'Bir Gecede Bitti Çocukluğumuz'
T24/ ANKARA Pir Sultan Abdal Derneği’nin düzenlendiği şenlikleri 2 Temmuz 1993 günü yasa büründüren Sivas katliamı üzerinden 18 yıl geçti. Madımak Oteli’ni yakanlar, 35 yazar, çizer, şair ve ozanın hayatını çaldı. Aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu çok sayıda insan yaralanarak sağ kurtuldu. 
ELEBAŞLARI YURTDIŞINDA 18 yıldır süren dava da güçlükle yol alındı. Katliamın elebaşları olarak gösterilen 6 kişi yurtdışına kaçtı. ‘Kırmızı bülten’ çıkarılmasına rağmen yakalanamadı. Ölenlerin yakınları davanın ilk aşamalarında müdahil olarak kabul edilmedi. 138 sanıklı dava da önce 40 kişi hakkında beraat kararı verildi. Daha sonraki süreçte yeni TCK’nin yürürlüğe girmesiyle cezaevlerinden salıvermeler yapıldı. Olayın faillerinden İhsan Çakmak, aranmasına rağmen askerlik yaptı. Nikah kıydı. Ehliyet aldı. Hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Davada, şimdi de ‘zamanaşımı’ tehdidi yaşanıyor. Toplumsal Bellek Platformu ve ölenlerin yakınları işin peşini bırakmıyor. ‘Babalarını yalnız bırakmadılar’ Onlar; acının, kederin, hüznün üzerinden yılları devirdiler. Babalarını yalnız bırakmadılar. “Keder Atlası” şiirinde, “Bana söyleyin kim var aramızda biraz ölmeden bir türkü tutturmuş giden” diyen şair Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan, ‘Ölüm de vardır yaşadığımız her şeyde. Bir bardak çatlarsa durduğu yerde, Bir aşk ansızın biterse, Ayna kırılırsa yüzünle birlikte, Zamanıdır konuşmanın ölümden” diyen şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok, son 18 yılı T24’e değerlendirdi.“Babam öldüğünde 15 yaşındaydım. Bir gecede ergen oldum” diyen Eren Aysan, şunları söyledi: BİR GECEDE BİTTİ ÇOCUKLUĞUM: Babamı kaybettiğimde 15 yaşındaydım. 2 Temmuz 1993 benim çocukluğumun bittiği bir tarih. Bir gecede çocukluğum bitti ve ergen oldum. 18 yıl nasıl geçti. O günün akşamında televizyonda Sivas’taki olaylarda önce 22 yaralı var dendi. Daha sonra alt yazı geçmeye başladı. Ardından İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu’nun açıklamaları geldi. Ölen 8 kişinin ismi verildi. İçlerinde babam da vardı. ‘SENİN DEDEN YAKILDI’ NASIL DENİR: 2 Temmuz’dan bu yana öfkeli ve çaresizim. Bunun ağır bir gerçek olduğunu biliyorum. Birileri benden daha önce bu gerçekle tanıştı biliyorum. Çünkü, 17 bin faili meçhul cinayeti olan ülkeden söz ediyoruz. Acımı hafifletmek için sırt çantamı alıp uzaklara gittim. Ama şöyle bir şey var; bir gün kendi çocuğuma ‘Deden, şairdi. Doktordu, aydınlık yüzüydü ama yakıldı. Nasıl diyeceğim? ‘DERİN DEVLET’E İNANIORUM: Bu eylemin organize yapıldığı mahkemelerce kanıtlandı. Ben, derin devlet denilen adı Ergenekon ise buna inanıyorum. Asıl elebaşı 6 sanık var yakalanamayan. Bunlarla ilgili mahkeme devam ediyor. Davayla ilgili zamanaşımı tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bütün siyasi cinayetlerde olan şey Sivas davasını da tehdit ediyor. Bu nedenle Toplumsal Bellek Platformu’nun 26 ailesi TBMM’den talepleri oldu. Bu talepler yeni Meclis’e de yapılacak. DEVLET SIRRI KALDIRILSIN: Siyasi cinayetlerde ‘zamanaşımı’ olmamalı. Yasalardan ‘Devlet Sırrı’ maddesi çıkarılmalı. Bu zırh yüzünden kamudan bilgi alınamıyor. Suçu olanlar yargılanamıyor. Ben, Sivas davasının sonunun Kemal Türkler gibi olmayacağına inanıyorum. Zeynep Altıok’un T24’e 18 yıl değerlendirmesi şöyle: BİNBİR GÜÇLÜKLE GEÇEN 18 YIL:Dava, sağlıklı ilerlemedi.Her aşaması bin bir güçlükle geçen süreç.Şimdi ise zaman aşımı tartışılıyor. Mahkeme tarafından onaylanırsa kaçak sanıklar bundan yararlanacak. Kemal Türkler davasında bu yaşandı. Sivas mağdurları ve Toplumsal Bellek Platformu zamanaşımına karşı mücadele veriyoruz. İnsanlık suçu kapsamında ele alınmalı. Elebaşları yakalanmadı. Göstermelik 6-7 kişiye bakarak zamanaşımı kararı alınmamalı. SANIK AVUKATLARI MİLLETVEKİLİ OLDU: Dava sağlıklı ilerlemediği için karanlıkta kalan noktalar çok. Hedef saptırma gayretleri var. Kafa karıştırıcı haberler yapılıyor. Bu 18 yıllık süreçte sanık avukatlarından bazıları milletvekili oldu. Ziyaretlerine eski bakanlar geldi. Neresinden bakarsanız bakın, ‘deveye sorun’ misali durumla karşı karşıyayız. HAK VE ADALET ARIYORUZ: Bu ülkede, cumhuriyet tarihinde sembol olmuş 40’a yakın isim siyasi cinayete kurban gitti. Sembol olmayan 17 bin faili meçhul var. Beni şaşırtan, Sivas olaylarında öldürülen 35 ailenin çocuklarına baktığımızda nefret ön planda değil. İnsanların hukuksuzluğa duyduğu tepkiyi biz de duyuyoruz. Hak ve adalet arıyoruz”.
ELEBAŞLARI YURTDIŞINDA 18 yıldır süren dava da güçlükle yol alındı. Katliamın elebaşları olarak gösterilen 6 kişi yurtdışına kaçtı. ‘Kırmızı bülten’ çıkarılmasına rağmen yakalanamadı. Ölenlerin yakınları davanın ilk aşamalarında müdahil olarak kabul edilmedi. 138 sanıklı dava da önce 40 kişi hakkında beraat kararı verildi. Daha sonraki süreçte yeni TCK’nin yürürlüğe girmesiyle cezaevlerinden salıvermeler yapıldı. Olayın faillerinden İhsan Çakmak, aranmasına rağmen askerlik yaptı. Nikah kıydı. Ehliyet aldı. Hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Davada, şimdi de ‘zamanaşımı’ tehdidi yaşanıyor. Toplumsal Bellek Platformu ve ölenlerin yakınları işin peşini bırakmıyor. ‘Babalarını yalnız bırakmadılar’ Onlar; acının, kederin, hüznün üzerinden yılları devirdiler. Babalarını yalnız bırakmadılar. “Keder Atlası” şiirinde, “Bana söyleyin kim var aramızda biraz ölmeden bir türkü tutturmuş giden” diyen şair Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan, ‘Ölüm de vardır yaşadığımız her şeyde. Bir bardak çatlarsa durduğu yerde, Bir aşk ansızın biterse, Ayna kırılırsa yüzünle birlikte, Zamanıdır konuşmanın ölümden” diyen şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok, son 18 yılı T24’e değerlendirdi.“Babam öldüğünde 15 yaşındaydım. Bir gecede ergen oldum” diyen Eren Aysan, şunları söyledi: BİR GECEDE BİTTİ ÇOCUKLUĞUM: Babamı kaybettiğimde 15 yaşındaydım. 2 Temmuz 1993 benim çocukluğumun bittiği bir tarih. Bir gecede çocukluğum bitti ve ergen oldum. 18 yıl nasıl geçti. O günün akşamında televizyonda Sivas’taki olaylarda önce 22 yaralı var dendi. Daha sonra alt yazı geçmeye başladı. Ardından İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu’nun açıklamaları geldi. Ölen 8 kişinin ismi verildi. İçlerinde babam da vardı. ‘SENİN DEDEN YAKILDI’ NASIL DENİR: 2 Temmuz’dan bu yana öfkeli ve çaresizim. Bunun ağır bir gerçek olduğunu biliyorum. Birileri benden daha önce bu gerçekle tanıştı biliyorum. Çünkü, 17 bin faili meçhul cinayeti olan ülkeden söz ediyoruz. Acımı hafifletmek için sırt çantamı alıp uzaklara gittim. Ama şöyle bir şey var; bir gün kendi çocuğuma ‘Deden, şairdi. Doktordu, aydınlık yüzüydü ama yakıldı. Nasıl diyeceğim? ‘DERİN DEVLET’E İNANIORUM: Bu eylemin organize yapıldığı mahkemelerce kanıtlandı. Ben, derin devlet denilen adı Ergenekon ise buna inanıyorum. Asıl elebaşı 6 sanık var yakalanamayan. Bunlarla ilgili mahkeme devam ediyor. Davayla ilgili zamanaşımı tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bütün siyasi cinayetlerde olan şey Sivas davasını da tehdit ediyor. Bu nedenle Toplumsal Bellek Platformu’nun 26 ailesi TBMM’den talepleri oldu. Bu talepler yeni Meclis’e de yapılacak. DEVLET SIRRI KALDIRILSIN: Siyasi cinayetlerde ‘zamanaşımı’ olmamalı. Yasalardan ‘Devlet Sırrı’ maddesi çıkarılmalı. Bu zırh yüzünden kamudan bilgi alınamıyor. Suçu olanlar yargılanamıyor. Ben, Sivas davasının sonunun Kemal Türkler gibi olmayacağına inanıyorum. Zeynep Altıok’un T24’e 18 yıl değerlendirmesi şöyle: BİNBİR GÜÇLÜKLE GEÇEN 18 YIL:Dava, sağlıklı ilerlemedi.Her aşaması bin bir güçlükle geçen süreç.Şimdi ise zaman aşımı tartışılıyor. Mahkeme tarafından onaylanırsa kaçak sanıklar bundan yararlanacak. Kemal Türkler davasında bu yaşandı. Sivas mağdurları ve Toplumsal Bellek Platformu zamanaşımına karşı mücadele veriyoruz. İnsanlık suçu kapsamında ele alınmalı. Elebaşları yakalanmadı. Göstermelik 6-7 kişiye bakarak zamanaşımı kararı alınmamalı. SANIK AVUKATLARI MİLLETVEKİLİ OLDU: Dava sağlıklı ilerlemediği için karanlıkta kalan noktalar çok. Hedef saptırma gayretleri var. Kafa karıştırıcı haberler yapılıyor. Bu 18 yıllık süreçte sanık avukatlarından bazıları milletvekili oldu. Ziyaretlerine eski bakanlar geldi. Neresinden bakarsanız bakın, ‘deveye sorun’ misali durumla karşı karşıyayız. HAK VE ADALET ARIYORUZ: Bu ülkede, cumhuriyet tarihinde sembol olmuş 40’a yakın isim siyasi cinayete kurban gitti. Sembol olmayan 17 bin faili meçhul var. Beni şaşırtan, Sivas olaylarında öldürülen 35 ailenin çocuklarına baktığımızda nefret ön planda değil. İnsanların hukuksuzluğa duyduğu tepkiyi biz de duyuyoruz. Hak ve adalet arıyoruz”.