Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi Çin'in BM Daimi Temsilci yardımcısı Geng Shuang, Türkiye’yi Suriye’de işgalci olmakla suçladı. Güvenlik Konseyi’nde söz alan İran’ın BM Daimi Temsilcisi Majid Takht Ravanch’ın da hedefinde Suriye’deki yabancı askerler vardı. İran Daimi Temsilcisi, isim vermeden Suriye’deki Türkiye ve ABD’nin askeri varlığından duyduğu rahatsızlığı belirterek BM Güvenlik Konseyi’ni, Suriye’deki yabancı askeri unsurların işgalini sonlandırmak için göreve çağırdı.
Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, Çin’in Türkiye’ye yönelik işgalci suçlaması ve Türkiye’nin uluslararası hukuka uyması için yaptığı çağrıya, “Yaklaşık 9 milyon Suriyeli mülteci Türkiye’nin koruması altında. Bizim uluslararası insani hukuku ihlal edenlerden ders almaya ihtiyacımız yok” yanıtını verdi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Suriye’deki son durum tartışıldı. BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Viyana’da yapılan ve herhangi bir uzlaşının sağlanamadığı 6. Suriye Anayasa Komitesi toplantısıyla ilgili konsey üyelerine bilgi verdi. Pedersen, büyük bir hayal kırıklığı yaşansa da hala umudunu kaybetmediğini belirtti.
İnsani yardımlardan sorumlu BM Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths de konsey üyelerine, ülkedeki insani yardımla ilgili gelinen son duruma dair bilgi verdi. Griffiths, ülkede insani yardımın yetersiz kaldığını, yaklaşan kış şartlarının Suriye halkının durumunu olumsuz etkileyeceğini belirtti.
Suriye’yle ilgili yapılan güvenlik konseyi toplantısına 15 üye ülkenin temsilcisi dışında Suriye, Türkiye ve İran’ın da daimi temsilcileri katıldı.
Amerika'nın Sesi'nden Can Kamiloğlu'nun haberine göre, Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi Çin’in BM Daimi Temsilci yardımcısı Geng Shuang, Türkiye’yi Suriye’de işgalci olmakla suçladı. Shuang, Suriye’nin yabancı ülkelerin işgali yüzünden zor durumda olduğunu, Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye'yi yasadışı bir şekilde işgal ettiğini belirterek, “Türkiye, yasadışı işgal ettiği Suriye’nin kuzeydoğu bölgesindeki Alouk barajından, bölgeye sağlanan suyu defalarca kesti. Yüzbinlerce sivilin susuz kalmasına neden oldu. Bu durum, BM'nin bölgedeki insani yardım çalışmalarını aksatarak büyük zorluklara neden oldu. Çin, Türkiye'yi uluslararası insani hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukuka uymaya, sivilleri korumaya, altyapı operasyonlarını sürdürmeye ve BM’nin insani yardım erişimini garanti etmeye çağırıyor” diye konuştu.
Güvenlik Konseyi’nde söz alan İran’ın BM Daimi Temsilcisi Majid Takht Ravanch’ın da hedefinde Suriye’deki yabancı askerler vardı. İran Daimi Temsilcisi, isim vermeden Suriye’deki Türkiye ve ABD’nin askeri varlığından duyduğu rahatsızlığı belirterek BM Güvenlik Konseyi’ni, Suriye’deki yabancı askeri unsurların işgalini sonlandırmak için göreve çağırdı.
İran Temsilcisi, “Öncelikle Suriye'nin bazı bölgelerinin yabancı güçler tarafından işgaline derhal son verilmelidir. İşgalci ve davetsiz tüm yabancı güçler, herhangi bir ön koşul veya daha fazla gecikme olmaksızın ülkeyi terk etmelidir. Bu bağlamda, Güvenlik Konseyi sorumluluğunu yerine getirmeli ve İsrail rejimini Suriye'deki Golan işgalini sona erdirmeye ve ayrıca Suriye'ye yönelik saldırılarını derhal durdurmaya zorlamalıdır. İsrail rejiminin saldırganlıkları ve istikrarsızlaştırıcı eylemleri, uluslararası hukukun açıkça ihlalini teşkil etmekte ve bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit etmeye devam etmektedir” diye konuştu.
Güvenlik Konseyi toplantısında konuşan Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Bassam Sabbagh, Suriye'de ABD ve Türk askerlerinin yasadışı bir şekilde bulunduğunu belirterek 20 Ekim'de, Şam'daki terör saldırısının, Anayasa Komisyonu toplantısıyla aynı zamana denk geldiğine dikkat çekti. Sabbagh, “Terör saldırılarını yapanlar, dış güçler tarafından Suriye hükümetinin çabalarını baltalamaya yönelik açık bir girişimde bulunuyor” dedi. Sabbagh, Türkiye’nin askeri varlığının, bulunduğu bölgelerde desteklediği grupların ülkesine yapılan yardımları engellediğini belirterek “Türk işgal güçleri ve ülkemizde kullandığı terörist gruplar Suriye’ye gönderilen insani yardım ulaşımını engelliyor” dedi.
Güvenlik Konseyi’nin Suriye oturumuna katılan Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, Güvenlik Konseyi üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye’ye yönelik suçlamalara yanıt verdi. Sinirlioğlu, ayrıca Suriye temsilcisinin konuşmasına cevap vermeyeceğini, bunun Suriye hükümetinin halkına yönelik gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle acı çeken milyonlarca Suriyeli'ye hakaret olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, Çin’in Türkiye’ye yönelik işgalci suçlaması ve Türkiye’nin uluslararası hukuka uyması için yaptığı çağrıya ise “Yaklaşık 9 milyon Suriyeli mülteci Türkiye’nin koruması altında. Bizim uluslararası insani hukuku ihlal edenlerden ders almaya ihtiyacımız yok” yanıtını verdi. Sinirlioğlu, Alouk su tesisleri konusunun da PKK, YPG/PYD ve sözde Suriye Demokratik güçleri tarafından kendi akılsız gündemleri için istismar edildiğini söyleyerek, “Terör örgütü PKK/YPG’yle Suriye rejimi bu konuyu kendi çıkarları için kötüye kullanıyor” dedi.
Sinirlioğlu, PKK/YPG'nin Suriye’de istikrarı bozan büyük bir faktör olduğunu, terör örgütü güçlerinin sivillere ve Türkiye'ye saldırdığını belirterek iki hafta önce Afrin'de bir bombalı saldırı sonucu altı sivilin öldüğünü hatırlattı. Sinirlioğlu, PKK/YPG terör örgütünün, Irak'taki Suriyeli Ezidiler'in ve Suriyeli Kürtlerin evlerine dönmesini engellediğini' belirtti.
Sinirlioğlu, Suriye Anayasa Komitesi çalışmaları, insani yardım, salgın hastalık ve diğer genel sorunlarla ilgili görüşlerini de konsey üyelerine aktardı. Sinirlioğlu, Suriye’de yaşanan 10 yıllık vahşetin ardından 12 milyon kadar Suriyelinin gıda güvenliğinin bulunmadığını ve ülkenin salgın hastalığa karşı mücadele etmek için gerekli olan kritik malzemelerden de yoksun olduğunu ifade etti.
Sinirloğlu, Suriye’de hastanelerin yüzde 93 oranında dolu olduğunu, ayrıca BM’nin aşı eşitliği çağrısına rağmen, kuzeybatıdaki Suriyeliler'in yalnızca yüzde 1,8'ine bir doz aşı yapıldığını belirterek kış mevsimi yaklaşırken, aşıların ve insani yardımın uygulanmasını kolaylaştırmak için sınır ötesi yardımın genişletilmesi çağrısında bulundu.
Sinirloğlu, Suriye Anayasa Komisyonu'nun altıncı toplantısına dönerek Suriye hükümetinin hayal kırıklığı yarattığını, Suriye Hükümeti'nin uzlaşmazlığı nedeniyle bir sonraki oturumun tarihinde anlaşmaya varılmadığını da sözlerine ekledi.
ABD’nin BM Daimi Temsilci Vekili Richard Millls, BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen'in, Viyana’da gerçekleşen 6. Suriye Anayasa Komisyonu toplantısıyla ilgili hayal kırıklığını paylaştığını, Suriye hükümetinin ülkede bir siyasi çözüme ulaşma konusunda samimiyet göstermediğini ifade etti. Mills, tüm tarafları siyasi sürece iyi niyetle katılmaya çağırdı ve ülke çapında ateşkes çağrılarını yineledi.
Mills, Suriye'de aşılama oranının dünyadaki en düşük oran olduğunu belirterek, ABD Uluslararası Kalkınma Dairesi'nin Suriye'ye 108 milyon dolarlık sağlık yardımı sağlayacağını söyledi. Mills, Uluslararası Af Örgütü'nün, ülkelerine geri dönen mültecilerin Esad yönetimine bağlı milislerin suistimal, şiddet, işkence ve zorla kaybedilmeye maruz kalmasına ilişkin raporlarından duyduğu endişeyi dile getirdi.
Rusya’nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanskiy, Suriye Anayasa Komitesi'nin çalışmalarına dışarıdan müdahale ve dayatmaların olmaması gerektiğini belirterek, Suriyelilerin kendileri tarafından yönetilmesinin sağlanmasının önemli olduğunu söyledi. Rusya’nın anayasa çalışmalarında ilerlemek için tüm ilgili taraflarla çalışmaya devam edeceğini belirten Polyansky, Suriye'deki askeri ve siyasi durumun genel olarak istikrar kazanmasına rağmen, özellikle hükümet kontrolü altında olmayan bölgelerde gerilimin tırmanma riskinin devam etiğini belirterek, “Şam her konuda yükümlülüklerini yerine getiriyor. Suriye'nin birliğini, toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını yeniden tesis etmek amacıyla Suriye içi diyaloğu teşvik etmek çok önemli” dedi.