Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, İdlib'in kan gölüne dönmesinin engellenmesi için El Kaide bağlantılı milislerin sivillerin yaşadığı bölgeleri terk etmesi önerisinde bulundu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) bugün New York'ta yapılan oturumunda Beşar Esad rejimine bağlı güçlerin silahlı muhaliflerin kontrolündeki son bölge olan İdlib'e yönelik muhtemel askeri harekatı ele alındı.
Oturuma video konferans aracılığı ile katılan de Mistura, özellikle El Kaide bağlantılı Nusra cephesine süre verilerek, sivillerin yaşadığı bölgelerden çekilmelerini önerdi. De Mistura, bu süre içinde saldırı düzenlenmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Bunun özellikle Nusra cephesine uygulanabileceğine dikkat çeken de Mistura, "Garantörlerin, özellikle de hâlâ mesaj verme kapasitesine sahip olan Türkiye'nin bu konuda gereken bilgilendirmeyi” yapabileceğini dile getirdi.
Ancak BMGK'den adının açıklanmasını istemeyen bir diplomat, de Mistura'nın bu önerisine kuşkuyla yaklaştığını ifade etti. Böyle bir durumda milislerin nereye gideceğinin belirsiz olduğunu belirten diplomat, bunun yanı sıra Suriye'yi askeri harekat düzenlemekten vazgeçirmenin de mümkün olup olmadığının bilinmediğini dile getirdi.
Suriye'den Türkiye'ye uyarı
BMGK'da konuşan Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, Esad yönetiminin bütün ülke topraklarını geri alma ve ülke topraklarını "terörizm ile yabancı işgalden kurtarma" konusunda kararlı olduğunu ifade etti. İdlib'deki silahli gruplara silahlarını bırakmaları için yeteri kadar vakit tanıdıklarını belirten Caferi, "Ülkeme yabancı terör savaşçılarının girmesine vesile olanların, özellike Türkiye'nin, onları İdlib'den çıkarmak için hala şansları var" dedi. Ancak bir uyarı da ekledi: "Bölgeden ayrılarak geldikleri yere gitmeyi reddedenlere karşı Suriye hükümeti hazırlıklıdır."
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vasili Nebenzia, oturumda İdlib'deki silahlı gruplar hakkında bilgi verdi. Bölgede yaklaşık 40 ile 45 silahlı grubun 50 bin civarında üyesi olduğunu belirten Nebenzia, bunlardan 16 bin kadarının Nusra cephesi için, yaklaşık 11 bin 300'ünün ise diğer silahlı gruplar için savaştığını belirtti. Suriye'deki sivillerin "aşırı grupların tiranlığı altında yorgun düştüğünü” belirten Nebenzia, El Kaide ile bağlantılı silahlı grupların "tasfiye için meşru bir hedef” olduklarını söyledi. El Kaide'nin Suriye kolu olarak bilinen eski Nusra hareketinin öncülüğündeki cihatçı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütü, İdlib'in yarıdan fazlasını kontrol ediyor. Vilayetin geri kalanının büyük bölümü ise Türkiye'nin desteklediği muhalif grupların kontrolünde bulunuyor.
Fransız Büyükelçiden siviller konusunda Türkiye'ye çağrı
Ancak BM Suriye Özel Temsilcisi de Mistura ve BMGK üyeleri, Esad rejimi tarafından askeri bir harekât düzenlenmesi halinde, İdlib'deki sivillerin düşeceği duruma ilişkin kaygılarını dile getirdi. De Mistura, yaklaşık 3 milyon insanın yaşadığı İdlib'de insani bir felaketin engellenmesi için, sivillerin bölgeyi gönüllü olarak terk edebileceği bir koridor oluşturulması çağrısında bulundu.
Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi François Delattre, "Bu sivillerin gidebilecek bir yerleri olmadığına” dikkat çekerek, Türkiye, İran ve Rusya'ya çağrıda bulundu. Delattre, bu üç ülkeden uzlaşılan ateşkese uyulmasını, bu bölgelere insani yardım ulaştırılmasını ve Suriye'de siyasi çözüm için gereken adımların atılmasını istedi.
ABD'nin temsilcisinden uyarı
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Karen Pierce, sivillere yönelik bir saldırının savaş suçu sayılacağına dikkat çekerek, böyle bir durumda Esad rejimine bağlı güçlerden İdlib'deki ihlaller için hesap sorulacağını hatırlattı.
ABD'nin BM Daimi Temsilsici Nikki Haley de, Esad rejiminin yanı sıra Şam'a destek veren Rusya ve İran'ı olası bir askeri harekât konusunda uyardı. Haley, "Eğer Esad, Rusya ve İran bunu sürdürürse, sonuçları çok vahim olur” şeklinde konuştu. Haley, ABD'nin İdlib'e yönelik askeri bir operasyonun Suriye'deki gerilimin tehlikeli bir şekilde artacağı yönünde endişeleri olduğunu vurguladı.
AFP,AP,dpa/JD,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe