kaydettirin.
Öğretmenlerinin isimlerini ve onlarla irtibat kurabileceğiniz telefon numaralarını öğrenin.
Servis şoförünün ismini ve telefonunu kaydedin.
Çocuğunuzun sosyal paylaşım adreslerini ve şifrelerini öğrenin.
Çocuğunuza ev adresiniz ile telefonlarınızı ezberlettirin.
[Kayıp aileleri yardım bekliyor: Bizleri umutsuz bırakmayın] Sıkıntılı bir durumla karşılaşması halinde 155 polis imdat hattını araması gerektiğini öğretin.
Çocuğunuzun vücudunda tanınmasını sağlayacak belirgin izleri bilin.
Çocuğunuz cep telefonu kullanıyorsa ara sıra inceleyin.
Çocuğunuza sosyal paylaşım sitelerinde diğer kişilerle mahrem bilgileri ile fotoğraflarını paylaşmaması gerektiğini öğretin.
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı’nca kayıp kişilerin eşkal bilgileri ve fotoğrafları, kaybolduğu bölgede bulunan telefon kullanıcılarına SMS veya MMS olarak gönderiliyor. Aynı zamanda bilgiler ‘kayipalarmi’ adlı hesapla sosyal medyada yayınlanıyor. Asayiş Dairesi Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde de “24 saatin geçmesini beklemeksizin hemen ‘155 Polis İmdat’ telefonunu arayarak durumu anlatın” deniliyor.
Facebook.com/kayipalarmi
Twitter.com/kayipalarmi