Birleşik Krallık seçimleri sonuçlandı, 3 lider istifa etti

Birleşik Krallık seçimleri sonuçlandı, 3 lider istifa etti

İngiltere'de, Başbakan David Cameron'ın liderliğindeki Muhafazakar Parti dün yapılan genel seçimde tahminlerin ötesinde bir başarı elde etti.

Oy oranlarının belli olmaya başlamasıyla birlikte, Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) lideri Nigel Farage seçim yenilgisi nedeniyle istifasını açıklayan ilk parti başkanı oldu. Farage'ın ardından iktidar ortağı Liberal Demokratlar'ın lideri Nick Clegg ve İşçi Partisi lideri Ed Miliband da görevinden ayrıldı. Parti başkanlarının üçünün de Üç parti başkanının 52 dakika içinde istifa etmesi, "İngiltere'yi sarsan 52 dakika" yorumlarının yapılmasına neden oldu.

Al Jazeera Türk'te yer alan habere göre, seçimi kazanan Muhafazakarlar, son tahminlere göre 650 üyeli Avam Kamarası'nda 329 sandalye kazanabilir. Bu da Muhafazakar Parti'nin parlamentoda çoğunluğu sağlayacağı anlamına geliyor.İngiltere'de oyların sayımı bitmek üzere. Başbakan Cameron liderliğindeki Muhafazakâr Parti, 650 vekilden 330'unu alarak tek başına iktidarı garantiledi. Üç muhalefet partisinin liderleri de istifa etti.

Birleşik Krallık'a bağlı İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'da yapılan genel seçimlerde 650 bölgeden 649'unda sonuçlar belli oldu. Başbakan Cameron'ın Muhafazakâr Partisi 330 vekille tek başına iktidar olmayı garantiledi.

Muhafazakârlar geçen seçimde 307 vekil çıkarmıştı. Muhalefetteki İşçi Partisi'nin parlamentodaki sandalye sayısı 232'ye düştü. 2010'da parti 258 milletvekili çıkarmıştı. Mevcut koalisyonun küçük ortağı Liberal Demokrat Parti de büyük oy kaybıyla 8 vekil çıkardı. Liberaller 5 yıl önce 57 vekil çıkarmıştı. 

İskoçya'nın bağımsızlığını savunan İskoç Ulusal Partisi (SNP), bölgesindeki 59 vekilden 56'sını kazanarak büyük başarı elde etti. Önceki seçimde SNP yalnızca 6 vekil çıkarmıştı. Meclise girmeyecek olan Kuzey İrlanda partisi Sinn Fein 4, Plaid Cymru 3 vekil çıkardı. AB ve göçmen karşıtı sağcı parti UKIP ve Yeşiller partisi birer vekil çıkardı. Kalan 15 oyu diğer partiler paylaştı.

 

Parlamento ve seçim sistemi

 

Seçime katılım yüzde 66 oranında oldu. 46 milyon 425 bin seçmen oy verdi. İngiltere genel seçimlerinde dar bölge sistemi kullanılıyor. Seçim bölgesinde oyların çoğunluğunu alan parti vekil çıkarıyor, diğer oyların hiçbir hükmü olmuyor. Seçimlerde oylarını 9 puan yükselterek yüzde 12 oy alan UKIP'nin yalnızca bir vekil çıkarabilmesinin nedeni bu. Aynı şekilde İskoç partisi SNP de kendi bölgelerindeki oyların yarısından fazlasını aldığı için İskoçya içerisinde ezici bir başarıya sahip oldu.

İngiltere parlamentosunda kesin çoğunluk için 326 oy gerekiyor. Ancak parlamento sözcüsünün oy kullanmayacağı ve İrlandalı cumhuriyetçi parti Sinn Fein'in seçilen vekillerinin meclise girmeyeceği göz önüne alındığında, pratikte gereken çoğunluk sayısı 323 oluyor.

Seçim sonuçları İngiliz ekonomisinin istikrarına olan güveni arttırdı. Seçim öncesi ABD Doları karşısında 1,52'den işlem gören İngiliz Sterlini, Muhafazakârların zaferinin ardından 1,54'e yükseldi.

 

Obama'dan tebrik

 

ABD Başkanı Barack Obama yazılı bir açıklama yaparak David Cameron’ın zaferini kutladı. Obama’nın açıklamasında “Küresel barış, güvenlik ve refah için birlikte çalışırken ülkelerimiz arasındaki bağın kuvvetlenmesinin devam ettiğini görmeyi dört gözle bekliyorum” ifadesi yer aldı. 

 

Muhalefet liderleri istifa etti

 

İşçi Partisi Genel Başkanı Ed Miliband, sonuçların tüm sorumluluğunu üstüne aldığını belirterek istifasını duyurdu. Partinin genel başkan yardımcısı Harriet Harman da istifa etti. Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) lideri Nigel Farage da istifa etti. Bir süre sonra genel başkanlık için yeniden aday olmayı düşünebileceğini söyleyen Farage, siyasi geri dönüşü için açık kapı bıraktı.

Liberal Demokrat parti lideri ve Başbakan Yardımcısı Nick Clegg de partideki görevinden istifa etti. Clegg, partisinin koalisyon süresince ülkeyi daha liberal ve demokratik bir hale getirdiğini söyleyerek tarihin kendilerini iyi hatırlayacağını savundu.

 

'20 yaşındaki İskoç vekil'

 

Seçim sonuçlarında özellikle İskoçya'da, İşçi Partisi ve Liberal Demokratların koltuklarını SNP'ye kaptırması dikkati çekti. İlk kez 1997 yılında yapılan ara seçimle parlamentoya adımını atan, İşçi Partisi'nin önde gelen isimlerinden 'gölge' Dışişleri Bakanı olarak tanınan Douglas Alexander, İskoçya'nın Paisley bölgesinde milletvekili koltuğunu 20 yaşındaki Glasgow Üniversitesi öğrencisi SNP milletvetikili adayı Mhairi Black'e kaptırdı.

Alexander, oyların 17 bin 864'ünü alırken, Black 23 bin 548 oyla parlamentoya girdi. 20 yaşındaki genç kadın, 17. yüzyıldan bu yana parlamentoya giren en genç vekil oldu.

44 yaşındaki Sturgeon, seçim kampanyası boyunca katıldığı televizyon programlarında başarılı bir performans sergilerken, SNP İskoçya'nın bağımsızlığıyla ilgili herhangi bir madde ya da ifadeyi seçim beyannamesine koymadı. Bağımsızlık referandumunda 'hayır' oyunun çıkmasının ardından istifa eden Alex Salmond'ın yerine geçen yıl 14 Kasım'da partinin liderliğine seçilen Sturgeon, o tarihten bu yana İskoçya Bölgesel Yönetimi'nin başbakanlığını da yürütüyor.

Birleşik Krallık'ın İskoç asıllı eski Başbakanı Gordon Brown'un eski seçim bölgesi Kirkcaldy'e de SNP adayı seçildi. Brown, genel seçimde aday olmayacağını geçen yıl açıklamıştı. İktidara gelmeleri halinde ekonomi bakanı olması beklenen İşçi Partisi Sözcüsü Ed Balls da, Leeds bölgesinden girdiği seçimi kaybetti.

 

36 yıl sonra kurulan koalisyon

 

2010'da seçimin ardından, Muhafazakar Parti ile Liberal Demokrat Parti'nin bir araya gelmesiyle ülkede 36 yıl aradan sonra ilk kez koalisyon hükümeti kurulmuştu. 

2015 genel seçiminin, İngiltere tarihinin en çekişmeli sandık yarışı olacağı tahmin ediliyordu. Zira kamuoyu yoklamaları, ülkede hiçbir siyasi partinin tek başına iktidar olabilecek 326 milletvekili sayısına ulaşamayacağını ve David Cameron liderliğindeki Muhafazakar Parti ile Ed Miliband liderliğindeki İşçi Partisi arasındaki mücadelenin başa baş geçeceğini öngörmüştü. Sonuçlar, Cameron dahil herkesi şaşırttı. Başbakan Cameron, cuma günü öğlen saatlerinde İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth ile görüştü. Yeni hükümet, Kraliçe'nin 27 Mayıs'ta hükümet programını halka okumasının ardından resmen çalışmaya başlayacak.