T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Batman mitinginde ''Batman'da oyumuz az. Çünkü gelmedik, sorunlarınızı dinlemedik'' itirafında bulundu. Van'da da miting düzenleyen Kılıçdaroğlu, 30 yıldır iktidar olamadıklarını belirterek, "Tamam biz 30 yıldır tek başımıza iktidar olamıyoruz. Peki siz bunca zamadır iktidarsınız da akan kanı durdurabildiniz mi? Bu kanı durdurmak için ne yaptınız" dedi.
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından satırbaşları:
Soy tartışmasını Hitler yaptı
Soy tartışması yapmak 21. yüzyılın Türkiyesine yakışmaz. Soy tartışmasını yapan adam Hitler’di. Milyonlarca insan öldü
Bu bölgenin sorunlarını biliyorum. Çözecek tek parti vardır. Anadil yasağı varken anadil yasağı kalksın diye ilk kanun teklifini veren biziz. Tek hedefimiz bu güzel coğrafyada herkesin düşüncelerini özgürce okuyabildiği bir Türkiye’yi yaratmak.
Batman itirafı
Batman’da oyumuz az. Ama ben Batman’a yine de geldim. Batman’ın bize az sempati göstermesinin nedeni biziz. Yeteri kadar gelmedik. Onların derdini dinlemedik
Sorunları Memur Kemal çözer
Yeni bir sayfa açıyoruz, doğru bir sayfa açmak istiyoruz. Temiz siyaset istiyoruz. Kültürlere saygılı olalım, barış için de yaşayalım. Kan kanla yıkanmaz dedik yanlış mı söyledik. Devlet intikam gütmez. Devlet herkesin devleti, beraber mücadele edeceğiz
Bu toprakların çocuğuyum. Bu sorunları Memur Kemal çözer. Ben hiçbir zaman gidip bir yerlerde "ya sev ya terket" demedim. Sen kimsin ki ''terket'' diyorsun İntikamcı olmadım hiç. İnsanoğlu affeder, kardeşlikten yanadır. Gözünü kin boyamışlar sorun çözemez.
Ankara'da oturup ceplerini dolduruyorlar
Sorun Ankara’da masa başında oturmakla çözülmez. Sorun halkla oturacaksın, konuşacaksın. Derdin ne kardeşim diyeceksin. Size bugün bir devletin yetkilisi bunu dedi mi? Niye demiyorlar? Çünkü onlar Ankara’da oturuyorlar, ceplerini dolduruyorlar. Onlar kardeş kavgasını oya tabii etmek istiyorlar.
Dedik ki genel başkan olurken, yüzde 10 barajını kaldıracağız. AKP’liler dedi ki, teklif verin.
Arkadaşlara dedim ki hemen kanun teklifini de verin. Hemen verdik, peki indirdiler mi? Hani sen düzgündün, yiğittin. Verdik barajı indir kardeşim. Hangi partiye istiyorsa oy versin. Demokrasi de herkes bana oy verecek diye bir kural yok ki.
Biz özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını da istedik. Adamları toplayacaksın, atacaksın içeriye. Aylarca yatacaklar, hiçbir şey sorulmayacak. Özel yetkili mahkemeleri kaldırmak bizim boynumuzun borcudur, ama yetki sizde.
Neden dokunulmazlık yok
Biz bunları söylerken önümüze Anayasa değişikliği geldi. Sizin vicdanlarınıza hitap etmek istiyorum. Kul hakkı yemek günah mıdır değil midir? Allah diyor ki, her türlü günahı affederim ama kul hakkıyla karşıma gelme. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemediysen neden bunu yapmıyorsun? Eğer evet çıkarsa bu demektir ki, sen zaten malı götürdün, istediğin kadar götür bende sana evet diyorum. Neden bu anayasa’da neden dokunulmazlık yok. Bir şeyden korkmuyorsan, neden korkuyorsun arkadaş? Kaldır dokunulmazlığı milletin önüne çık. Bende millet gibi olacağım de. Ne kadar kapkaççı hırsız Meclis’e mi girecek? Onun için biz bu anayasa’ya hayır diyoruz. Yolsuzluk yapanları koruduğu için hayır diyoruz. Bizim hayır gerekçemiz bu.
Alnını karışlarım
AKP’nin iki yüzlü bir politikası vardır. Altta din iman, üstte han hamam. Destek verin barışı kardeşliği getirelim.
Ben 27 sene kamuya hizmet ettim. Şu evini şu parayla aldı diyenin alnını karışlarım. Türban sorununu biz çözeceğiz. Recep Bey diyor ki nasıl çözeceksiniz? Sen o koltuktan kalk kardeşin Kemal oturacak, bak bakalım o zaman nasıl çözülüyormuş.
Ben Memur Kemal’im, Emekli Kemal’im. Ben halk adamıyım. Ben öyle Recep Bey gibi yırtık ayakkabıyla siyasete girip, köşeyi dönenlerden değilim. Her kazandığım alın terimin karşılığıdır. Kimse aksini söyleyemez.
Biz iktidar olamadık, peki 30 yıldır siz ne yaptınız?Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Eylül'de yapılacak olan referandum mitingine katılmak üzere özel uçakla Van'a gitti.
Beşyol Meydanı Defdardarlık Caddesi'nde halka hitap eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 yıldır akan kanı AKP'nin durduramadığını belirterek CHP durduracağını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Tek başımıza iktidar olmadık. Ama sormak isterim Vanlı kardeşlerime, biz iktidar olmadık, 30 yıldır kimler iktidar, 30 yıldır kim bu akan kanı durduramadı, dönüp de bir kendilerine baksınlar. 30 yıldır ne yaptı bunlar. Size söz veriyorum, biz şiddeti engelleyeceğiz, akan kanı durduracağız. Barışı ve hoşgörüyü, kardeşliği, bu toplumu egemen kılacağız"dedi.
Partisinin olağan Kongresi'ne katılmak için 2 Nisan 2010'da Van'a gelen ve kongrenin yapıldığı düğün solonunun bulunduğu sokağa girerken taşlı ve yumurtalı saldırıya uğrayan CHP eski Genel Başkan Deniz Baykal'dan sonra Kılıçdaroğlu ilk kez bugün Van'a geldi. Beraberindeki CHP Gurup Başkan Vekili Hakkı Süha Okay ile birlikte özel uçakla gelen Kılıçdaroğlu, Van Ferit Melen Havaalanında, dün kente gelerek miting öncesi hazırlık yapan CHP MYK üyesi Gürsel Tekin, CHP Bursa Milletvekili Abdullah Özer ve Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür ile CHP il yönetimi tarafından karşılandı. Kılıçdaroğlu bir süre VIP Salonunda dinlendikten sonra parti otobüsü ile kente geldi.
Genel başkan olarak ilk gelişim
Koruma çemberi altında kent merkezine giriş yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beşyol Meydanı'nda bulunan Defdardarlık Caddesi'nde halka hitap etti. Kılaçdaroğlu'nu yaklaşık bin kişi izledi. Kılıçdaroğlu, konuşmasına, Van'ın hayatında önemli bir kent olduğunu, ilk kez Cmhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı olarak Van'a geldiğini anlatmakla başladı. Van'da CHP'nin oylarının düştüğünü, sorumluluğunu da kendilerinde olduğunu belirterek şöyle konuştu:
Altta din-iman, üstte han-hamam politikası
"Van'da aldığımız oyların eskiyi göre çok düştüğünü biliyorum. Ama bunun kabahatı Vanlılarda değil. Bunun kabahatı bizde. Daha fazla gelebilirdik, daha fazla konuşabilirdik, daha fazla dertleşebilirdik. Dertlerinizi daha iyi dinleyebilirdik ve çözümleri beraber üretebilirdik. Şimdi geldik beraberiz. çözümlereli beraber üreteciğiz. Halkın iktidarınıda beraber kuracağız. Van'ı ayağa kaldıracağız söz veriyorum size. Bir dönem Van'ın Ferit Meleni vardı, Kinyas Kartalı vardı, Muhlis Görentaş'ı vardı. Şimkdi de Van'ın milletvekilleri var. Van'a ne veriyorlar. Yoksulluk veriyorlar, işsizlik veriyorlar, fabrikaları kapatıyorlar, hayvancılığı öldürdüler. Binlerce kişi köyünü terk etti. Van'da yaşam savaşı veriyor. Acaba yeniden hayata tutunabilirmiyim diye. Van'ın nüfusu şu anda bir milyonu aştı. Van'ı ayağa kaldırmamız, güçlü kılmamız lazım. Birileri bugün Van'ı Vanlıyı değil, cebini düşünmekle meşgul. O milletvekillerinin ne yaptığını siz bizlerden çok daha iyi biliyorsunuz. Hayatı, yaşamı çok daha iyi biliyorsunuz. O nedenle buraya size gerçekleri anlatmaya geldim. Bunların iki türlü politikası var. 8 yıldır iktidardalar. Altta din-iman, üste han hamam politikası yapıyorlar. Vatndaşların arasına giriyorlar, dinden imandan Allah'tan, peyganberden bahsediyorlar. Eyvallah, ondan sonra ne yapıyorlar, bir bakıyorsunuz hepsi han, hamam sahibi olmuş köşeyi dönmüş. Eğer bu gün geçmişte bakanlık yapanlardan birisinin kardeşi Van'da 25 korumayla geziyorsa, Vanlıları düşünüp, taşınması lazım"
Yiğidi kuru soğana muhtaç etmek istiyorlar
Van'daki sınır ticaretinin açılmasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Sınır ticaretinden söz ediyorlar, bir kaç litre mazot getirdi diye yüzlerce araca el koydular. Niye sınır ticaretini adam gibi yapmıyorlar. Burdaki insanlar insan değil mi. burdakiler geçim kaynağı bulmak zorunda değil mi? Açarsın sınırları, muamma olmaktan çıkarırsın, insanlar gitsin sınır ticareti yapsın bir geliri olsun. El aleme muhtaç olmasın o da alın teri ile kazandığı parıyı evine götürsün çoluk çocuğunu beslesin. Ama AKP bunları istemiyor. Onun derdi yoksulluğu sürekli kılmak. yoksulluk sürekli kılınacak ki insanlar, onlara muhtaç olsunlar. Hani Aşık Mahsuni Şerif derya 'Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana' aynı onların yapktığı gibi bunlar sürdürmek istiyorlar. Yiğidi kuru soğana muhtaç etmek istiyorlar" dedi.
Akan kanı durduracağız
İkditadara geldiklerinde hedeflerini de anlatan Kılıçdaroğlu, şiddeti önleyeceklerini, akan kanı da durduracaklarını söyledi. "Bizim derdimiz, hedefimiz şu, herkes çalışacak, herkes üretecek, herkes evine alın teri ile kazandığı ekmeği götürecek. Bize diyorlar ki siz bu bölge için ne düşünüyorsunuz ve zamanı gelince Recep Bey der ki 'Siz hiç iktidar olmadınız.' Doğru, tek başına iktidar olamadık. Ama sormak isterim Vanlı kardeşlerime, biz iktidar olmadık, 30 yıldır kimler iktidar, 30 yıldır kim bu akan kanı durduramadı, dönüp de bir kendilerine baksınlar. 30 yıldır ne yaptı bunlar. Size söz veriyorum, biz şiddeti engelleyeceğiz, akan kanı durduracağız. Barışı ve hoşgörüyü, kardeşliği, bu toplumu egemen kılacağız. Eğer siz insanı insan olarak düşünmezseniz, insana değer vermezseniz, 'insan insandır başımızın üstünde yeri vardır' demezseniz, bunları engelleyebilir misiniz? Bu sorunu çözebilir misiniz? Önce İnsana insan diye bakmamız lazım. İnsanı insanı diye sevmemiz lazım, kucaklamamız lazım ve o insanı dinlememiz lazım. Derdi nedir acaba bu insanın derdi, ne istiyor diye sormamız lazım. Yerine göre Recep Bey derki, 'Ya sev ya terk et' biz öyle bir şey söyledik mi? Söyleyen adam bu ülkeni Başbakanı, sormayacak mıyız, sen kim oluyorsun da bu ülkenin yurtaşına 'Ya seveceksin, ya bu ülkeyi terk edeceksin'diyeceksin. Biz bunu söylüyoruz. Her yerde söylüyoruz, dedirtiyorlar."
89 raporunun arkasındayız
"Onlar, 89'da bir rapor vardı. '89 raporunun arkasında dur' diyorlar. Van'da söylüyorum. Son satırına kadar o raporun arkasındayız biz. CHP o raporu yazdığı zaman vatan haini ilan edilmişti. Şimdi ne yapıyorlar, biz söylediğimiz sözün arkasındayız. Biz ne söylediğimizi biliyoruz, Biz istiyoruz ki bu ülkede barış olsun. Eğer huzursuzluk varsa, eğer çatışma varsa, esnafı işçisi, emeklisi, memnun olmaz. Herkes şikayet eder. Şikayeti ortadan kaldırmanın yolu siyasetin görevi değil mi? Askeri önlemlerle, silahla, bu olay durmaz. Bu olayı çözecek olan siyaset kurumudur. Siyaset kurumuna görev düşüyor. Bunun için buraya geldik. Ankara'da söyledim, her yerde söyledim. Burda da söylüyorum. Bu olayı çözecek olan CHP'dir. Olayı çözmek istemeyenler ya da çözüp gibi görünüp de iktidarda gerginlik yapanlar, soy tartışması başlattılar. Soy tartışması başlatan bir başbakan bir ülkenin sorunu çözübilir mi? 21. yüzyılın Türkiyesi'nde çağdaş demokrat, özgür bir anayasa getirebilir mi? Bunu söylüyoruz. Anayasa getirdik diyorlar. Hangi anayasa buradan söylüyorum Vanlı kardeşlerime, bu anayasa çıksın bakın başınıza neler gelecek. Bir sabah hepinizi evinizden toplayacaklar, gözaltına alacaklar, savcıya şikayet edeceksiniz, diyecek ki hayır, bakanın talimatı böyle bakana şikayet edeceksiniz. Savcı haklıdır, hakkında soruşturma açılmasını istemiyorum diyecektir. Ama siz yargıya başvuramayacaksınız. Çünkü bu anayasa değişikliğine sizin yargıya başvurma hakkınız elinizden alınıyor. Yani Kenan Evren'in yapmaya cesaret edemediğini bunlar yapıyorlar. Bunu herkesin çok iyi bilmesini istiyorum. Biz böyle mi yapacağız. Özgür bir anayasa getireceğiz.
Milli irade gaspı var
Kılıçdaroğlu, seçim barajını indirmeyen AKP'yi eleştirererek milli irade gaspı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, kurultayda Başbakan'a seslendiğini ve yinelediğini belirterek, "Recep Bey yüreğin varsa niye seçim baraşıjını indirmiyorsun. Niye yüzde 10'nun arkasına saklanıyorsun? Bir de demokrat kesiliyorlar, milletin oyu diyorlar. Senin aldığın milletvekillerinin tümü milletin oyu mu? Başka partiye giden oy senin miletvekilini seçiyor. Sen de kalkıp diyorsun ki, ben milletin oyunu aldım. Milli iradenin gaspı var burada. Biz demokrasinden yanayız. Demokrasiyi getiren partiyiz. Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olmasının yolunu açan partiyiz. Ama barajın arkasına saklanırsanız demokrasiyi getiremezsiniz. Vanlı kardeşlerimden şunu isterdim. Sayın Başbakan buraya geldiğinde 'Sayın Başbakan sen faili meçhul cinayetleri soruşturmasını mecliste niye engelledin' diye sormasını istendim. İnsan insandır, insanın düşüncesini beğenmeyebilirsiniz. Aynı düşünceyi paylaşmayabilirsiniz ama adamı öldürümüşsünüz. Faili meçhuller hangi demokraside var. Biz size söz veriyoruz halkın iktidarında söz tüm fali meçhullarin üzerine gideceğiz. Aydınlatacağız. Özel yetkili mahkemeleri biz kaldırılmasını istiyoruz. Özel yetkili mahkeme olmaz. Adamları topla sabah karşı tık içeriye sorgusuz sualsiz aylarca içende kalsınlar. Neymiş Recep Bey'in demokrasi anlayışı Recep Bey'in hukukuymuş. Sevsinler senin hukukunu. Halkın iktidarında özel yetkili mahkemeleleri kaldırmak inşallah bize nasip olacak. Normal mahkeme yok mu var? Niye normal mahkemeye çıkarmıyorsun milleti ezeceksin, bunaltacaksın, diyeceksin ben seni özel yetkili mahkemede özel savcının altında işkence yapacağım. Biz bunu mücadelesini yapacağız. Ülkeye gerçek demokrasi gelen kadar bunu mücadelesini yapacak bu kardeşiniz.
BDP'li başkan övgü
"Yerel seçimlerde halk tercihini yaptı, belediye başkanını seçti. 2.5 trilyon borç devraldı. Arkadaşlar, çalışkan biri diyorlar. Bir taraftan borçları kapatmaya, bir taraftan da hizmet etmeye çalışyor. Biz hangi siyasi görüşte olursa olsun çalışan adamı takdir ederiz başımızın üzerine koyarız. Yerel yönetimlerde halkın iktidarını sağlamak önemlidir. Her siyasetçinin halka hesap vermesi namusi bir görevdir"dedi.
Muğlalı Kışlasının adını değiştirin
Kılıçdaroğlu, Ahmet Arif'in 33 kurşun şiirine konu olan Van'ın Özalp İlçesi'ndeki Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası'na da değindi. Kılıçdaroğlu, "Başbakandan rica ediyorum. Hükümetsin, başbakansın toplumun duyarlılığı var. 33 köylünün kurşuna dizildiği bir yerde 33 kurşunun adını bir kışlaya verme. Onu değiştirin, istirham ediyoruz. Biz devletin kin tutmayacağın biliyoruz. Devlet kin tutmalalı ve yurtaşına eşit davranmak ve kucaklamak zorundadır. Eğer siz bu durumlarla toplumu ayrışıtırır, geçmişin yaralarını tekrar deşerseniz, ayrışma tohumları ekersiniz. Burdan bir çağrı yaptık bakalım Recep Bey bu çağrımıza nasıl bir cevap verecek. Hem biz hem Türkiye duyacak. Göreceğiz." dedi.
Evet demiyenin yeşil kartı iptal edilemez
Türkiye'de yeşil kart kullanımında Van birinci sırada olduğunu da belirten Kılaçdaroğlu, "Bu yoksulluğun hangi noktaya geldiğin gösteriyor. Yeşil kartınız, 'evet' vermezseniz iptal edilir' diyene hesap soracağız. Vali de kaymakamda bilsin. Yoksuldur diye verdin yeşil kartı. Onu siyasi emeline alet etmek için yeşil kart mı iptal edilir"
Taş atan çocuklarla ilgili kanunu biz değiştirdik
"Taş atan çocuklarla ilgili o ağır kanunu kim çıkardı. Recep Bey AKP. Bunun yanlış olduğunu defalarca söyledik. Değiştirdiler. Ama bu değişim yeterli değil. Çocuklarımızı kazanmalı ve geleceğe hazırlamalıyız. Çocuklarımız geleceğe güvenle bakmalı ana ve babaları da geleceğe güvenle bakmalı. Biz nasıl faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasını istiyorsak, bu ülkede yoksuldur, yoksul değildir; her çocuğun eşit sartlarda okuyup geleceğe güvenle bakmasını istiyoruz. Yeni anayasadan söz ederken hakların ve özgürlüklerin genişletilmesinden söz ettik. Recep Bey bana dağil Türkiye'ye hesap verecek. Kaçmak kurtulmak yok. Siyasete girerken söz verdim:
1- kişiye yalan söylemeyeceğim. 2- Halkım için çalışacağım. 3 Cebimi değil vatandaşı düşüneceğim. 4- Yurttaşın düşüncelerini her yerde her ortamda özgürce söylemesini için her türlü çabayı göstereceğim. Benim anlayışışım bu. Beni birileri beğenmeyebilir, düşüncemi hoş görmeyebilir. Ona da saygı göstermesini bileceğiz. Onu da dinleyeceğiz "düşünceni özgürce söyle, korkma" diyeceğiz. Devletin gücü düşünceyi bastırmak için kullanılamaz. Devletin gücü özgürlügü sağlamaktır. Biz bu ülkede Doğu ve Güneldoğu'nun kalkınmasından bahsederken bizi eleştirdiler. Vay efendim başka konumu yok. İşsizlik bir sosyal yaradır. Ne olacak bu memleketin hali acaba AKP düşünüyor mu? Hayır diyor. Onlar yoksul. Aç kalsın. Yeşil kart veririm oylarını alırız. Bu sosyal devlet değildir. Aile sigortasını kuracağız. Yoksul kadını hesabına her ay asgari ücret kadar para yatıracağız. O kadın özgürce gidecek, işçi memur emekli gibi bankadan parasını alacak ve çoluk çocuğunu geçimini sağlayacak. Nazım'ın dediği gibi 'bir ağaç gibi tek ve hür ve koca bir orman gibi kardeşçe yaşayan bir Türkiye' kurmak için yola çıktık"
Kılıçdaroğlu'nun ayrılışı sırasında da aynı koruma tedbirlberi uygulandı. Kılıçdaroğlu, havaalanına giderken bir kaç vatandaşın tepki göstermesi dikkat çekerken, polis çevrede adeta kuş uçurtmadı.
Kılıçdaroğlu Van'da protesto edildi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Van İl Başkanlığı tarafından düzenlenen mitingde vatandaşların büyük tepkisi ile karşılaştı.
Beşyol Mevkii'nde düzenlenen miting esnasında valilik binası önünde toplanan bir grup, konuşma yapan Kılıçdaroğlu'nu yuhaladı.
Bir süre 'Kahrolsun CHP' sloganları atan grup, polisin müdahalesi sonucu dağıtıldı.
Zaman zaman zafer işareti yapan grubu yapılan tüm uyarılara rağmen dağılmaması üzerine polis, sloganlar atan yüzü kapalı bir çocuğu gözaltına aldı.
Yaklaşık 200 kişinin katıldığı mitingde, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingi için il dışında gelen polislerle birlikte bin 500 kişi görev aldı.
Van Ferit Melen Hava Alanı'ndan miting alanına kadar yaklaşık 7 kilometre uzunluğundaki yol güzergahı boyunca, sağlı sollu 50 metre arayla birer polisin bekletildiği gözlendi.
Miting sonrasında da aynı şekilde alınan yoğun güvenlik önlemleri altında hava alanına giden Kılıçdaroğlu, burada polis şeflerine teşekkür ettiği belirtildi.
2 Nisan günü CHP'nin yapılan İl Başkanlığı Kongresine katılan eski Genel Başkanı Deniz Baykal bir grubun taşlı ve yumurtalı saldırısına uğramış ve İçişleri Bakanlığı'nca görevlendirilen 2 mülkiye müfettişinin yaptığı soruşturma sonucunda güvenlik zafiyeti olduğu gerekçesiyle eski İl Emniyet Müdürü Şükrü Rafet Mert'in hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.