Kendini anlatmaya çalışırken biraz isyankâr 'Yazılarım otuz kırk dilde basılır/ Türkiye'mde Türkçemle yasak' diye yazıyordu. Şiirlerini okumak ve bu topraklara şiirlerinin girmesi yasaktı. O kadar çok korkutmuşlardı ki bizi bir Anadolu mezarlığına bile gömülmesine izin vermedik. O kadar çok korkuyorduk ki şiirlerini okuyanları hapse atıp işkenceler yaptık. Yıllarca böyle bir şâirin olmadığını kabullenmeye ve kabullendirmeye çalıştık büyük bir fütursuzlukla. Biz onu silmeye çalıştık; ama o büyüdü, büyüdü ve devleşti yeniden ve hiç durmadan yazdı, dünyanın her yerinde yazdı şiirlerini durmadan.Şimdi güneşli sabahlar doğuyor onun mısraları üzerine ve en derin maviler dökülüyor tel tel gökyüzünden. Yasak değil mavi gözlü devin şiirleri bu topraklarda. Biz okuyamıyorken kırk dilde okunuyordu ya, onlara bir dil daha eklendi artık.Nâzım Hikmet'in şiirlerinden oluşan bir seçki Danimarkalı şâir Erik Stinus ve Kopenhag'da yaşayan çevirmen Murat Alpar'ın ortak çevirisiyle Danca olarak yayımlandı. Erik Stinus ve Murat Alpar tarafından kaleme alınan seçkinin içerisinde Nâzım Hikmet'in hayat hikâyesini anlatan bir önsöz de bulunmakta.Bir dilde daha hayat bulan şiirleri de Nâzım Usta da daha rahat artık. Geç anlaşılmanın vermiş olduğu kırgınlığa inat, gururlu ve umutlu...