Birleşik İşçi Kurultayı: Örgütlendiğimizde bu sömürü çarkı dönmeyecek

Birleşik İşçi Kurultayı: Örgütlendiğimizde bu sömürü çarkı dönmeyecek

Birleşik İşçi Kurultayı, 15-16 Haziran İşçi Direnişinin yıldönümünde İstanbul Kadıköy’de bir araya geldi. Açıklamayı okuyan Birleşik İşçi Kurultayı’ndan Hüseyin Tolu, “Ülkemiz şu anda emekçiler için cehenneme dönmüştür. Örgütlendiğimizde bu sömürü çarkı dönmeyecek. İstediği çikolatayı, ayakkabıyı alamadığımız için, çocuklarımızın gözlerinin içine bakamayanlar bizleriz. 15-16 Haziran direnişi bize yol gösteriyor. Tüm işçileri, emekçileri örgütlenmeye ve direnişe çağırıyoruz” dedi.

“İşçi ve emekçilerin birliği, yeni 15-16 Haziranları yaratacak” yazılı pankart açarak basın açıklaması yapıldı. İşçiler, “İşçilerin birliği, sermayeyi yenecek”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Yaşasın 15-16 Haziran direnişimiz”, “Sendika hakkımız engellenemez”, “İşçilerin birliği, sermayeyi yenecek” sloganları attı.

"Gücümüz, birliğimizdedir"

Birleşik İşçi Kurultayı ve işçiler adına basın açıklamasını okuyan Hüseyin Tolu şunları söyledi:

“15-16 Haziran'da ayaklanan işçilerin de dediği gibi gücümüz birliğimizdedir. Bundan 52 yıl önce Türk İş'e alternatif mücadeleci sendikaların çığ gibi büyümesine karşı çıkarılmaya çalışılan yasaya karşı işçiler, sendikalarına, geleceklerine, emeklerine sahip çıkarak ‘dur’ dediler ve ayaklandılar. O şanlı direnişle ülkemizde işçi sınıfı, kendini en net bir şekilde ortaya koymuştur. 15-16 Haziran büyümekte olan devrimci mücadeleyle işçi sınıfının buluşmasının, neleri başarabileceğinin çok net bir ifadesidir. Yok sayılanların, emekleri gasp edilenlerin birlikte başarabileceklerinin resmidir. O resme tekrar tekrar bakmak, geleceğimizi kazanmak için son derece önemlidir.

"Örgütlendiğimizde bu sömürü çarkı dönmeyecek"

Saatler boyu çalışan işçiler, aldığı ücretle ev kirasını zor ödeyecek noktaya gelmiştir. Bir haneye 4 asgari ücret girse dahi yoksulluk sınırından az gelir elde edilmiş oluyor. Hayat pahalılığı öyle bir noktaya geldi ki emekçiler çocuklarına bir kutu süt alırken bile binbir hesap yapmaktadır. Tüm bu ağır koşullarda 10 milyona yakın işsiz arkadaşımız açlığa mahkûm edilmiş durumdadır.

Yıllardır uygulanan neo liberal politikalarla güvencesizlik yaygınlaşıyor ve derinleşiyor. Taşeronlaşma ağının tüm çalışma alanlarını sarmasıyla örgütlenmemiz engellenmeye çalışılıyor. Sendikalaşma oranı yüzde 14 civarındadır ve bu oran kayıtlı işçiler baz alınarak belirlenmiştir. Kayıtsız ve göçmen işçiler düşünüldüğünde bu oran çok daha aşağılara düşmektedir. Bizi ağır koşullarda, güvencesiz olarak çalışmaya mahkûm edenler çok iyi biliyorlar ki örgütlendiğimizde bu sömürü çarkı dönmeyecek. O yüzdendir ki her yerde örgütlenen emekçilere baskı yapılıyor, işten çıkarılıyor. Ayrıca son zamanlarda bizim aramızda ayrımcı politikalarla ikilik yaratmaya çalışarak daha kolay yöneteceklerini zannediyorlar.

"İstediği çikolatayı alamadığımız için, çocuklarımızın gözlerinin içine bakamayanlar bizleriz"

‘Ülkemizde teknik olarak enflasyon yok, hayat pahalılığı var’ diyerek bizi aptal yerine koymaya çalışanlar hiç aklından çıkarmasınlar ki bizler her şeyin farkındayız. Bu ağır koşullarda gece gündüz çalışarak geçinmeye çalışanlar bizleriz. Onlara, istediği çikolatayı, ayakkabıyı alamadığımız için, çocuklarımızın gözlerinin içine bakamayanlar bizleriz. Borçlarımızı nasıl ödeyeceğimizi düşünmekten, geceleri uyuyamayanlar yine bizleriz. Bu ülkede enflasyon ve hayat pahalılığı var. Bu ülkede ekonomik büyümeye rağmen açlık krizi, yokluk krizi var. Büyük şirket sahipleri pandemi de dahil karlarını yüzde 600 artırırken bizler açlık sınırında yaşıyoruz. Aslında ülkede kriz değil çok büyük bir hırsızlık var. Bizi örgütsüzleştirerek bu soygun düzenini ayakta tutabiliyorlar ama yağma yok, yolun sonu görünüyor. Bizden çaldıklarını tek tek geri alacağımız günler yakındır.

Emekten, ezilenden yana bir gelecek kurmak için 15-16 Haziran direnişi bize yol gösteriyor. Gücünü birliğinden alan işçi sınıfı ortaya koyarsa karşısında hiçbir engel duramaz. Tüm işçileri, emekçileri 15-16 Haziran ruhuyla örgütlenmeye ve direnişe çağırıyoruz. Yaşasın işçilerin birliği.”