BM'den Türkiye'ye çağrı: OHAL kaldırılmalı

BM'den Türkiye'ye çağrı: OHAL kaldırılmalı

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından bugün yayımlanan bir raporda, Türkiye'de 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından yürürlüğe giren olağanüstü hâl (OHAL) uygulamasının ağır insan hakları ihlallerine yol açtığı belirtildi. BM, Türkiye'ye OHAL'i sonlandırma çağrısı yaptı.

Raporda, OHAL'in rutin şekilde uzatılmasının ve yürürlüğe giren 20'yi aşkın kanun hükmünde kararnamenin (KHK) "binlerce kişinin hakkının ihlal edilmesine yol açtığı" belirtildi. BM raporunda ihlaller arasında; işkence, kötü muamele ve keyfi gözaltıların yanı sıra düşünce özgürlüğünün ve çalışma hakkının kısıtlanması sayıldı.

BM'nin raporunda, Türkiye'nin "derhal OHAL'i sona erdirmesi, kurumların normal işlerliğine geri döndürülmesi ve hukuk devleti düzenini yeniden tesis etmesi gerektiği" ifade edildi.

Raporda, "Kanun hükmünde kararnamelerin sayısı, sıklığı ve ulusal güvenlik tehdidi ile bağlantıdan yoksunluğu olağanüstü hâl yetkilerinin hükümete yönelik her tür eleştiri ve muhalefetin boğdurulmasında kullanıldığını gösteriyor" denildi.

"Muhaliferin susturulmasında kullanıldı"

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, gözaltına alınan veya görevinden uzaklaştırılan kişilerin sayısının "afallatıcı" olduğunu söyledi.

BM yetkilisi, Türkiye'de son 1,5 yıl içinde yaklaşık 160 bin kişinin gözaltına alındığını, 152 bin kamu çalışanının görevinden uzaklaştırıldığını ve bunun "tamamen keyfi" şekilde yapıldığını ifade etti. "Öğretmenler, yargıçlar işinden uzaklaştırıldı veya haklarında dava açıldı; gazeteciler tutuklandı, medya kuruluşları kapatıldı veya internet sitelerine erişim engeli konuldu... Açıkça görülüyor ki Türkiye'de olağanüstü hâlin arka arkaya uzatılması çok sayıda kişinin insan haklarının ciddi ve keyfi bir şekilde ihlal edilmesi için kullanıldı" dedi.

28 sayfalık rapor Türkiye'de polis, jandarma, askeri polis ve güvenlik güçleri tarafından dayak, elektroşok, suya batırma, cinsel taciz gibi kötü muamele ve işkence yöntemlerinin kullanıldığı iddialarını içeriyor.

Raporda, Türkiye'nin güneydoğusunda güvenlik güçlerinin "ağır ve ciddi" insan hakları ihlalleri işlemeye devam ettiği belirtildi. Bunlar arasında öldürme, işkence, aşırı güç kullanımı, evlerin yıkılması ve Kürt kültürünün tahrip edilmesi olduğu da ifade edildi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi, bölgedeki durumu değerlendirebilmek için bölgeye giriş izni verilmesini de talep etti.

Türkiye'den tepki

Türkiye Dışişleri Bakanlığı rapora sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan yazılı açıklamada, “Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu çok yönlü ve ağır terör tehditlerini, özellikle de milletimizin demokratik yaşamına ve ülkenin bekasına kasteden 15 Temmuz 2016 terörist darbe girişiminin insan haklarına etkisini tamamen göz ardı eden bu metin bir anlam ifade etmemektedir” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri El Hüseyin’e atfen, “Bu belgeye imzasını atan Yüksek Komiser’in bir süredir Türkiye’yle ilgili konularda tarafsızlığını ve nesnelliğini yitirdiği ve ülkemize karşı şahsi önyargılar beslediği başka vesilelerle kamuoyuna yaptığı açıklamalarda da açıkça gözlenmektedir” denildi.

Dışişleri Bakanlığı, raporun “çarpıtılmış, taraflı ve yanlış bilgiler içerdiğini” ve “metnin kabul edilemez” olduğunu belirtti.