''BİR DAKİKADA'' ''EGECAN''I OLDU KONYA/İZMİR (A.A)

-''BİR DAKİKADA'' ''EGECAN''I OLDU KONYA/İZMİR (A.A) - 28.07.2010 - İzmirli Nurcan Ay, bir hastanede 12 yıl önce geçici olarak bakması için kucağına bırakılan bebeği almaya kimse gelmeyince Egecan ismini verdiği çocuğu sahiplendi. İstanbul'da kuaförlük yapan Nurcan Ay (62), eşinin ölümünün ardından, 1996 yılında, oğluyla beraber Muğla'nın Fethiye ilçesinde bulunan ailesinin yanına taşındı. Eşinden kendisine kalan emekli maaşıyla geçinemeyen Ay, ek iş aramaya başladı. 1998 yılında, Fethiye Devlet Hastanesi önünde beklerken, bir kadın tarafından ''Bir dakika bebeği tutar mısınız?'' diyerek kendisine henüz bir günlük olan erkek bebek emanet edildi. Uzun süre bekledikten sonra, bebeği almaya gelen olmayınca, bebeğin annesi olarak tahmin ettiği kadını hastanede aramaya başlayan Ay, çabalarının sonuçsuz kalması sonucu küçük erkek bebeğini yanına alarak evine döndü. Evine gelen Ay, anneliğini üstlendiği bebeğe ''Egecan'' adını verdi. 4 yaşına gelince Egecan'ın nüfus cüzdanını çıkarmak isteyen Ay, küçük çocuğun ailesine ulaşmaya çalıştı. Aramalarının sonuçsuz kalmasıyla, İzmir Valiliğine başvuran Ay, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkilileriyle görüşüp, 2002 yılında hastane kayıtlarından yola çıkarak Egecan'ı, kendi anne ve babasının üzerine kaydettirmeyi başardı. Ay, aynı yıl, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvurarak küçük çocuğun, koruyucu ailesi oldu. -''ONU SAHİPLENDİĞİME HİÇ PİŞMAN OLMADIM''- İzmir'de oturan ve tatil için, Konya'nın Karapınar ilçesindeki akrabalarının yanına gelen Nurcan Ay, Egecan'ı yıllarca kendi çocuğundan ayırmadığını belirterek ''Onu sahiplendiğime hiç pişman olmadım'' dedi. Sadece kendisinin değil, bütün ailesinin Egecan'ı sahiplendiğini dile getiren Ay, küçük Egecan'ın da kendilerine çok bağlı olduğunu söyledi. Öz oğlunun bile, şimdi 12 yaşında olan Egecan'ı bırakmak istemediğini ifade eden Ay, şunları kaydetti: ''Biz Egecan'ı ailece sahiplendik. Akrabalarım, onu benim öz evladım olarak görüyor. 18 yaşına geldiğinde onu kendi üzerime alacağım. Maddi durumum iyi olmamasına rağmen Egecan'ı bu yaşa getirdim. En büyük isteğim ev sahibi olmaktı. 1998 yılında biriktirdiğim para ile ev alacaktım. Ama Egecan ile karşılaşınca bütün birikimimi ona harcadım. Ev alamadım ama Egecan'ı kazandım. Ben öldükten sonra Egecan'ın ev sahibi olmasını istiyorum. Çocuğun kaderine her ne kadar üzülsem de, 'iyi ki karşılaşmışız' diyorum. O da, ben de şanslıyım. Kişiliğiyle davranışlarıyla onu çok iyi yetiştirdiğime inanıyorum. Onu askere göndermeyi ve evlendirmeyi çok istiyorum.''