MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘kader mahkumları’ için yaptığı af çağrısını bugün yeniden tekrarlamasının ardından bir siyasetçiden daha afla ilgili açıklama geldi. MHP ve AKP’nin kurduğu Cumhur İttifakı’nın ‘küçük ortağı’ olan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin ‘teröristler ve tecavüzcüler’ için idam talebi olduğunu hatırlatarak, “Kişilerin kişilere karşı işlediği suçlarda kul hakkının olduğuna inanıyoruz. Kul affederse af olur, devlet kendine karşı işlediği suçları affedebilir" dedi.
Kuyubaşı Camii’nde kıldığı cuma namazı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, “Biz özellikle iki suç için, ki bunlardan birincisi bizzat kurşunu sıkıp bombayı patlatarak ya da bunun emrini vererek Mehmetçiğimizi, askerimizi, polisimizi, sivilimizi öldüren teröristler için yani bizzat eylem gerçekleştirenler ve bunun emrini verenler için. İkincisi de küçük yaşta çocuklarımızı kadınlarımızı kızlarımızı kaçırıp tecavüz ettikten sonra öldüren sapıklar için biz idam cezasının geri getirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullanan Destici, şöyle devam etti:
“Bir de bizim ilkesel olarak şöyle bir bakışımız var bu af konusunda; Büyük birlik Partisi olarak başından beri böyle baktık. Kişilerin kişilere karşı işlediği suçlar ile ilgili af yetkisinin biz o şahıslarda olduğuna inanıyoruz. Yani kul hakkı olduğuna inanıyoruz. Yani kul hakkı olan bir yerde ancak kulla helalleşilirse, ya da kul karşı taraf affederse ancak o zaman doğru olur diye düşünüyoruz. Yoksa diyelim ki bir insanın başka bir insana karşı işlediği suçun cezasını devletin af etmesini ben şahsen doğru bulmam. Ama devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir mi? Affedebilir. Buna bir şey demiyorum. Ama bizim ölçümüz burada bu.
"Yani biz genel bir af değil, dediğim gibi bizim bir ülkemiz var. Devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir devletin böyle bir yetkisi var ama vatandaşa zarar vermişse, vatandaşa zararı dokunmuşsa ya da bizzat eylem vatandaşa karşı gerçekleştirmişse dolayısıyla da onun af yetkisi bence o zarar görenin ya da mağdur olanındır. Ki burada Allahü Teâlâ bile ne diyor? 'Kul hakkıyla karşıma gelmeyin onu ben affedemem ancak kulumla helalleşin de benim karşıma gelin' diyor. Biz olaya böyle bakıyoruz."
24 Haziran öncesi HDP’ye yönelik eleştirilerde de bulunan BDP lideri, "Listeler Kandil'den yapılıyor. HDP'ye verilecek her oy PKK'ya ya verilecek oydur. Bu da Mehmetçik'e kurşundur" dedi. Bir parçası olduğu Cumhur İttifakı’nın milletvekili seçimlerinde ‘çoğunluğu’ olacağını düşündüğünü söyleyen Destici, “Bu tabii HDP barajı aşmazsa, ki sınırda gözüküyor o zaman çok daha yüksek bir rakamla meclis çoğunluğunu ele geçirir. İnşallah aşmaz, çünkü onlar bir türlü Türkiye'nin partisi olmayı, milletin temsilcisi olmayı beceremediler” diye ekledi. Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Baktığımız zaman listeler Kandil'den yapılıyor, eş başkanları oradan atanıyor, cumhurbaşkanları oradan temsil ediliyor. Dolayısıyla PKK ile aralarına bir mesafe koyamadılar. Yani bakın geçmiş yıllarda PKK ile arasına mesafe koyacak ya da Türkiye partisi olacağız yalanına kanan pek çok insan, - belki de iyi niyetli insan - oraya gittiler ama baktılar ki orada PKK'nın etkisi hiç bitmiyor, tam tersine artıyor ve ayrıldılar. Pek çok insan bugün başka partilerden aday oldular ya da aday olmadılar. Onun için HDP direkt PKK'nın partisidir. Onun için vatandaşlarımızın da oy verirken bunu göze almaları lazım.
HDP'ye verilecek her oy PKK'ya verilecek oydur ve o da Mehmetçiğe kurşun olarak dönecektir. Ne kadar güçlenirse meşruiyetini artırırsa, sadece dışarıda değil sadece içeride değil Suriye'nin kuzeyinde de PKK'nın türevleri var. PYD'dir YPG'dir… görüyorsunuz kim destekliyor bunları ABD destekliyor, Siyonist İsrail destekliyor. Tabi yabancı güçler destekliyor onun için vatandaşlarımızın burada dikkatli olması lazım. Yani onların kardeşlik barış demokrasi gibi kendilerine kılıf yaptıkları maske yaptıkları o sözlere asla ve kata kanmaması lazım. Elinde silah olduğu sürece onlar da o silahlı örgütlerin sözcüsü olmaya devam ettiği sürece bize göre ha HDP'dir ha PKK'dır hiçbir farkı yoktur oy veren vebal de kalır bunu ben açıkça söylüyorum."