BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun: Esed meşruluğunu kaybetti

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun: Esed meşruluğunu kaybetti

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Suriye'deki katliamı "şok edici ve iğrenç" sözleriyle nitelendirdi. Genel Sekreter, Suriye'de katliamla ilgili bilgi almaya çalışan gözlemcilere ateş açıldığı bilgisini verdiği konuşmada, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'ın "bütün meşruluğunu kaybettiğini" ileri sürdü.

Suriye Ulusal Konseyi'nden bir sözcü, Hama'ya bağlı Kubeyr ve Marzaf köylerine ordu tarafından yapılan operasyonda, rejim yanlısı Şebiha milislerinin aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 86 kişiyi öldürdüğünü iddia ettmişti.

 

Suriye 'teröristleri' suçladı

 

Suriye resmi ajansı SANA, adı belirtilmeyen bir yetkilinin, güvenlik güçleri ile Kubeyr'de "silahlı bir terörist grup" arasında çatışma yaşandığını açıkladığını aktardı.

Açıklamayı yapan devlet yetkilisi, silahlı teröristlerin köyde dokuz kişiyi öldürdüğünü ve ayakları bağlı iki kadın ile bir grup çocuğun cesetlerinin bulunduğunu söyledi.

Köylülerin güvenlik güçlerinden yardım istediğini söyleyen yetkili, çatışmada ayrıca, iki askerin hayatını kaybettiğini, beş askerin de yaralandığı belirtildi.

Bugün yapılan ikinci açıklamada da "Hama'da teröristler korkunç bir suç işledi" ifadesine yer verildi. Suriye yönetimi ayrıca, Hama'da yaşananlarla ilgili tek yanlı haber yapmakla suçladığı medya kanallarını "Suriyelilerin kanının akıtılmasına ortak olmak"la suçladı.

 

Annan: Şiddet tırmanışa geçti

 

BM Genel Kurul Başkanı Nasır Abdülaziz En Nasır tarafından başkanlık edilen BM Genel Kurulu toplantısında, BM-Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan Suriye'deki duruma ilişkin bilgi verdi. Annan, Suriye'de şiddetin tırmanışa geçtiğini belirtti. Özel temsilci "Dürüstçe söylemek gerekirse plan uygulanmaya konmadı" diye konuştu.

 

Rusya ‘provokasyon’ dedi

 

Katliamla ilgili açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandır Lukaşeviç provokasyonun Annan planının kuyusunun kazılması için belirli çevrelerce tertiplendiğini söyledi.

Lukaşeviç, "en vahşice yöntemleri ilk kez kullanmıyorlar" dedi.

 

İngiltere ve ABD'den ortak tepki

 

ABD ve İngiltere'den Hama'da yaşananların ardından Esed yönetiminin meşru olmadığını vurgulayan açıklamalar geldi.

İngiltere Başbakanı David Cameron, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton gibi, Suriye yönetiminin yasadışı olduğunu ve ayakta kalamayacağını söyledi.

İstanbul'da bulunan Clinton da katliamı "vicdansızlık" olarak nitelendirmiş ve Esed yönetiminin artık gitmesi gerektiğini savunmuştu

 

Gözlemciler bölgeye giremedi

 

Suriye'deki BM gözlemci heyetinin başkanı Tümgeneral Robert Mood, Suriye askerlerinin, gözlemcilerin dünkü katliamın yapıldığı bölgeye girişini engellediğini bildirdi.

Norveçli Tümgeneral Mood, yaptığı yazılı açıklamada, BM gözlemcilerinin ayrıca katliamın yapıldığı Kubeyr bölgesindeki siviller tarafından durdurulduğunu, gözlemcilere bölgeye girmelerinin güvenlik riski taşıdığının iletildiğini belirtti.

 

Hula'ya benziyor

 

Muhalif gruplar Çarşamba akşamı Hama şehrinin 20 km kuzeybatısında bulunan Kubeyr ve Marzaf köylerinin güvenlik güçleri tarafından bombardıman altına alındığını bildirdi.

Muhalif gruplar, Şebihaların köydeki sivilleri yakın mesafeden ateş açarak öldürdüğünü ve bazılarının boğazlarının kesildiğini iddia etti. Muhalifler ayrıca, katliamın ardından bazı cesetlerin evlere doldurularak ateşe verildiğini savundu.

Bütün bu iddialar, akıllara iki hafta önce Hula'da yaşanan ve 108 kişinin öldüğü katliamı getirdi.

 

Farklı rakamlar

 

Yerel Koordinasyon Komitelerine göre Kubeyr’de 35’i aynı aileden, 78 kişi öldürüldü.

Suriye'deki Müslüman Kardeşler ise, katliamlarda 100'den fazla kişinin yaşamını yitirdiğini iddia ediyor ve katliamdan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'ı ve "sessiz kalan" Müslüman Arap ülkelerini sorumlu tutuyor.

Yerel Koordinasyon Komiteleri Çarşamba günü ülke genelinde hükümet yanlısı gruplar tarafından öldürülen kişi sayısının son saldırı ile birlikte 140’a çıktığını belirtti.

İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Suriye İnsan Hakları İzleme Konseyi de ölü sayısının, 20'si çocuk, toplam 100 kişi olduğunu ileri sürdü.

 

Annan yeni bir toplantı çağrısı yapmıştı

 

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın yeni bir planı BM Güvenlik Konseyi'ne sunmasının hemen öncesine denk geldi.

Annan'ın planında, barışın hayata geçirilmesi için, Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ve bölgede siyasi nüfuzu olan ülkelerinin yeni bir temas grubu oluşturması öngörülüyordu.

ABD ve AB, Suriye'de bir değişim için Devlet Başkanı Beşar Esed'ın iktidardan çekilmesini istiyor.

Rusya ve Çin yönetimi ise Pekin'de düzenlenen Şangay İşbirliği Toplantısı'nda salı günü, Suriye'ye yönelik rejim değişikliği içeren dış müdahaleleri reddedeceklerini açıklamıştı.

Hula katliamı ise Annan'ın Suriye'ye yapacağı ziyaretin hemen öncesinde meydana gelmişti.

 

13 işçiyi El Nusra cephesi öldürmüş

 

Öte yandan, 29 Mayıs'ta 13 sivilin öldürülmesi olayını El Nusra Cephesi adlı silahlı grup üstlendi. Grup ayrıca Şam ve Halep'te meydana gelen intihar saldırılarını da üstlenmişti. Katliamın ardından, muhalif gruplar, ölümlerden Suriye yönetimini sorumlu tutmuştu.