Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu'nun atandığı dönem protesto eylemine katılan 29 öğrenci 7 yıla kadar hapis istemiyle hâkim karşısına çıktı. Öğrenciler “Biz demokratik hakkımızı kullandık. Yargılanması gerekenler bizler değiliz, üniversitenin kapısına kelepçe vuranlar" diyerek kendilerini savundu. Mahkeme, 17 kişinin adli kontrol hükümlerini kaldırarak, duruşmayı 31 Mart'a erteledi.
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu'nun atamasını protesto etmek için 4 Ocak'ta kampüse girmek isteyen öğrenciler polis barikatlarıyla karşılaşmışlardı. Öğrencilerin girişini engellemek isteyen güvenlik görevlileri, kampüsün demir kapısına kelepçe takmıştı. Bu sırada gözaltına alınan öğrencilerden 29’unun “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından toplam 3 yıl 6 aydan 7 yıla kadar hapsi istemiyle yargılanmalarına İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
Duruşmaya bazı öğrenciler ve avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan öğrenciler yargılanması gerekenlerin kendileri olmadığını belirterek beraatlarını talep ettiler.
Bir öğrenci mahkemedeki savunmasında, İstanbul Üniversitesi öğrencisi olduğunu ve Boğaziçili öğrencilere destek olmak için olay tarihinde orada bulunduğunu belirterek, "Yargılanması gereken biz değiliz, üniversitenin kapısına kelepçe vuranlardır. Üniversitenin özerkliğini istemek suç değildir. Şu an halen 2 arkadaşımız tutuklu. Dosya içerisinde hukuki olarak suç teşkil edecek bir şey de yoktur" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenci Denizhan Eren de savunmasında, şunları söyledi:
"Demokratik hakkımı kullandım. Suçları kabul etmiyorum. O gün oradaki binlerce öğrenciden biriydim. Boğaziçi Üniversitesi öğrencisiyim. Üniversiteme antidemokratik şekilde kayyum atanmasına karşıyım. Okula ilk kayyum atandığından beri okulda hiçbir şey iyi gitmedi. Öğrenciler ve öğretmenler olarak bunu tecrübe ettik ve buna karşı çıkmak istedik. Gelecekte oranın öğrencisi olacak insanlar için protesto yaptık. Hiçbir şekilde yasa dışı bir şey yapmadık. Ama sırf bunu yaptığımız için de evlerimiz hukuksuz bir şekilde basıldı. Ailelerimiz tehdit edildi. Beraatımı talep ediyorum.”
Öğrenci Ferhat Ergen de "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçlamasıyla evlerimiz basıldı, kapılarımız kırıldı. Ters kelepçeyle gözaltına alındık. Öğrencilere çıplak arama yapılmak istendi. Eylemde, suçun maddi koşulları oluşmadı. Zaten gayet demokratik haklarını kullanan öğrencilerin eylemiydi" diye konuştu.
Mahkeme, 7 kişi hakkında savunmalarının alınması için yakalama kararı çıkarılmasına, 17 kişinin ise adli kontrollerinin kaldırılmasına hükmederek duruşmayı 31 Mart 2022 tarihine erteledi. (ANKA)