Biz kimiz?

Biz kimiz?

T24 - Henüz beş yaşındayken kaybetmiş olsa da annem, anneannesini sevgiyle anar.  O sevginin ipuçları, çocuklarına şefkatli bir tebessümle naklettiği iki fotoğrafta saklıdır. İlk kare: Ceviz bir sandıkta özenle sakladığı; torunları ziyarete geldikçe, o sandıktan ender rastlanan bir mücevheri kutusundan çıkarırcasına açıp verdiği kırmızı elmalar.

Ki, kokusu altmış yılı aşıp bugüne uzanır...

Diğer kare ise torunlarıyla konuştuğu dil:

Büyük anneannem, -Türkçe'yi de bilmesine karşın-,  torunlarıyla hep Zazaca konuşmuş. Onun ilk dinlediğimde şaşırtıcı gelen bu tutumu, bugün bana sevimli ve saygıdeğer bir inat olarak görünüyor. Çocukken dinlediğim bu anı üzerine anneme, 'Hadi Zazaca konuş' dediğimi anımsıyorum.  Anneminse bana, 'Keşke o daha çok yaşasaydı, ben de biraz daha büyümüş olsaydım' cevabını.

Diyarbakır'dan henüz bebek sayılacak bir yaşta çıkıp kasaba ve kentleri dolaşıp duran öğretmen bir ailenin çocuğu olan ben, bu diyaloğu hiç unutmadım. 'Bir ara Zazaca öğrenmek', zihnimin bir köşesini hep meşgul etti. Lakin bu dileğimin, bir aidiyet duygusundan Çok, büyük anneannemi anlama merakının sonucu olduğunu belirtmeliyim. (Bilen bilir: çok dolaşan memur çocuklarında 'memleket' duygusu güçlü olamıyor)

Gelgelelim, 'Zazaca' öğrenmek istesem bile, bunun neredeyse imkansız olduğunu anlamam fazla uzun sürmemişti...

6 milyon Kürt çocuk ve gencin anadili Kürtçe

Başka zaman olsa, hayli kişisel sayacağım bu anıyı paylaşma duygusunu uyandıransa, KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır'ın, dün T24.com.tr'de yayımlanan araştırması oldu. KONDA'nın 'Biz Kimiz' başlıklı araştırmasına göre, yetişkin yedi milyon civarındaki Kürt vatandaşın, 6 milyon dolayındaki 18 yaş altı Kürt çocuk ve gencin anadili Kürtçe.

İşte rakamlar:

KONDA / Biz Kimiz 2006 2010 Araştırmaları, anadil bulgusu

Türkçe 84,5 84,0Kürtçe 12,0 12,7Zazaca 1,0 1,4Arapça 1,4 1,2Diğer 1,1 0,7

Toplam  100,0 100,0

Resmi dil ile anadil farkı

Anadilde eğitim talebine gösterilen sert tepkinin özü 'bölünme korkusu'na dayanıyor. Bu korku aşılmadıkça, daha kötüsü, korku olduğu kabul edilip aşılmak istenmedikçe de anayasadaki 'resmi dil' hükmü ile 'ana dil'i özgürce kullanıp öğrenme insan hakkı, bu hakkı da yurttaşlarına -resmi dili Türkçe olan- devletin sağlaması gerektiği konuları arasındaki esaslı farklar bulanıklaşıyor. Anadilin, hayatın ta kendisi olduğu, salt bu nedenle temel bir insan hakkı olduğunu anlamak istemeyenler, köyü yakıldığı için İstanbul'a göçmüş bir ailenin tek kelime Türkçe bilmeyen bir çocuğun tuvalet ihtiyacını öğretmenine söylemediği haberlerine çok şaşırıyor!

Anadilde eğitim sorununa, kategorik olarak karşı çıkanların büyük bölümü, itirazlarını 'ülke sevgisiyle' açıklıyor olmalılar.

O zaman Ağırdır'ın şu tespitine dikkat: 'Her türlü ulusal düzeyde yapılan sınav sonuçları incelendiğinde en başarısız iller, Kürt yurttaşların ağırlıklı olduğu illerdir.'

KONDA verileri, ömrü boyunca 'anadilde eğitim' derdini bir gün olsun yaşamamış birinin dahi özlemi olan bu konunun,  ön kabullerden, korkulardan arınmış bir tartışmaya çok ihtiyacı olduğunun altını çiziyor.

(Çiğdem Toker - Akşam - 1 Ekim 2010)