'Bir Dilek Tut' diyen kitap çıktı!

'Bir Dilek Tut' diyen kitap çıktı!

 

Batur Fatih İlhan[email protected] # twitter.com/baturf“Ben dünyayı kadınların dileklerinin döndürdüğüne inanıyorum” dese size biri, ona ne karşılık verirsiniz? Dürüst olun,  artık hemen her Allah'ın günü, erkeğin birinin kadının birini, saçmasapan gerekçelerle katlettiği bir ülkede yaşıyorsunuz. Âşk; daha çok yalnızca bir kitap adı ülkenizde! Kadın seçilen ve erkek de seçen. Ama işte biri, bir yazar, hem genç, hem işinde mahir, hem de -sıkı durun- bir kadın! Dört kadının kesişen hayatlarının romanı “Bir Dilek Tut”u(Destek Yayınları) yazan Hacer Yeni, işte bu bahsettiğimiz... ***Çiçeği burnunda yazar Hacer Yeni, eski bir ELLE muhabiri. Türkiye'nin en büyük gazetelerinden MİLLİYET'in CADDE ekinde yayımlanan düzenli  yazılarıyla maûl bir hayran kitlesi edindi kendine. Onu -yazılarına konu edindiği konularla ilgili hemen herkes- tanıyor. Yeni, 2007'den bu yana yazıyor da yazıyor.  Yazmanın, başı olduğuna lâkin sonu bucağı olmadığına inananlardan. Yegâne varlık hedefi de 'Çok ama çok daha güzel yazabilmek'...."BİR DİLEK TUT" neden bahsediyor?Trabzon doğumlu, Marmara Ünibersitesi Siyaser Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu ve Yeditepe Üniversitesi'nde beş yıl öğretim görevlisi olarak görev yapmış olan azar Hacer Yeni, ilk kitabında, kurgu odağına kadınların adalet arayışını almış. Elbette kadınların zamanla olan kavgalarını da yalnızlıkla mücadelelerini de, kaçış olarak gördükleri âşkı bin bir türlü bekleyiş hallerini de...Hatta öyle ki yeni romanındaki kahramanlardan biri, Marx’ın adaletini arıyor!Hacer Yeni'ye; “Bu kitabı merak ettik ve okumak istiyoruz ama önce onu yazarken size hangi motivasyonların esin kaynağı olduğunu söyler misiniz?” diye sorduğunuzu var sayarak, sözü şimdi, bu ne yaptığını bilen taze kaleme bırakalım ve sizlere şimdiden keyifli okumalar dileyelim:“Her gün bir erkeğin bir kadın tarafından “Erkeklik görevini yapmadı, yeni elbise aldı, âşık oldu, çok geziyordu...” gibi nedenlerle öldürüldüğü bir ülkede olsaydım kadın sorunsalını seçmem tuhaf olabilirdi. Adalet ve kadın yan yana durmalı ve bir türlü durmuyor. Kitapta da yazdığım gibi “Adalet; evlerin, odaların, bedenlerin, tenlerin, sevişmelerin de içine nüfuz edebilmeli!” Değişikliği çok seviyorum. Aynı kalmayı asla düşünemem. Zaten böylesine dinamik ve genç bir ülkede yaşıyorsanız, illâ ki değişirsiniz aralıklarla..."