Çanakkaleli Milli serbest dalıcı Birgül Erken, 1903 Çanakkale Beşiktaşlılar Derneği Kulübü adına katıldığı Bulgaristan'ın Sofya kentinde düzenlenen Sofya Freediving Cup 2019'da Dinamik Apnea kategorisinde altın madalya kazanarak tüm yarışmalardan aldığı kombine puanlarla üçüncü defa özel kadınlar kupasının sahibi oldu.
Geçtiğimiz yıl Guinness Dünya Rekoru kırarak adını tarihe yazdıran Erken, geçtiğimiz hafta sonu Sofya'daki yarışmada üçüncü kez şampiyon olup bir kez daha "Overall Winner Women" Kadınlar kupasını kazandı.
Mesleki Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapan milli sporcu Birgül Erken'in açıklamaları şöyle; "Heyecanlı bir ortam ve en güzel yanı hem kendini dünya ölçeğinde mihenge vuruyor hem de çok değerli tecrübeler ediniyoruz. Dolayısıyla yarışmalar boyunca biribirini göz ucu ile kontrol ederek hedef derecelerimizi rakiplerimizin durumuna göre ayarlıyoruz. Bu arada benim hedefim büyük ödül olduğu için risk almadan akıllı bir strateji geliştirmeye çalıştım.
Bu sporda hem bedenen hem de ruhen dinlenik olmak çok önemli. Daha geçtiğimiz hafta 11-14 Nisan tarihleri arasında Türkiye Şampiyonası'nda yarışıp 5 madalya aldığım yorucu bir temponun ardından kendinim en iyi şekilde dinlendirmek, yol yorgunlugunu da atıp yarışmalara hazır hale gelebilmek kolay olmadı. Yine de vazgeçmedim. Başarıyı yaşayan başarıyı yaratır. Biliyorum ki vücudum zihnimin emrindedir. Her yarışmada elimden geleni yapıp bütün gücümü ortaya koyarım. Bu yarışmada da stetejim şu idi; statik apnea, dinamik apnea yarışmaların tümünde en iyi olduğum branşlara yüklenerek kendimi zorlamadan kombine puanlarla kupayı almayı hedefledim.
İlk gün (20 Nisan) Mono palet dinamik apnea branşında kadınlarda ve erkeklerde en iyi dereceyi yaparak ilk altın madalyamı kaptım. Kupayı alabilmek için bu performansımın yüksek çarpan puanlarını garantilemiş oldum. Tabi ki her yarışma özenli bir biçimde ele almazsak, bu avantajlı puanlarım olsa da kupa şansını kaçırabilirdim.
Öte yandan görünenin aksine her şey çok güzel ve çok kolay gözükse de bu en iyi performansım boyunca bile, düşüncem bulanık ve endelişe doluydu. Çünkü yurtdışında bazı kurallar bizim kurallardan biraz farklıydı. Son saniyede başım suya girerken yaptığım hata bütün performansımı geçersiz kılabilirdi.
Dipte nefesimi tutup ilerlerken kafam hep bununla mesguldu. Yine de mücadeleyi birakmamaya karar verdim. Çıktığımda beyaz kart yerine sarı kart gördüm. Hala ne kadar ceza alacağımı bilmiyordum, ancak yarışmanın kadın ve erkek kategorilerindeki en yüksek derecesini yapmıştım. Bulgar hakemlerin beden dili olumlu görünüyordu. Sonradan öğrendim ki önemli bir ceza puanı kesilmemişti. Puan düşüldükten sonra bile tüm sporcular arasında yine de en yüksek performans olan 148.mt mesafem kabul edildi. Bu performansımın puanıyla fark yaratarak kupayı kazanmış oldum.
Her başarının ayrı bir hikayesi var. Kolay ve hazır bir başarı diye bir şey yok. Mücadele ve vazgeçmemek diye bir şey var. Aksi halde az düzeyde stres olmazsa da sorun var demektir, yüksek stres yaratıp bu gerilimi yönetemezsen de başarı kurgusu çöker. Ince dengeleri her koşulda tüm zorlara rağmen aşmayı öğrenmiş tecrübeli bir sporcunun yetişmesi uzun yıllar alıyor. Bu sadece son bir yıllık kesintisiz çalışma programın toplamı değil, artı 9 yıllık tecrübemin sonucu bir zaferdi" (DHA)