Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir, milli gelir hesaplamasını daha fazla veri kullanarak yeniden hesaplayacakları için kişi başı milli gelirde bir artış olacağını belirtirken "Ancak bu durumu, ‘bir gecede zenginleştik’ diye değil, ‘meğerse zenginmişiz’ diye yorumlamak doğru olur” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir, milli gelir hesaplamasında yapılacak “revizyon” öncesi önemli açıklamalarda bulundu.
Aysel Alp’in Hürriyet’teki haberine göre, milli gelir hesaplamasını daha fazla veri kullanarak yeniden hesaplayacakları için milli gelirde bir artış olacağını belirten Aydemir, “Hesaplama sonucunda 10 bin civarındaki kişi başına milli gelirimiz belki 11 bine, 12 bine çıkacak. Ancak bu durumu, ‘bir gecede zenginleştik’ diye değil, ‘meğerse zenginmişiz’ diye yorumlamak doğru olur” dedi. "Eğer bu revizyonu yapmazsak EUROSTAT milli gelir istatistiğimizi yok sayar. Bu revizyonu yapmak zorundayız" diyen Aydemir, “Yayımladığımız istatistiklerin doğruluğunu dünyanın her yerinden gelecek uzmanlara kanıtlayabilirim” diye konuştu.
TÜİK, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle Antalya’da “istatistik okuryazarlığı” konulu seminer programı düzenledi. Toplantının açılışında konuşan Aydemir, milli gelir hesaplamalarında kullanılan verilerin TÜİK’e gerçek düzeyde ulaşmadığını söyledi. Aydemir, “Ekonomimiz rakamların gösterdiği yerde değil, ama bize gelen veriler eksik olduğu için böyle olduğunu kanıtlayamıyoruz. Örneğin zenginler gerçek durumlarını gizliyor, doğru veriyi vermiyor. Eğitimliler de doğru veriyi vermiyor. Bu iki kesimden mustaribiz. Köye gittiğinizde adam sizi oturtuyor, yemek yediriyor bütün sorularınıza cevap veriyor. Zengin ve eğitimliler ise içeri almıyor, doğru veriyi vermiyor” diye konuştu. Aydemir’in açıklamaları şöyle:
“Madem zenginiz, ispatlayın dense yapamıyorum. Eldeki veri kaynaklarımız yetersiz, yapamıyoruz. Bu hesaplama işleri anketle olmaz, idari kayıtla olur. İdari kayıtlarımızı geliştirin yetersiz diyorum geliştirmiyorlar. Bize verin biz yapalım diyorum vermiyorlar. Milli gelir iş kayıtlarından üretiliyor. Ancak kim ne kadar üretiyor, ne kadar satıyor bilmiyoruz. Şirketler, insanlar bu bilgileri doğru vermiyorsa, verirken burnundan getiriyorsa, Maliye’ye verdiği kayıtların aynısını veriyorsa biz ne yapabiliriz? Şimdi herkese cebinizdeki paraları söyleyin desek, cebinde bin lira olan 100 lira var derse ne yapabiliriz? Gelip de cebini araştıracak halimiz yok. 100 liralık geliri dikkate almak zorunda kalıyoruz.”
“İngiltere’deki arabaların lükslüğü ile bizdekileri karşılaştırın, şaşırırsınız. Orada arabalar küçüktür. Bizde İstanbul’daki lüks arabalara, yeni arabalara bir bakın. Para yok da bu nereden geliyor? Yüksekova’da lüks arabaları gördünüz mü, ya lüks evleri. Bizdeki evler arabalar çok büyük. İstanbul’da arabalar, evler çok zengin. ABD’deki en zengin yerleri gördüm. ABD’de öyle lüks evleri filmlerdekileri bırakın, toplumun geniş kesimine bakın. Oradaki evlerin eşyası bizim gecekondulardan bile daha az. Bizde gidin gecekonduya televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi var. ABD’ye gidin bunların hepsi birden olan evi bulamazsınız. Çamaşır makinesi yok, ortak kullanıyorlar. Erzincan’da benim köyümde çamaşır makinesi olmayan ev yok. Oysa ABD’de milli gelir 40-50 bin dolar, bizde 10 bin dolar civarında.”
“Türkiye’de uyuşturucu çok yaygın. Uyuşturucu kullanımı bizim anketlerimizin de üzerinde bir artış var. Verimiz eksik, ama ciddi artışlar gösteriyor. Anket yaptığımızda kimse benim çocuğum uyuşturucu kullanıyor demez, demiyor. Ama bizim yayımladığımız istatistikler artış trendini gösterdi. Türkiye’de uyuşturucu kullanımı çok küçük yaşlara indi. Çok kullanılıyor ama hangi yaşa indi, hangi sıklıkla kullanılıyor ne yazık ki bilemiyoruz.”
“Ürettiğimiz istatistiklerin doğruluğunu dünyanın her yerinden gelecek insanlara kanıtlayabilirim. Eldeki verilerle sonuçlar yüzde 100 doğru verilerdir. Geçen yıl kasım ayında IMF Türkiye temsilcisi geldi, sizin mevsimsel etki düzeltmelerine inanmıyoruz, doğru değil dedi. Sizinkinin yanlış olduğunu düşünüyoruz dedi. Ocak ayında uzmanları toplayalım dedim. Ocak ayında geldiler, metodolojiyi anlattık. Doğru yaptığımızı kabul ettiler. Biz en son en yeni metodolojiyi kullanıyoruz, onlarınki eski metodoloji olmuş. Anladılar, teşekkür ettiler.”