GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’yu rektör olarak atamasına yönelik tepkiler sürerken, konu yargıya da taşındı. Avukat Figen Albuga Çalıkuşu, münhasıran kanunla düzenlenen konularda Cumhurbaşkanı’nın kararname çıkartamayacağını, YÖK Kanununda OHAL KHK’sı ile de olsa Cumhurbaşkanı kararnamesi ile değişiklik yapılamayacağını belirterek, konuyu yargıya taşıdı. Çalıkuşu, dilekçesinde, “OHAL döneminde olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılabilir. Rektör ataması, OHAL döneminde olağanüstü halin gerekli kıldığı konulardan değildir. OHAL döneminde TBMM’de karara bağlanmayan OHAL Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kendiliğinden kalkar” iddialarında bulundu. Çalıkuşu, atama işleminin iptalini, Cumhurbaşkanlığı’ndan yanıt beklenmeksizin yürütmesinin durdurulmasını ve ilgili işleme dayanak oluşturan kararnamenin anayasaya aykırılık iddiasının değerlendirilmesini talep etti.
Çalıkuşu, Danıştay’da açtığı davanın dilekçesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu ve bunu düzenleyen anayasanın ülke insanlarının toplumsal sözleşmesi olma özelliğini taşıdığını vurguladı. Dilekçede, şöyle denildi:
“Bu ülkenin bir bireyi ve aynı zamanda bir hukuk insanı sıfatımla, anayasa gereği hukuk devleti olduğu kabul edilen yaşadığım ülkemde, devletin yükümlülüklerini anayasa ve hukuka bağlı olarak yerine getirmesini beklemek, istemek ve takipçisi olmak hakkımdır.
2 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, 1 Ocak 2021 tarihli, 2021/16 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanması, anayasaya ve YÖK Kanuna aykırıdır. Bu nedenle iptal istemli bu davayı açmaktayım.”
Çalıkuşu, dilekçesinde, anayasaya aykırılık iddialarını şöyle sıraladı:
1- Anayasa’nın 104.maddesinde Cumhurbaşkanı’nın görevleri belirlenmiştir ve Anayasa’nın uygulanmasını, Devletin organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözeteceği de hüküm altına alınmıştır.
2- Anayasa’nın 104.maddesinde “Anayasa’da münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz” düzenlemesi vardır.
3- Anayasa’nın 130.maddesinde ise, “Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır” düzenlemesi vardır.
4- Anayasa’nın bağlayıcı bu hükümleri gereği üniversitelere rektör ataması özel kanunun belirlediği usule göre yapılacaktır. Bu kanunun adı YÖK Kanunudur. Rektör ataması usulü YÖK Kanununun 13.maddesinde belirlenmiştir.
5- Gene Anayasa’nın bağlayıcı “münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi düzenlenemez” hükmü ve “ Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz’ hükmü gereği YÖK Kanununa dair düzenleme hakkında da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi düzenlenemez, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile rektör ataması yapılamaz.
6- Ancak görevi Anayasa’nın uygulanmasını sağlamak olan Cumhurbaşkanı tarafından, OHAL Kararnamesi ile YÖK Kanunu’nun 13.maddesinde değişiklik yapıldığı görülmektedir. Bu kararname 09.07.2018 tarihli 703 sayılı OHAL KHK’dır.
7- 09.07.2018 tarihli, 703 Sayılı OHAL KHK sı ile YÖK Kanununun 13. Maddesinde yapılan değişikliğe göre “Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanır” düzenlemesi yapılmıştır. Bu OHAL KHK’sının kanunlaşması ise yapılmamıştır.
8- Bu davada iptalini talep ettiğim 01.01.2021 tarih, 2021/16 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yapılan Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör ataması da 09.07.2018 tarihli 703 Sayılı OHAL KHK’sı ile yapılan değişikliğe göre gerçekleşmiştir. Ancak bu dayanak Anayasa’ya aykırı olduğu gibi, hali hazırda yürürlükten kalkmış olmalıdır.
9- Anayasa’nın 120. Maddesine göre;
“Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.
Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.”
10- Bu durumda özetle Anayasa ve YÖK Kanunu hükümlerine; Münhasıran kanunla düzenlenen konularda Cumhurbaşkanı kararname çıkaramaz. YÖK Kanununda OHAL KHK sı ile de olsa Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile değişiklik yapılamaz. OHAL döneminde olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılabilir. Rektör ataması, OHAL döneminde olağanüstü halin gerekli kıldığı konulardan değildir. OHAL döneminde TBMM’de karara bağlanmayan OHAL Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kendiliğinden kalkar.
Özünde 09.07.2018 tarihli 703 sayılı OHAL KHK’sı ile YÖK Kanununda değişiklik yapılamaz ise de YÖK Kanunu 13.maddesini değiştiren 09.07.2018 tarihli 703 sayılı OHAL Cumhurbaşkanlığı KHK’sı, OHAL döneminin sona ermesi ile kendiliğinden kalkmıştır. Eş anlatımla iptalini dava ettiğim 01.01.2021 tarihli 2021/16 sayılı Cumhurbaşkanlığı Atama Kararı’na dayanak olan, YÖK Kanunu’nun 13. Maddesini değiştiren 703 sayılı OHAL Cumhurbaşkanlığı KHK’sı yürürlükten kalkmıştır.
11-Anayasa ve YÖK Kanunu hükümlerine açık aykırı olan, yasal hiç bir dayanağı bulunmayan 01.01.2021 tarih, 2021/16 sayılı Cumhurbaşkanlığı Atama Kararı’nın iptali gerekir.
12- Açık hukuka aykırılık hali ile birlikte bu ağır hukuk kırımı, kamuoyunda yaşanan infiale göre telafisi imkansız zararların meydana gelmesi şartı da gerçekleşmiş olmakla 01.01.2021 tarih, 2021/16 sayılı Sayılı Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasına dair Cumhurbaşkanlığı kararının, cevap süresi de beklenmesizin yürütmesinin durdurulmasına da karar verilmesini talep ediyorum.
13- Devamla; Yukarıda ayrıntılı izah ettiğim üzere 09.07.2018 tarih 703 sayılı OHAL KHK’sının YÖK Kanunun 13.maddesini kaldıran ve değiştiren hükümleri, anayasaya aykırı olduğundan, Anayasa’nın 152.maddesine göre ‘Anayasaya aykırılık iddasında’ da bulunmaktayım. Takdir ve değerlendirme şüphesiz Sayın Daire’ye ait olacaktır.”
Çalıkuşu, dilekçesinin sonunda, rektör atamasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının iptalini, Cumhurbaşkanlığı’nın yanıtı beklenmeksizin yürütmesinin durdurulmasını, anayasaya aykırılık iddiasının değerlendirilmesini talep etti.
703 sayılı KHK tartışması Bazı hukukçular, davaya ve rektör atamasına dayanak oluşturan 703 sayılı KHK’nin, OHAL döneminde çıkartılmasına rağmen OHAL KHK’si olmadığını, anayasaya uyum amacıyla çıkartılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olduğunu belirtti. Çalıkuşu ise anayasa ve YÖK Kanunu’nun, yine anayasaya göre Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile değiştirilemeyeceğini, münhasıran kanunla düzenlenen konularda cumhurbaşkanının khk düzenlenemeyeceğini,703 sayılı KHK’nin OHAL kararnamesi sayılmaması durumunda, anayasaya aykırılık iddiasının ciddiye alınarak hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Çalıkuşu, aksi durumda, 703 sayılı KHK’nin OHAL kararnamesi sayılması durumunda ise rektör atamasının OHAL kapsamında alınması gerekli tedbirlerden olmadığını ve kanunlaşmadığı için yetkisiz bir işlem yapılmış olduğunun açığa çıkacağını vurguladı. Esasen 703 sayılı KHK, OHAL KHK sı değilse, KHK ile kanun değiştirilmesinin de yasal olmadığının göz ardı edilmemesi gerektiğini ilave etti. |