BirGün'e Güven, Mert, Temelkuran, Mavioğlu, Şık ve Türker'den tepki...

BirGün'e Güven, Mert, Temelkuran, Mavioğlu, Şık ve Türker'den tepki...

Gazeteci Ahmet Şık, Banu Güven, Ece Temelkuran ve Ertuğrul Mavioğlu, BirGün gazetesinin bugün yayımlanan kapağını eleştirdi. Şık, "Maksadını aşan, kötü bir çalışma" derken, Mavioğlu "Amaç çok sayıda gazeteciyi işsiz bırakan sansürün kaynağına vurguydu" dedi.

BirGün gazetesinin bugün yayımlanan kapağı gazetecilerden tepki gördü.

Banu Güven, Ertuğrul Mavioğlu, Nuray Mert, Ahmet Şık, Ece Temelkuran ve Yıldırım Türker'in BirGün gazetesinde yazacakları duyurulan kapakta, Başbakan Erdoğan'ın gözlerine siyah bant çekilerek, yazarların soyadları yazıldı. BirGün'ün bu kapağı Ahmet Şık, Nuray Mert, Yıldırım Türker, Banu Güven, Ece Temelkuran ve Ertuğrul Mavioğlu'nun eleştirisine yol açtı.

Ahmet Şık: Maksadını aşan, kötü bir çalışma

Gazeteci Ahmet Şık, T24'e, BirGün reklamının maksadını aşan, kötü bir çalışma olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

"Birgün'deki reklamın meramını anlıyorum; susturulanların yeri olarak gazete, susturan kişi olarak da sistemi temsil eden Başbakan Erdoğan gösteriliyor. Ancak Başbakan bir figür, sistemin kendisi değil ve eleştirinin de tek kişiye indirgenmesi doğru değil. Ayrıca, eğer temsilden gidilecekse gazetecileri susturan medya patronlarının da, gazete yöneticilerinin de, bu susturulmayı sessiz kalarak onaylayan gazetecilerin de fotoğrafları o karede yer almalıydı. Birgün'ün reklamı anlatmak istediğini anlatamayan, maksadını aşan, kötü bir çalışma. Böyle bir reklam kullanılıyorsa, muhataplarının fikrini almamak da saygı sınırını aşan bir durum." 

Banu Güven: Gazeteci olarak derdimiz Başbakan'a muhalefet değil

BirGün'ün kapağını gazeteci Banu Güven, Ece Temelkuran ve Ertuğrul Mavioğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden eleştirdi.

Banu Güven, BirGün'ün kapağını eleştirerek "Birgün'ün ilanindan yeni haberdar oldum.Bizim işimiz gözleri açmak. Gazeteci olarak derdimiz, sadece başbakana muhalefet değildir. Olmadı... Birgün'de adımın geçtiği ilandan bugün haberdar olmam da kabul edilemez" diye konuştu.

Ece Temelkuran da "Birgün'ü şimdi gördüm,hiç hoş bulmadım.Yazmak kimsenin gözüne bant çekmek değildir.Benim yazılarım da Başbakan'la sınırlı olmadı, olamaz" dedi. Temelkuran daha sonra twitter üzerinden "Hep beraber çıktığımız için yol anlamlıydı halbuki. Cok üzgün olduğumu söylemek isterim.Birgün'e verilen tepkiler lince dönüşmeye başladı.Adil değil.Ortak akılla çözmeyi deneyebilirdik ama arkadaşlar kararlarını açıklamışlar." mesajlarını paylaştı

Ertuğrul Mavioğlu, "Banu ve Ece doğru yazmışlar, gazetecinin işi sadece Erdoğan'a muhalefet değil, gerçekleri eğip bükmeden yazmak. Bant çekmek değil göz açmak. Reklamcı, gazeteci gibi bakamıyor. Ama reklamdaki asıl amaç da çok sayıda gazeteciyi işsiz bırakan sansürün kaynağına vurguydu. Sadece bu! Yani demem o ki, maksat biraz zorlanmış oldu, herkes başka bir anlam çıkardı. Sansüre, gazeteciler üzerindeki zorbalığa karşı durmaya devam. Tüm bunlar BirGün yönetimiyle paylaştığım görüşler. Derdim tepkiden ziyade meseleyi anlaşılır kılmak, benim açımdan bir geri adım yok" şeklinde konuştu.

 

Yıldırım Türker: O Türker ile ilişkim yoktur

 

Yıldırım Türker de Medyatava'ya yaptığı açıklamada "Bugün Birgün Gazetesi'nde dev Erdoğan fotoğrafının gözlerini örten kara bantın üstündeki isimlerden Türker ile bir ilişkim yoktur. Hayatım boyunca kendimi kimsenin gözüne kara bant olma işleviyle tanımlamadım. Tanımlanmasına da izin verecek değilim. Pek dahiyane bulunduğu anlaşılan bu tanıtım faaliyeti için ne demeli? 'Deve cilvesi' mi yoksa  'Reklamcıdan al haberi' mi? Her halükarda bu erken uyarı için belki de müteşekkir olmalıyım" dedi.

 

Nuray Mert: Devam etmek istemiyorum

 

Nuray Mert de Medyatava'ya şöyle konuştu:

"Bana danışılmadan yapılmış bir iştir. Lanse ediliş şeklini tasvip etmiyorum. Ortada netleşmemiş bir durum varken emrivaki diye nitelendiriyorum bu durumu. Çok yadırgadım. Bu anlayışta olan gazete ve ekiple devam etmek istemiyorum."