T24 - Suriyeli mülteciler, ülkelerindeki çatışmadan kaçmak için ölümü göze alarak mayınlı alanı geçip Türkiye sınırına dayandı. Türkiye'ye geçen 252 Suriyeli mülteciler, “Bizi geri göndermeyin, gönderirseniz öldürürler” dedi.
Suriye’den kaçıp Hatay’ın Yayladağı ilçesinde sınırı geçerek Türkiye’ye sığınan Suriyeliler, ülkelerine dönmek istemediklerini söyledi. Önceki gün öğleden sonra Yayladağı’na bağlı Güveççi köyü ile Suriye’nin Lazkiye kentine bağlı Harabjoz köyü arasındaki sınıra gelen bir grup Suriyeli, Türkiye’den sığınma talebinde bulundu.
Sınırda görevli askerlerin geçişlerine izin vermediği grup, tel örgüler arkasında, Suriye topraklarında Türkiye’ye alınmayı bekledi. Türk bayrakları açan, Türkiye lehine slogan atıp yardım isteyen ve can güvenliklerinin tehlikede olduğunu öne süren kadın ve çocuk 252 kişilik grubun, Ankara ile yapılan görüşmelerin ardından akşam saatlerinde geçişlerine izin verildi.
‘Hürriyet istiyoruz’
Geniş güvenlik önlemi arasında, minibüslerle Yayladağı’na getirilen grup, ilçe merkezindeki Fehmi Dinçer Yayladağı Spor Salonu’na yerleştirildi. Bu kişilerin kimlik tespiti, sağlık kontrolü yapıldı. Aralarında çocuklarında bulunduğu bulunan 146’sı erkek 44’ü kadın, 62’si çocuk olmak üzere toplam 252 Suriyeli’ye yer yatağı, battaniye, çarşaf, helva, peynir, su dağıtıldı, çocuklar için de mama ve çocuk bezi verildi.
“Biz hürriyet istiyoruz. Türkler gibi yaşamak istiyoruz. Bizi oraya göndermeyin. Gönderirseniz öldürürler” diyen bağırdı. Gelenler arasındaki 5 kadının da aslen Hataylı oldukları, evlenerek, Suriye’ye gelin gittikleri öğrenildi. Yayladağı Kaymakamı Tolga Polat, spor salonundaki Suriyelileri ziyaret etti.
‘Askerler geliyordu’
Geceyi spor salonunda geçiren Suriyeliler dün da sabah salonun pencerelerine çıkıp, Arapça bağırarak, “Ey Dera şehri canımız ve kanımız feda olsun. Biz hürriyet istiyoruz” dediler.
Suriyelilerin, kendileriyle görüşen yetkililere de, “Çocuklarımızı okula gönderemez olduk. Can korkusundan geldik. Bizi sürekli dövüyor, işkence ediyor, baskı yapıyorlardı. Askerler, polisler üzerimize geliyorlardı. Komşu köylerde insanların öldürüldüğünü duyduk. Korkup kaçtık. Zarar görmemek için kaçıp, Türkiye’ye sığındık. Bizi Suriye’ye teslim etmeyin” dedikleri belirtildi.
Kızılay’dan çadırkent
Suriye’den yeni sığınmacıların gelmesi ihtimaline karşı ve gelenlerin barınmasının sağlanması amacıyla Kızılay, eski Tekel binasının büyük bahçesinde çadırkent oluşturmaya başladı. Bahçede, 60 çadır kuracağı kaydedildi.
Akdeniz Afet Yönetim Merkezi Bölge Müdürü Günay Savaşlı, Suriye’den gelenlere 3 çeşit yemek verdiklerini belirterek, “Gerekirse 1000 kişiyi misafir edebilecek durumdayız” dedi.
Suriye’den yeni sığınmacıların gelmesi ihtimaline karşı Yayladağı’nda sınır karakolu yakınlarına askerler iki çadır kurdu. Yol kavşağına kurulan çadırlar, panzerle korumaya alındı. Suriye’den Türkiye’ye sığınma ihtimali olan vatandaşlara ilk anda bu çadırda hizmet verilecek.
146 yetişkin erkek, 44 yetişkin kadın, 28’i kız ve 34’ü erkek olmak üzere 62 çocuktan oluşan toplam 252 Suriyeli, mayın tarlalarını aşarak Türkiye’ye sığındı.
Irak sınırında aynı dram yaşandıİran-Irak Savaşı esnasında, Saddam Hüseyin’in 1986-1988 arasında Irak’ın kuzeyindeki Kürtlere karşı düzenlettiği El-Enfal Harekâtı adlı isyanı bastırma operasyonu Türkiye sınırında bir drama yol açmıştı. Saddam Hüseyin’in 23 Şubat-16 Eylül 1988 arasında El-Enfal Harekâtı’nı şiddetlendirdiği dönemde, mart ayının ortasında İran ordusu Zafer-7 Harekâtı adlı genel bir saldırı başlattı. Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne bağlı peşmergeler de İran ile işbirliği yaparak Halepçe kasabasına girdi ve isyan başlattı. Saddam Hüseyin, Irak Kuzey Cephesi Komutanı olan Korgeneral AlÓ Hasan al-MajÓd al-TikritÓ’ye (Kimyasal Ali) zehirli gaz bombaları kullanmayı emretti. Helepçeye atılan bombalar nedeniyle 5 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Bu olayın ardından kaçmak isteyen binlerce Kürt kökenli Iraklı Türkiye sınırına yığıldı.1991’deki Körfez Savaşı sırasında da yarım milyona Iraklı Türkiye’ye sığındı.