Boğaziçi Üniversitesi’nde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında Afrin merkezine girmesini lokum dağıtarak kutlayan öğrenciler ile "İşgalin, katliamın lokumu olmaz” diyen öğrenciler arasında çıkan gerilim sonrasında gözaltına alınan öğrencilerden 9’unun tutuklanma gerekçesi belli oldu. Savcılıktaki ifadelerinin ardından öğrencilerin sevk edildiği hakimliklerden biri olan İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklama kararında 'öğrencilerin yaptığı eylemin toplumda infial yaratacağını' savunarak tutuklamanın ölçülü ve yerinde olacağına hükmetti.
Üniversitelerindeki protestonun ardından gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden 5'i hakkında İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, 4'ü hakkında da 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlaması ile tutuklama kararı verilmişti. Öğrenciler, dün cezaevine gönderilmişti.
TIKLAYIN - Cumhurbaşkanı "Okuma hakkı vermeyeceğiz" demişti; 9 Boğaziçili öğrenci tutuklandı
Evrensel’den Cansu Pişkin’in haberine göre, 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin tutuklama kararında, gerekçe olarak “Öğrencilerin 'Saray savaş, halklar barış istiyor’, 'Savaşa hayır, barış hemen şimdi', ‘Katil AKP işbirlikçi ÖSO', 'Biji biratiya (Yaşasın halkların kardeşliği)’, ‘Katil AKP hesap verecek', 'Kürdistan faşizme mezar olacak', ‘Okulumuzda ÖSO’cu istemiyoruz' sloganlarının bir kısmına eşlik ettiklerinin anlaşıldığı, bu şekilde şüphelilerin üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu, soruşturmanın devam ettiği, delillerin tam olarak toplanmadığı, soruşturma kapsamında bir kısım şüphelilerin firari olması nedeniyle şüphelilerin delil karartma ihtimalinin bulunduğu, atılı suçun yasada öngörülen cezasının alt ve üst sınırı, bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı” ifadelerine yer verildi.
İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği de tutuklama kararında öğrencilerin yaptığı eylemin toplumda infial yaratacağını öne sürerek tutuklamanın ölçülü ve yerinde olacağına hükmetti. Hakimlik tutuklama kararında şu ifadelere yer verdi:
“Protestoların içerikleri dikkate alınarak ifade ve düşünce hürriyeti kapsamında değerlendirilemeyeceği, hükümet ile ilgili ‘katil, hesap verecek’ şeklindeki söylemlerin olduğu gibi arbedede saldırı sırasında ikramlık lokumların yere dökülmesi ve içerikleri dikkate alınarak ifade ve düşünce hürriyet aşıp Silahlı Terör Örgütü lehine propaganda mahiyetinde olduğu, aynı zamanda protesto içeriklerinde işbirlikçi Özgür Suriye Ordusu ibaresi ve ana afişteki ‘İŞGALİN LOKUMU OLMAZ, KATLİAMIN LOKUMU OLMAZ’ şeklinde açıkça TSK ve birlikte hareket eden Suriye asker unsurları aleyhine örgütün Suriye kolu olan YPG/PKK lehine amaçlarını meşru gösterici, şiddeti tavsiye eder mahiyette olduğu, bu nedenle eylemlerinin terör propagandası kapsamında olması gerektiği değerlendirilip şüphelilerin üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların varlığı, atılı suçun yasada ön görülen cezasının üst sınırı, aynı zamanda ülkemizin birçok terör örgütleri ile aktif mücadele ettiği ve terörü tamamen bitirmek adına sınır ötesi operasyonları da yaptığı, bu nedenlerle bu olay yönünden toplumda oluşan refleks, infial durumu dikkate alınarak ceza miktarında üst sınıra yaklaşılabileceği bu nedenle tutuklamanı ölçülü ve yerinde olduğu, olayla ilgili görgü tanıklarının tam olarak dinlenmediği, Boğaziçi Üniversitesi'nde benzeri olayların icra edilmesi, bu nedenle karşıt gruplarla olan husumet ve anlaşmazlık delillerin etkilenme ihtimali gereğince bu tanıklara ve mağdurlara baskı girişiminde bulunulabileceği ve delillerin etkilenme ihtimali gereğince bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının şüphelilerin yetersiz kalacağı anlaşıldığından tutuklanmalarına karar verilmiştir.”