Bir 'yandaş medya' analizi

    Doğan Akın Aşırı genellemelerle ağır suçlamaların yapıldığı kutuplaşma ortamının Türkiye’de siyaset ve medyaya önemli yansımaları oldu. AKP iktidarı döneminde koyulaştığı gözlenen bu kutuplaşmaya, teknik bir konu olan döviz kurundaki gelişmelere ilişkin haberler üzerinden bakmaya çalışacağız. Burada “görüş ayrılığı”ndan değil, tarafların birbirini duymamaya kararlı olduğu bir durum olarak “kutuplaşma”dan söz ettiğimizin altını çizelim. Aşırı genellemeyle suçlama tutumunun hangi boyutlara vardığını göstermesi açısından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 4 Mart Çarşamba akşamı Kanal 24’te dile getirdiği şu sözleri hatırlatmak istiyorum: “… Bu medya bir siyasi partinin yandaşı, bu şekilde götürüyorlar. Kesinlikle bir politik duruş. Zaten köşe yazarlarının içinde biliyorsunuz ana muhalefet partisinin bir zamanlar MKYK'sında görev almış olan insanlar var. Zaten devamlı olarak onların danışmanlığını yapan tipler hep orada. Objektif bakanları görmedim gibi bir şey. Çünkü hepsi aynı havuzun içinde yoğruluyor…” Başbakan bu “genelleme”yi, “yandaş medya” suçlamalarına hedef olan bir grupta çalışan meslektaşlarımızın sorularını yanıtlarken yaptığına göre, kastedilenin Doğan grubunda çalışan gazeteciler olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Karşı genelleme: Yandaş medya Başbakan’ın bile bu kadar kesin ifadelerle binlerce gazeteciyi aynı kefeye koyabildiği terazinin diğer kefesinde “yandaş medya” genellemesi bulunuyor. Bu genellemelerin tamamına karşı olduğumuzun belirtelim. Ancak “yandaş medya” iddiasıyla eleştirilen yayınlara zaman zaman hakim olan türdeş havanın belirginleştiğini gösteren haberlerin varlığını inkâr etmek samimi bir tutum olmaz. Bu görüşü açmak için, tartışma götürür konular yerine, döviz kurlarında “tarihi” sıfatını hak eden bir yükselişin nasıl haberleştirildiği üzerinde durmak doğru olacak. Kurun fırladığı 6 Mart Cuma günü piyasalarda yaşanan gelişmelere ilişkin haberlerin bazı gazetelere nasıl yansıdığını aktaralım. Star: Doların çıkışı güçlü değil Başbakan’ın Kanal 24’te sorularını yanıtladığı meslektaşlarımız Mustafa Karaalioğlu’nun Genel Yayın Yönetmeni, Şamil Tayyar’ın Ankara Temsilcisi olduğu Star gazetesiyle başlayalım. Sahibi Ethem Sancak’ın “İdolüm Tayyip Erdoğan… Adamın sevdalısıyım” sözleri çok tartışılan Star, kurdaki tarihi tırmanış haberini (7 Mart Cumartesi) birinci sayfasında “Doların çıkışı güçlü değil” başlığıyla vermiş. Spotunda dolar kurunun “1.80 TL’ye yaklaşarak rekor kırdığı” belirtilen haber, “Ekonomi ve siyasetteki her türlü sarsıntıya dayanan TL…” ifadesiyle başlıyor. Zaman: Felaket tellalları yüzünden Zaman gazetesi, haberi birinci sayfasında “2 lirayı geçecek söylentisi dolara zirve yaptırdı” başlığıyla vermiş. Haberde, kurdaki yükselişe dünyadaki gelişmelerin etkisi belirtildikten sonra, şu ifadeler kullanılmış: “Ancak uzmanlar, dış gelişmelerin yanı sıra, IMF ile bir an önce anlaşma yapılmasını isteyenler başta olmak üzere felaket tellallığı yapanların kurdaki tırmanışı hızlandırdığını düşünüyor…” Küresel krizin Türkiye’ye yansımalarına karşı IMF ile görüşmelerin anlaşmayla noktalanması gerektiğini birkaç gün önce bir kez daha açıklayan kesimlerin başında TÜİSAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ile TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç’un bulunduğunu anımsatalım. Yeni Şafak: Ayarı İsviçre bozdu Yeni Şafak gazetesi, manşetine çıkardığı kurdaki gelişmeler için “İsviçre doların ayarını bozdu” ifadesini tercih etmiş. Haberin spotunda, “İsviçre’den gelen talimatla (…) dev fonlar döviz alımına geçince doların hareketlendiği ve 1.79’a kadar yükseldiği” belirtiliyor. Ekonomi sayfasında “Üç fon paraları dışarıya kaçırınca dolar fırladı” başlığıyla verilen haberde ise dolardaki yükseliş “Londra merkezli fonların hatırı sayılır düzeyde alım yaptığının göstergesi” olarak değerlendirilmiş. Türkiye: Dolar 1.80’de tutunamadı Türkiye gazetesi, ABD Doları’ndaki en yüksek seviyeyi birinci sayfaya değer bir haber olarak görmemiş. Haberin ekonomi sayfasındaki başlığı, doların adeta düşüş seyrinde olduğu gibi bir izlenim veriyor: “Dolar 1.80’lik zirvede TUTUNAMADI” Türkiye, “tutunamadı” ifadesini başlıkta büyük harflerle vurgulamayı uygun görmüş. Haberin içinde “Dolar hızlı çıkmaz” başlıklı bir kutu da dikkat çekiyor. Vakit: Dolar döndü, borsa arttı Anadolu’da Vakit gazetesi de, kurdaki gelişmeleri birinci sayfasına taşımaya gerek görmemiş. İçeride de küçük bir yer bulan haber, büyük harflerle “DOLAR 1.79’DAN DÖNDÜ BORSADA ARTIŞ % 0.80” başlığıyla verilmiş. Aynı sayfada Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan’ın sözlerine dayanarak “Dalgalı kurdur, iner çıkar!” başlıklı haber kullanılmış. Bugün: Dolar depremi “Yandaş medya” eleştirilerine hedef olan grup içinde yer alan Bugün gazetesi ise, farklı bir tutumla haberi manşetinde “Dolar depremi” başlığıyla kullanmış. Kurdaki yükselişi tetikleyen teknik nedenler bütün gazetelere göre elbette farklı olamaz. Bütün haber metinlerinde, ciddi farklılıklar içeren ifadelerle olsa da, benzer nedenlere işaret ediliyor. Ancak haberlerin sunuşunda belirgin bir tavrın öne çıktığı görülüyor. ‘Yandaş medya’ düşünmeli Döviz kuru haberlerini, “yandaş medya” iddiasıyla eleştirilen yayınlardaki meslektaşlarımızın üzerinde düşünmesi gereken bir durum olarak not etmek istedim. Ben gazetelerde aynı havuzdan çıkan robotların değil, birbirini duymaya, birbirine dinlemeye ve birbirine tahammül etmeyi öğrenmeye ihtiyacı olan “insan”ların çalıştığına inanıyorum. Bugün’ün döviz kurundaki yükselişe ilişkin yayınını, genellemelerin ne kadar yanıltıcı olabileceğinin basit bir örneği olarak kayda geçelim ve tahammül sınırlarını zorlayan bir uzunluğa erişen bu yazıyı noktalayalım.