"Bir insanın özgürlüğü bir ülkenin özgürüdür; Nuriye’ye, Semih’e selam olsun"

"Bir insanın özgürlüğü bir ülkenin özgürüdür; Nuriye’ye, Semih’e selam olsun"

* Ayşegül Tözeren

OHAL kararnameleriyle ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın Ankara Yüksel Caddesi’nde başladıkları eylem 175 günü aşarken, Nuriye Gülmen 26 kez, Semih Özakça 15 kez gözaltına alınmıştı.

Gülmen ve Özakça’nın açlık grevleri 55 günü devirdiğinde, İstanbul’dan da bir grup Barış Akademisyeni destek için açlık grevine başladı.

Her gün bir Barış Akademisyeni saat sabah 11’de basın açıklamasıyla açlık grevi nöbetini Kadıköy Khalkedon Meydanı’nda başlatıyor ve akşam saat 8’e dek açık hava dersleri ve forumlarıyla Gülmen ve Özakça’nın emek taleplerini çoğaltıyor.

9 Mayıs Salı günü emek talebi için İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nden akademisyen Aslı Odman Kadıköy’de açlık grevi nöbeti tuttu.

Kadıköy’den Yüksel Caddesi’ne uzanan dayanışmanın edebiyatçılar, okurlar ve yazar örgütleri de ziyaretçileri oldular. 

 

Necmiye Alpay:  Sevgili Nöbetçiler

 

Türkiye Yazarlar Sendikası yönetim kurulunun hep birlikte katıldığı dayanışma ziyaretinde başkan Mustafa Köz söz alarak, bir insanın özgürlüğünün bir ülkenin özgürlüğü olduğunu vurguladı.

Ayrıca Gülmen ve Özakça’nın azimlerinin de aydınlara ilham olduğunu söyledi. Köz’ün ardından Uluslararası PEN yönetiminden yazar Burhan Sönmez söz alarak, ifade özgürlüğü ve emek mücadelelerinin Hindistan’dan Meksika’ya evrensel olduğunu söylerken, 61 gündür açlık grevinde olan eğitimcilerin kritik eşikte olduğuna dikkat çekti.

Yazar örgütlerinin temsilcilerinden önce ilk sözü açlık grevi nöbetini tutan Aslı Odman alırken, ardından dilbilimci Necmiye Alpay konuştu. Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan ve tutuklu gazeteciler için sivil toplum örgütleri, edebiyatçılar, okurlar birlikte Bakırköy Cezaevi’nin önünde özgürlük nöbeti tutmuştu.

Alpay, hapiste olduğu sürede dışarıya yazdığı mektuplarda olduğu gibi konuşmasına da “Sevgili Nöbetçiler” diye başladı. Necmiye Alpay, Gülmen ve Özakça’nın tıbbi durumunu vurgularken, sözlerini, “Nuriye’ye, Semih’e selam olsun, selam olsun” diye bitirdi.

 

Yüksel Cadde Alfabesiyle ihraç

 

Açlık grevi nöbetinin 5. gününe, konuşmacıların dışında, aralarında Vivet Kanetti, Hakkı Zariç, Ertan Mısırlı, Suna Aras, Nalan Çelik, Muazzez Uslu Avcı, Müslüm A. Çelik, Belma Fırat, Gönül Kıvılcım, Menekşe Toprak, Sine Ergün’ün de bulunduğu çok sayıda edebiyatçı katılırken, Cihat Duman’ın yazmış olduğu 61. Gün şiiri de açlık grevi nöbeti çadırına asıldı:

“kararname hükmünde kader diyeceklerdir çok çalışan bir insanın cenazesinde düş gücü çok üzülmüş diğer ölmeyenler gibi artık cevaplardan oluşuyorsunuz cevap oldunuz yüksel cadde alfabesiyle ihraç yazılı dile gelmiyor”

Edebiyatçıların ardından sözü alan CHP Kadıköy İnsan Hakları Komisyonu temsilcisi Şengül Yıldız, yaşam vurgusu yaparak, emeğin kutsallığını dile getirdi.

Ertesi gün Cumhuriyet gazetesinin penceresinden, demir parmaklıklı pencerelere barış güvercinleri uçuracaklarını söylerken, o güvercinlerin haksızlıklar için mücadele eden herkesin penceresine doğru uçacağını belirtti. Ardından HDP Kadıköy temsilcisi Ercan Demir söz alarak, “ihracın kendisinin açlığı getirdiğini” yüksek sesle söyledi.

Akşam saat 8’e doğru açlık grevi nöbeti çadırı ve pankartlar toplanırken, Kadıköy sakinleri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili dayanışmaya ziyaretine gelenlerden bilgi almaya çalışırken, birçok Kadıköylü gözyaşlarını tutamıyordu.

Bazılarıysa hiç konuşmadan, ne olduğunu sormadan durup dakikalarca dayanışmayı alkışlıyordu. Açlık grevi nöbetinin 6. gününde Barış Akademisyeni Beyza Üstün’ün nöbeti devralacağı söylenirken, Özgür Müftüoğlu’nun da açık hava dersi vereceği haber veriliyordu.

Kalbimiz Ankara’da, aklımız Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın “açlık grevini bıraksalar, biz devam etsek” sözlerinde, açlık grevi nöbetinin yapıldığı meydandan ayrılıyorduk.

_____________________________________________________________

Bu yazı ilk olarak kulturservisi.com'da yayımlanmıştır