BM'nin Suudi insan hakları raporu: İşkence, muhalefete baskı ve hapis

BM'nin Suudi insan hakları raporu: İşkence, muhalefete baskı ve hapis

Guardian'da Suudi Arabistan'daki insan hakları ihlalleriyle ilgili hazırlanan bir BM raporunda, Riyad yönetiminin terörle mücadele yasalarını sistematik olarak işkenceyi meşru göstermek, tüm muhalefeti bastırmak ve insan hakları savunucularını hapsetmek için kullandığı sonucuna varıldığı belirtiliyor.

Haberde BM raporunun Suudi hükümetinin resmi daveti üzerine hazırlanmış olmasının bulgulara daha da ağırlık kazandırdığı yorumu yapılıyor.

BM'nin Terörle Mücadele Özel Raportörü İngiliz avukat Ben Emmerson'un raporunu, Suudi siyasetçiler, yargıçlar, polisler ve savcılarla görüşerek hazırladığı vurgulanıyor.

BM soruşturma heyetinin üst üste reddedilmesinin ardından, Veliaht Prens Muhammed Bin Salman'ın geçen Ekim ayındaki müdahalesiyle ülkeyi ziyaret etmesine izin verildiği belirtiliyor.

Raporda, "Barışçıl yollardan ifade özgürlüğü hakkını kullananlar sistematik bir şekilde kovuşturmaya uğratılıyor. Birçoğu hapishanelerde yıllar geçiriyor. Bazıları ise göz göre göre yapılan adli hatalarla idam ediliyor. İşkence ve kötü muamele suçlusu yetkililerin cezasız kalması kültürü hakim. Sorunların düzeltilmesi için barışçıl yolların önü, sivil toplumu susturmak için alınan baskıcı önlemlerle kesiliyor" ifadeleri yer alıyor.

Gazete Suudi Arabistan'ın kadınlara ilk kez bu hafta ehliyet verdiğini hatırlatırken, bu tarihi değişikliğin bunun için mücadele eden önde gelen kadınların gözaltına alınmasıyla gölgelendiğini söylüyor.

Gazeteye konuşan Emmerson da "Veliaht Prens Muhammed bin Salman'ın yönetimi altında ülkede siyasi muhalefet son yılların en acımasız tasfiyelerinden birine mmaruz kalıyor. Krallık kadınlara ilk ehliyetlerini dağıtırken, bir yandan bu küçük reform için mücadele edenleri hapse atıyor" diyor.

Emmerson, Suudi Arabistan'ın liberalleştiği haberlerinin doğru olmadığnı ve son iki yılda kamu yaşamında icra yetkisinin tamamen kraliyetin elinde toplandığını ve yargının tamamen kralın emri altına girdiğini ve bir kuvvetler ayrılığından bahsedilemeyeceğini anlatıyor.

Raporda ayrıca 2009-2015 yılları arasında Suudi Arabistan'da resmi kayıtlara geçen üç binden fazla işkence iddiasının bulunduğu da vurgulanıyor.