T24 Haber Merkezi
Eski AKP milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar rektörlük binası önünde sürüyor. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri bugün de rektörlüğe arkalarını dönerek sessiz eylemlerine devam etti. Öğrenciler ise, rektörlük binasının önünde basın açıklaması yaparak, gözaltına alınanların serbest bırakılması, Bulu'nun istifa etmesi ve seçim yapılması konusundaki taleplerini yineledi. Basın açılamasının ardından öğrenciler 'Boğaziçi Sandığı' kurarak, "Rektör demokratik bir seçimle belirlenmelidir" oylaması yaptı.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, 1 Ocak gecesi Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle eski AKP milletvekili aday adayı olan Haliç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektörlüğe atanmasının ardından protestolara başladı. Öğrenciler geçtiğimiz gün Kadıköy'de yaptıkları basın açıklamasında rektörlük önünde protestoları nöbetleşe sürdüreceklerini ve süresiz eylem kararı aldıklarını duyurdu. Öte yandan Boğaziçi protestolarına katılan 45 kişi gözaltına alındı, 24'ü dün adliyeye sevk edilmelerinin ardından serbest bırakıldı. 21 kişi ise bugün İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.
Bugün de protestolar öğretim üyelerinin sessiz eylemi ve öğrencilerin basın açıklamasıyla devam etti. "Üniversitemize atanan kayyıma, kayyımcı zihniyete ve arkadaşlarımıza uygulanan işkenceye karşı direnişimizi dört bir elden yükseltiyoruz" denilen açıklamada, "Gözaltılar derhal serbest bırakılsın. Kayyım olarak atanan Melih Bulu ve tüm rektörler acilen istifa etsin. Tüm üniversitelerde rektörlük için üniversite bileşenlerinin rızası gözetilerek demokratik seçimler düzenlensin" talepleri yinelendi.
Öğrencilerin açıklaması şöyle:
"Birlik, mücadele, zafer! Tüm gözaltı baskılarından ve öğrencilerin azımsandığı kayyım konuşmalarından sonra birlik ve dayanışmayla tekrar karşınızdayız. Özgürlüklerine kavuşan arkadaşlarımızı selamlıyor gözaltı baskısı sürdürülen arkadaşlarımızla dayanışmamızı sürdürüyoruz. Üniversitemize atanan kayyıma, kayyımcı zihniyete ve arkadaşlarımıza uygulanan işkenceye karşı direnişimiz dört bir elden yükseltiyoruz.
Bugün burada, tüm kayyımlara ve kamuoyuna, bıkmadan usanmadan, gözaltı ve baskıların bizi yıldıramayacağını dillendirmek ve taleplerimizi tekrar yükseltmek için bulunuyoruz. Herkesin bildiği gibi Kayyım Rektör Melih Bulu ve diğer kayyımlar hala geri adım atmadı. Öğrencilerin belediye, üniversite ve STK’lara Kayyım atamak isteyenleri ne kadar korkuttuğuysa ortada. Geçtiğimiz çarşamba günü, sırf öğrenciler haklı taleplerini yükseltemesin diye kampüslerimiz polis ablukasına alındı, öğrenci dayanışmamız altı boş ithamlarla bölünmeye çalışıldı. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın bir kısmı hala serbest bırakılmadı. Ama biz yıkılmadık, usanmadık, bir arada durmaya devam ediyoruz. Tüm üniversiteler, öğrenciler, akademisyenler ve emekçilerle direnişimiz sürüyor, kazanana kadar da devam edecek.
Biz üniversitemiz özelinde Melih Bulu istifa edene kadar “Kayyımlık” binası ve kapıları önünde direnişimizi sürdüreceğiz. Tüm öğrenci arkadaşlarımızı kendi kampüslerinde aynı direnişi örgütlemeye davet ediyoruz. Ancak biliyoruz ki Kayyımların istifasıyla demokratik taleplerimiz tamamlanmış olmayacak. Üniversiteler özgürleşene dek, demokratik rektör seçimleri uygulamaya konana dek tüm öğrencilerle dayanışmamız alanlarda ve kampüslerde devam edecek. Kabul etmiyoruz, vaz geçmiyoruz.
Tekrar dile getiriyoruz,
Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek. Yaşasın öğrenci dayanışması!"
Öğrenciler, basın açıklamasının ardından üniversite rektörünün seçimle belirlenmesi konusunda oylama yapmak amacıyla sandık kurdu. Onlarca öğrenci sıraya girerek oy kullandı.
Öğrenciler, rektörlük binasının ismini 'Kayyumluk' olarak değiştirdi.