Bir doz için 2 bin lira katkı payı isteniyor: 155 kanser hastası, ölüme terk ediliyor

Bir doz için 2 bin lira katkı payı isteniyor: 155 kanser hastası, ölüme terk ediliyor

Böbrek ve akciğer kanseri 155 kişinin ayda 2 kez kullandığı ilaç için toplamda 4 bin lira isteniyor. SGK ve Emekli Sandığı mensubu hastalar ödemede güçlük yaşıyor.

Sağlık Bakanlığı’nın Nivolumab adlı ilaçtan alınan “kür başına iki bin TL” uygulamasından vazgeçmesi gerektiğini belirten CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Aksi takdirde bakanlık eliyle ölümlere ve acılara davetiye çıkarılacak” dedi.

Evrensel'de yer alan habere gör,e Sağlık Bakanlığı ve SGK, böbrek ve akciğer kanseri hastalarının kullandığı Nivolumab adlı ilacı, üç ay önce ‘ara ödeme’ listesine aldı. Hastalar, ilacın ek ödemelerinden ötürü büyük sıkıntı çekiyor. Türkiye’de ilacı kullanan 155 kişi olduğu öğrenilirken, hastalardan ilacı her kullandığında iki bin TL katkı payı isteniyor. Ayda en az iki kez kullanılan ilacın 6 ay boyunca kullanılması gerekiyor. SGK ya da Emekli Sandığı mensubu hastaların ayda 4 bin lira vermek zorunda bırakılması tepki çekiyor. 

"Uygulamadan vazgeçilsin"

Uygulamayı ‘insafsızlık’ olarak değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Sağlık Bakanlığı ile SGK’nın bağlı olduğu Çalışma Bakanlığı’na çağrı yaparak “Tedavi gören yurttaşlarımız sorunlarını size aktarmış. ‘Çözeceğiz’ demenize rağmen hiçbir adım atmamışsınız. Sorunu çözmek için neyi bekliyorsunuz?” diye sordu.

Sağlık Bakanlığı’nın Nivolumab adlı ilaçtan alınan “kür başına iki bin TL” uygulamasından vazgeçmesi gerektiğini belirten Yarkadaş, “Aksi takdirde bakanlık eliyle ölümlere ve acılara davetiye çıkarılacak” dedi. Yarkadaş, ilacın daha önce Eczacılar Birliği eliyle çok düşük fiyatlara temin edildiğini öne sürdü. 

"İlaçlarda cepten harcama arttı"

Evrensel'e konuşan Ankara Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut sosyal devlet anlayışında sağlık, eğitim, güvenlik ve adalet hizmetlerinin devlet tarafından yurttaşlara ücretsiz temini gerektiğinin altını çizdi. Vatandaşın cebinden çıkan sağlık harcamasının her yıl giderek arttığını söyleyen Bulut, “Özellikle kronik hastalarda ve kanser tedavisi alanlarda bu harcama boyutu dramatik hal aldı. Necip Yurdakul örneğinde olduğu gibi emekli bir öğretmenin her ay cebinden yaptığı sağlık harcaması maaşının yüzde on beşlik tutarını aştı. Yıllarca kanser ilaçlarının ve palyatif tedavi araçlarının temininde ve geri ödemelerinde zorluklar yaşandığını söyleyen Bulut, “Özellikle böbrek kanser olgularında da aynı sorun var. Ulaşılması zor olan ilaçlara cepten harcama arttı. Yanlış planlama, sağlık politikaları, sigorta primlerinin ve kesintilerinin kamu kaynaklarında çarçur edilmesi, yağma ve talan politikaları bu sonucu doğurmuştur” şeklinde konuştu.

Döviz kurlarında oynamalar nedeniyle bazı ilaçların Türkiye piyasasına girmediğine dikkat çeken Bulut, “Bürokrasi, al-satçı lobilerin egemenliği, AR-GE alanına yetersiz destek verilmesi, kaynağından kesilen primlerin yıllardır hükümetler tarafından iyi değerlendirilmemesi gibi sorunlar çözülmeden etkin ve yurttaşlarımıza hak ettikleri sağlık hizmetini sunmak olası değildir.  Tekrar sosyal devlet politikalarına yönelmek gereklidir” şeklinde konuştu.