İmar barışının TBMM Genel Kurulu’nda önergelerle değiştirilerek yasalaşmasının ardından. İstanbul Boğazı’ndaki 9 mahallenin imar barışı kapsamına dahil edildiği belirtildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedad Gürgen, “Boğaz Kanunu’nda denizi gören öngörünümde olan tepelerin arka taraflarını, yamaçlarını barışa dahil ettik” dedi.
Hürriyet'ten Aysel Alp'in haberine göre, yaklaşık 50 milyar liralık gelir beklenen düzenlemeyle ilgili Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedad Gürgen, “Bu af değil çünkü yapı kayıt belgesi almak imar planı dışına çıkma hakkı vermiyor. Binayı ömrünü tamamlayıncaya kadar kullanma hakkı veriyor. Ama ömrünü tamamladığı ya da kentsel dönüşüm için yıkıldığı andan itibaren oradaki imar planları geçerli olacak. Yapı kayıt belgenizi 5 kat için aldınız diye 2 kat imar izni olan yere yeniden 5 katlı ev yapamayacaksınız” dedi. Plan ve Bütçe Komisyonunda 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun öngörünüme dahil bölümünün yararlanamaması hükmü getirilmişti. Ancak genel kurulda yapılan değişiklikle barıştan yararlanamayacak alan miktarı 8 bin 500 hektardan 4 bin 564 hektara indirildi. Böylece Rumelikavağı, Yeni Mahalle, Merkez, Kocataş, Maden, Büyükdere, Çayırbaşı, İstinye ve Yeniköy’ün bazı bölümleri barışa dahil edildi. Gürgen, Boğaz’da barışa dahil olan ve olmayan yerleri şöyle sıraladı: “BoğazKanun’unda denizi gören öngörünümde olan tepelerinin arka taraflarını, yamaçlarını barışa dahil ettik. Cumhuriyet, Kireçburnu, Tarabya barışa dahil değilken; arkasında kalan Rumelifeneri, Rumelikavağı’nın bir kısmı dahil oldu. Maden’in tamamıyla, Sarıyer ve Yeni Mahalle’nin sahil şeridi hariç olmak üzere büyük kısmıyla barışıyoruz. Ortaköy Camisi’nden İstinye’ye kadar Emirgan, Bebek hiçbiriyle barışmıyoruz. Büyükdere’de sahil yok, barışıyoruz. Yeniköy’ün arka tarafıyla barışıyoruz.
KIZ KULESİ ÖRNEĞİ
Yaptığımız çalışmaya site, mahalle, villa çalışması diye bakmayın. Denizden içeriye bakı çalışması bu. 1980 darbesinin ardından çıkan 18 Kasım 1983 tarihli 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu mutlaka değişmeli. Çünkü bu yasaya göre Boğaz, Ortaköy Camisi’nde bitiyor. Oysa Sarayburnu’na kadar uzanmalı. Anadolu tarafında Selimiye Kışlası, Üsküdar meydanı, Harem İskelesi Boğaz değil mi? Beşiktaş, Yıldız Sarayı, Dolmabahçe öngörünüm kapsamında değil. Oysa ben Boğaz’ı Topkapı Sarayı’ndan başlatırım. Kız Kulesi Boğaziçi’nde değil kanuna göre. Değişmesi gerekmiyor mu?”
EKONOMİK ÖMRÜNÜ TAMAMLAYANA KADAR
OTEL restoran, villa, konut, fabrika gibi yapılar orman, yayla, mera, tarihi, doğal, arkeolojik sit alanlarındaysa onların arsaları da kaçak binayı yapanlara satılacak mı? sorusuna ise Gürgen, şöyle yanıt verdi: “Tescile konu edilebilen taşınmaz var, edilemeyen taşınmaz var. Yapı kayıt belgesi, Boğaz, İstanbul Tarihi Yarımada ve Çanakkale Şehitliği ile donatı alanları ve özel mülkiyet dışında olan tüm yapılar için verilebilecek. Bu binalar ekonomik ömrünü tamamlayana kadar kullanılabilecek. Ancak arsalarının satışı için tescile konu edilebilmesi lazım.”