Suudi Arabistan'da gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili davada verilen karar yoğun tepkilere neden oldu. Birleşmiş Milletler (BM) Suudi mahkemesinin kararı sonrasında "bağımsız ve tarafsız soruşturma" talebini yinelerken ABD kararı "önemli bir adım" olarak değerlendirdi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Sözcüsü Stephane Dujarric tarafından yapılan açıklamada "Genel Sekreter, olaydaki tüm insan hakları ihlallerinin tam bir biçimde incelenebilmesi ve hesap verilebilirlik açısından cinayetin bağımsız ve tarafsız bir biçimde soruşturulması ihtiyacını vurgulamayı sürdürmektedir" denildi.
Birleşmiş Milletler Yargısız İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard ise Suudi Arabistan'daki yargılamayı bir “güldürü” olarak niteleyerek davada cinayeti planlayanların, tertipleyenlerin ya da cinayete “izin verenlerin ya da Veliaht Prens gibi göz yumanların” teşhis edilmemiş olduğuna dikkat çekti.
Callamard "Tetikçiler suçlu bulundu, ölüme mahkum edildi. Planlayıcılar sadece serbestçe dolaşmıyorlar. Onlara soruşturmada ve yargılamada çok çok az dokunuldu. Bu da adaletin tam tersi. Bu bir güldürü” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise Suudi yargısının davada beş kişi hakkında idam cezası vermesinin "önemli bir adım" olduğu belirtildi. Gazetecilere açıklamalarda bulunan bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, "Bugün verilen hükümler bu korkunç suçta sorumluluğu olanların hesap verebilmesi açısından önemli bir adımdı" dedi. ABD'nin "Suudi Arabistan'ı adil ve şeffaf bir yargı sürecini üstlenmesi için teşvik ettiğini" söyleyen yetkili "Daha fazla şeffaflık ve herkesin hesap verebilmesi için onlara baskı yapıyoruz" diye konuştu.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da açıklanan kararın beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, "Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında Suudi Arabistan’da yürütülen davada ilgili mahkeme tarafından bugün (23 Aralık) açıklanan karar, gerek ülkemizin gerek uluslararası toplumun bu cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmasına ve adaletin tecellisine yönelik beklentilerini karşılamaktan uzaktır" denildi.
"Kaşıkçı’nın bedeninin akıbeti, cinayetin azmettiricilerinin ve varsa yerel işbirlikçilerinin tespiti gibi önemli hususların karanlıkta kalması adaletin tecellisi ve hesap verebilirlik ilkesi bakımından temel bir eksikliktir" ifadesine yer verilen açıklamada Türkiye'nin Suudi makamlarından adli işbirliği beklentisi yinelendi.
Açıklamada "Ülkemiz topraklarında işlenen bu cinayetin aydınlatılması ve tüm sorumluları ile azmettiricilerinin belirlenerek cezalandırılması sadece hukuki değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk ve yükümlülüktür" denildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada mahkemenin kararını “skandal” olarak niteledi. "Suudi mahkemesi Cemal Kaşıkçı suikastına ilişkin aylarca süren gizli duruşmaların ardından bugün skandal bir hükme vardı" diyen Altun sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul’a özel bir jetle ölüm mangası gönderenler, Kaşıkçı’nın idam fermanını imzalayanlar, katledilen gazetecinin cesedini kaybedenler ve bu cinayeti örtbas etmek için çaba gösterenlere dokunulmazlık güvencesi verildi. Bu cinayeti bir avuç istihbarat görevlisinin işlediğini iddia etmek - en hafif itibarı ile - dünyanın aklıyla dalga geçmektir. Türkiye bu olayı aydınlığa kavuşturma çabalarını sürdürecek.”
Uluslararası Af Örgütü yargılamanın ortaya koyduğu sonucun "adaleti de hakikati de temin etmeyen bir aklamadan başka bir şey olmadığını" duyurdu. İnsan Hakları İzleme Örgütü İcra Direktörü Kenneth Roth da Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada "Suudi yargısının katil olduğu iddia edilen kişileri, öldürme emrini verenlerin teşhisi için çaba göstermeksizin yargıladığı düşünülecek olursa Cemal Kaşıkçı için adaletin yerine getirildiğini hissetmek zor ve şimdi de beş sanık, belki de çok fazla şey bilenler, idama mahkum edildi” diye yazdı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Genel Sekreteri Christophe Deloire de verilen idam cezalarının adaleti sağlamadığını, belki de şüphelileri susturmak için kullanıldığını söyledi. Deloire yargılamanın uluslararası hukuk standartlarına uygun bir biçimde yapılmadığını ifade etti.
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab da idam cezası hükmünü kınayarak bunun "tüm koşullarda bir prensip konusu” olduğunu belirtti. “Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi korkunç bir suçtu” diyen Raab "Kaşıkçı’nın ailesi bu vahşi cinayette adaletin yerine geldiğini görmeyi hak ediyor. Suudi Arabistan tüm sorumluların hesap vermesini güvence altına almak zorunda ki bu vahşet bir daha yaşanmasın” ifadelerini kullandı.
Gazetecinin Suudi Arabistan'da yaşayan oğlu Salah Kaşıkçı ise Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada "Suudi yargısına karşı tüm düzeylerde güvenimiz olduğunu, yargının bize karşı adil olduğunu ve adaletin sağlandığını teyit ediyoruz" dedi. Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz ise Associated Press haber ajansına yaptığı yazılı açıklamada mahkemenin kararının "kabul edilemeyecek kadar hukuksuz olduğunu" söyledi.