Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ofisinde bulunan böceklerle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece serbest bırakılan beş kişi hakkında verilen yakalama ve tutuklama kararı kaldırıldı.
Avukarların, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği yakalama ve tutuklama kararına yaptığı itiraz Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Mahkememenin şüphelilerin serbest kalması yönündeki kararının gerekçesinde "kolluk tutanadğına göre şüphelilerin casusluk veya terör örgütü ile bağlantısının olmadığı", "Hasan Palaz’ın beyanlarının TOBB raporunda teyit edildiği", "aramanın usule uygun yapılmadığı" belirtildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen itiraz gerekçesinde nedenler şöyle sıralandı:
"Şüpheli Enes Çiğci’nin adına düzenlendiği iddia edilen faturada şüphelinin adı ve soyadı yoktur. Ne zaman kesildiği belli değildir. Önceki ve sonraki faturalar ve dib koçanları bulunmadığından güvenilir bir evrak değildir."
"Gizli tanık Hançer beyanında cihazlar üzerinde tahrifat yapıldığından dolayı bu cihazların kendi çalıştığı firmadan alındığını söyleyemeyeceğini belirtmiştir. Dolayısıyla fatura bilgileri ve tanık beyanları somut delil oluşturmamaktadır.
"Olay mahalinde yapılan aramanın usule uygun olduğundan bahsedilemez. Çünkü dinleme cihazlarının Başbakanlık Başdanışmanı olan sivil bir şahıs tarafından cep telefonuyla tespit edildiği, MİT görevlilerinin arama sırasında kayıt yapmadığı tespit edilmiştir."
"Cumhuriyet Savcısı tarafından cihazların şüphelilerce 24-25 Aralık 2011 tarihinde konulduğu iddia edilmişse de TÜBİTAK raporunda suça konu cihazların konulduğu prizlerde dolgu malzemesi olarak kullanılan poliüretan dolgu malzemesinin kullanıldığı tarihin 4-5 Aralık 2011 tarihli olduğu belirtilmiştir. Bu durumda şüphelilerin suç tarihinde dinleme cihazlarını koymaları fiilen imkansızdır."
"TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz'a TÜBİTAK rapolarında belirtilen dinleme cihazlarının konulduğu tarihin değiştirilmesi için kendisine baskı yapıldığını belirtmiştir. Başbakanlık Teftiş Kurulu suç tarihinden çok sonra 9.1.2014 tarihinde TOBB Üniversitesi Makine Mühendisliği'nde görevli Teyfik Demir’den rapor almıştır. Bu raporda, TÜBİTAK’ın raporunda kullanılan yöntemin bilimsel, gerçekçi ve iyi kurgulanmış bir yöntem olduğunu belirtmesine rağmen hiçbir bilimsel açıklama yapmadan söz konusu dolgu tarihinin TÜBİTAK raporundan belirtilen tarihten 13-17 gün eski ve 3 günlük ölçüm hassasiyeti de eklendiğinde 10-20 gün daha eski olduğu belirtilmiştir. Bu durum dahi Hasan Palaz’ın ifadesini teyit etmektedir. Cumhuriyet Başsavcılığı bu raporu veren bilirkişinin makine mühendisliğinde görevli ve konunun uzmanı olamayacağı dikkate alınmamış ve ayrıca bir rapor alma yoluna gidilmemiştir."
"Suça konu dinleme cihazlarının konulduğu tarihin 2011 olduğu belirtilmekle aradan 2,5 yıl geçtikten sonra delillerin karartılmasından bahsedilmesi ve bu hususun tutuklama nedeni yapılması mümkün değildir."
"Kolluk tarafından düzenlenen araştırma tutanağında şüphelilerin herhangi bir yurt dışı casusluk, terör örgütü, suç işlemek için kurulmuş bir yapılanma ve yabancı devlet ve istihbarat kurumu ile bağlantıların olmadığı tespit edilmiştir."
"Bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde şüpheliler hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunmadığı, kaçma kuşkularının, delil karartma kuşkusunun ve tanıklar üzerinde baskı kurma ihtimallerinin bulunmadığı, sabit ikamet sahibi oldukları ve delil durumu dikkate alındığında tutuklama kararı verilmesinin ölçülü olmayacağı kanaatine varılmakla 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı'nın tutuklamaya yönelik yakalama kararının kaldırılmasına karar verilmiştir."