Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yapılan oylamada, Filistin’in hazırladığı ve Mısır’ın sunduğu Kudüs’ün statüsünü belirleyen tasarının 128 oyla kabul edilmesi, Türkiye'de memnuniyetle karşılandı.
BM'deki oylamanın ardından Türkiye’den ilk yorum Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan gelirken; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da BM kararıyla ilgili Türkçe, İngilizce ve Arapça bir açıklama yayınladı.
"Karar, barış için yeni bir fırsat doğurmuştur" diyen Başbakan Binali Yıldırım da, "BM güçlünün değil, haklının güçlü olduğunu ilan etti" dedi.
BM Genel Kurulu'nda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Büyük memnuniyet duyuyoruz" yorumunda bulundu. Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "BM, ABD'nin kararını yok saydı" derken; AB Bakanı Ömer Çelik de "Tarihi dönüm noktası, yeni bir dönem başlıyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 3 dilli mesajında, "Kudüs konusunda BM Genel Kurulu’na sunulan karar tasarısının ezici bir çoğunlukla kabul edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Trump yönetiminin, BM Genel Kurulu tarafından gayrı hukukiliği en sarih şekilde ortaya konulan bu talihsiz kararından bir an evvel dönmesini bekliyoruz. Filistin ve Kudüs davasına destek veren herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" dedi.
Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıklayan ABD Başkanı Donald Trump’ın açık muhalefetine rağmen tasarının BM’de 9 ret oyuna karşılık 128 oyla kabul edilmesinin ardından kişisel Twitter hesabından açıklama yapan Kalın, "Kudüs adına, Filistin davası adına, küresel adalet ve vicdan adına bu tarihi karar hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Twitter üzerinden bir açıklama yaptı. Bahçeli, "ABD’nin BM Daimi Temsilcisi’nin üye ülke diplomatlarına gönderdiği e-posta tehditleri, Trump’un tasarıdan yana oy kullanan ülkelere mali yardımların kesilmesiyle ilgili şantajları dikiş tutmamış, karşılık bulmamıştır. Tehditler ters tepmiş, ABD’nin kucağında patlamıştır." dedi.
Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
"18 Aralık 2017’de, ABD’nin Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto ettiği Kudüs tasarısı bugün Genel Kurul’da görüşülmüş ve oylanmıştır. Sonuç olarak; 128 ülke kabul, 9 ülke red, 35 ülke de çekimser oy kullanmıştır.
Türkiye’nin öncülüğünde Birleşmiş Milletler Genel Kurul gündemine gelen Kudüs tasarısını 128 ülkenin kabul etmesi ABD’nin ipliğini pazara çıkarmış, ilk kıblemiz üzerinde oynadığı oyunu fiilen bozmuştur.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 128 ülkenin bayraklaşan iradesi Kudüs’ün tarihi statüsünü, manevi haklarını teyit ve tescil etmiştir. Bu çok önemli bir kazanım; takdir, tebrik ve alkışa layık bir gelişmedir.
ABD-İsrail ortaklığının hukuk tanımaz ilkel yüzü, insan ve inanç haklarına kast eden zalim yönü güçlü bir çoğunlukla, kararlı bir duruş ve duyuşla uluslararası toplum nezdinde deşifre edilmiştir. Bundan son derece memnun ve mesut olunmalıdır.
Kudüs’ü başkent olarak tanımlayan ve tanıyan ABD dayatması reddedilmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Kudüs’ü muhasara altına alan müessir hukuksuzluğu, melanet şuursuzluğu muhataplarına aynen iade etmiştir.
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi’nin üye ülke diplomatlarına gönderdiği e-posta tehditleri, Trump’un tasarıdan yana oy kullanan ülkelere mali yardımların kesilmesiyle ilgili şantajları dikiş tutmamış, karşılık bulmamıştır. Tehditler ters tepmiş, ABD’nin kucağında patlamıştır.
Anti demokratik tüm mekanizmaların işletilmesine, baskı ve gözdağlarının birer birer muhatap ülkelere iletilmesine rağmen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu zulmün oyuncağı olmamış, zalimlere boyun eğmemiştir. İnsanlık vicdanı ve küresel adalet tavrını da tarafını da göstermiştir.
Bu vesileyle huzura, barışa ve istikrara hizmet eden 128 haysiyetli ülkeyi kutluyorum. Elbette Türkiye’nin tavizsiz iradesini göstererek Kudüs davasının dünya gündemine gelmesini ve geniş bir destek bulmasını sağlayan siyasetçilerimizi, diplomatlarımızı tebrik ediyorum.
Unutulmasın ki, Kudüs düne göre bugün daha güçlü, daha emin, daha güvenlidir. Kudüs Miraç’ın mucizevi mekanı, manevi hayatımızın mihver ve mihrakı olarak ebediyen var olacaktır. Buna hiçbir tehdit dili, hiçbir karanlık ve kirli emel engel olamayacaktır."
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Genel Kurul öncesinde yaptığı konuşmada, "Filistin davasının hala davamız olduğunu göstermek için önemlidir. Bu bağlamda, bugün adalet ve barış için sesimizi yükselteceğiz” yorumunda bulunduğu oylamada, ABD’yle birlikte Guetemala, Honduras, Marshall Adaları, Micronesia, Nauru, Palau ve Togo da ret oyu kullanmıştı.