"Bize Allah yeter' diyorsanız niye yastık altındaki dolarlara göz diktiniz!"

"Bize Allah yeter' diyorsanız niye yastık altındaki dolarlara göz diktiniz!"

Cumhuriyet yazarı Tayfun Atay, TL'nin dolar ve diğer para birimleri karşısındaki tarihi değer kayıplarını değerlendirdiği yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çağrısını eleştirdi. Atay, "Bize Allah yeter' diyorsanız niye yastık altındaki dolarlara göz diktiniz, 'Yakın gitsin' desenize" tepkisi gösterdi. 

Erdoğan ABD ile yaşanan gerilim sonrası "Yastık altındaki dövizlerinizi altınlarınızı bozdurun TL'ye çevirin" demiş, TL'nin tarihi değer kaybetmesinin ardından ABD'ye seslenerek, "Onların doları varsa bizim de Allah'ımız var" ifadesini kullanmıştı.   

Atay, Erdoğan'ın bu sözlerini "Doların da Allah’ı var!" başlığıyla yayımlanan yazısında değerlendirerek şunları kaydetti:

ABD Doları’nın amansız yükselişi karşısında ciddi ekonomik kaygılara kapılmış olduğumuz şu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan çıktı ve krizin üzerine en iyi bildiği, belki de tek bildiği yolla gitti. Önce memleketi Rize’nin Güneysu ilçesinde çıktı hemşerilerinin karşısına ve “Onların dolarları varsa, bizim de halkımız, Hakk’ımız, Allah’ımız var, hiç endişelenmeyin” dedi. Sonra sel felaketinin yaşandığı Ordu’nun Ünye ilçesinde, meydandakilere bol coşku da vererek aynı minval üzere devam etti:  “Bu millet azizdir, bu millet güçlüdür, bu millet inançlıdır ve bu millet düştüğü yerden kalkar. Hiç bundan endişeniz olmasın. Eyvah dolar yok demeyin ha! Onların doları varsa bizim Allah’ımız var, rahat olun.”  Gerçi böyle diyor ama hemen ardından da “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye düşündürürcesine şöyle devam ediyor: “Gelin yastığınızın altında dolarlar varsa, Euro’lar varsa, altınlar varsa çıkarın. Hemen bunları bankalara vererek Türk Lirası’na çevirelim ve bunlara en önemli istiklal ve istikbal savaşını bu alanda verelim.”

***

Bakar mısınız şu işe! Yahu dolar bu kadar değersizse Allahuteala karşısında, neden onları bana verin demeye getiriyorsunuz böyle?!.. “Bize Allah yeter” diyorsanız niye yastık altındaki dolarlara göz diktiniz? “Yakın gitsin o dolarları” desenize?..  Tabii milletten dişe dokunur bir destek de halihazırda gözlenebilmiş değil. Bankalara yastık-altı dolarların aktığına dair bir emare yok.  “Reis”, “Komutan”, “Emîrü’l-mü’minîn” diye yere göğe sığdıramadıkları kişinin çağrısına niye böyle bîgâne kalıyor bu insanlar peki? Kim bilir, belki doların da Allah’ı var diye düşündüklerinden olabilir mi dersiniz?!..

***

Vatandaş İngilizceye ne ölçüde hâkim bilinmez tabii ama ellerindeki dolarların üzerinde büyük harflerle yazılı “In God We Trust” sözünün anlamına aşina olunması da pekâlâ mümkün…  “In God We Trust”, ABD madeni paralarının da banknotlarının da üstünde karşımıza çıkan ve Birleşik Devletler’in resmi “motto”su (sloganı) kabul edilmiş bir söz. Genelde “Tanrı’ya güveniriz” diye gayet harcıâlem, üstünkörü çevirmek âdetten onu… Oysaki İslami bağlamda tıpkısının aynısı sayılabilecek taş gibi bir karşılığı var.  “Tevekkeltü alallâh” bu.  Allah’a sığınır, güvenir, itimat eder, her şeyi ona bırakır, ondan bekleriz şeklinde genişçe açımlanabilecek bir deyiş bu. Kur’an’da sık sık geçer: “Allah’a tevekkül ediniz”. O yüzden müminler de sık sık der: “Allah’a tevekkül ederiz.”  İngilizcesi, Amerikancası da işte “In God We Trust”. Nerede yazıyor? Vatandaşın yastığının altındaki dolarların üzerinde!..  O zaman milleti nasıl ikna edeceksiniz doların Allah’ı olmadığına?.. Ha, diyorsanız ki Allah ayrı, Tanrı ya da “God” ayrı, onu bilmem… Ama bildiğim bir şey varsa Tevrat’ta da İncil’de de Türkçe tercümeleri okuyun, hep Rab, Allah, “Rab Allah” geçmekte...  İnanılan ilah aynı değil mi, aynı. Demek ki buradan da çıkış yok. Öyle ya da böyle doların da Allah’ı var yani…

***

“In God We Trust” ABD’nin resmi mottosu olarak 1956’da kabul edildi. Onun öncesinde devletçe resmen onaylanmasa da geleneksel olarak dolaşımda olan başka bir motto vardı; federal ulus-devlet olarak ortaya çıkışa çok daha doğru ve tabii seküler (laik) çerçevede tercüman olan: Latince, “E pluribus unum”. Yani “Çokluktan Birlik” ya da daha anlamlı ifade etmek istersek “Çokluk İçinde Birlik”. Orijinal olarak İngiliz sömürge yönetimi altında şekillenip ondan bağımsızlığını kazanmış 13 Koloni’nin yek vücut bir ulus-devlete dönüşmesini anlatır bu söz ve Federal Hükümet’in resmi mühründe de yer alır.  Ama Kongre 1956’da geçirdiği bir yasa ile 1864’ten beri Amerikan madeni paraları üzerinde zaten işli olan “In God We Trust”ı resmi slogan haline getirdi.  Yok, şu ara her taşın altından çıkarmaya alıştığınız evanjelistlere falan bağlamayın bu resmi dindarlaşma emaresini!..  Evanjelik değil “Sovyetik” parmak var işin içinde…  Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği’nin devlet ateizmini öne çıkarıp din karşıtı yasalara işlerlik kazandırmasına mukabil Eisenhover döneminde ABD Temsilciler Meclisi ve Senato birlikte resmileştirdi bu mottoyu. Ardından 1957’den itibaren bu söz kâğıt para, yani dolarlar üzerinde de yer almaya başladı.

***

O gün bugündür ABD Doları “Allah’a tevekkül” içinde dünyanın dört bir yanında dolaşımda, ortalığı kasıp kavuruyor. Biz dâhil kavuruyor. O yüzden şu son yaşanan krizde iktidar iradesinin doları Allah’la terbiye etmeye çalışmasının da kıymeti harbiyesi olmuyor.  Aslında kapitalist anaforun içine çekilmiş bizim “post-İslamist” dinbazlık da dâhil herkes biliyor şu yalan dünyada neye güvenilip, inanılıp, tevekkül edildiğini!..  Allah mı, Tanrı mı, “God” mı tevekkül edilen Atlantik’in öte yakasından Anadolu’nun ortasına kadar?..  Yoksa Britanyalı aktör, komedyen ve komedi yazarı Martin Alan’ın (1934-1982) meşhur satirik komedi filminin şu muhteşem başlığında en veciz karşılığını bulduğu gibi mi durum:  “In God We Tru$t”.