Bolivya'da Evo Morales dönemi nasıl sona erdi?

Bolivya'da Evo Morales dönemi nasıl sona erdi?

Bolivya'da üç haftadır seçimlere hile karıştırıldığı iddialarıyla süren sokak eylemleri, ülkenin lideri Evo Morales'in istifa ederek Meksika'ya iltica etmesiyle son buldu.

Morales, televizyonda canlı yayında yaptığı açıklamada "sivil, siyasi ve polis gücüyle" bir darbe gerçekleştiğini söyledi.

Bolivyalı muhalifler ve kimi uzmanlar ise ülkenin başına ilk yerli devlet başkanı olarak gelen Morales'in otoriter bir tutum edinmesi ve baskısını güçlendirmesinin halkta tepkiye yol açtığını ve bu yüzden artık liderliğinin sona erdiğini savunuyor.

İstifa etmeden önce Latin Amerika'nın en uzun süre iktidarda kalan lideri olma unvanına sahip olan Morales'in devlet başkanlığının sona ermesine giden süreci derledik.

24 saat seçim sonuçları verilmedi

Bolivya'da 20 Ekim'de yapılan devlet başkanlığı seçimlerinin ilk turunda Devlet Başkanı Evo Morales, rakibi Carlos Mesa'yı yüzde 10 oy farkıyla geçtiğini ve ikinci tura gerek olmadığını açıklayınca seçmenler sokaklara çıktı.

Oyların yüzde 84'ü sayıldıktan sonra ülkenin seçim kurulunun sonuçların açıklanmasını durdurması, hile iddialarının ortaya atılmasına yol açtı.

Bu sürenin sonunda açıklanan sonuçlara göre ise Morales oyların yüzde 47,1'ini, Carlos Mesa ise yüzde 35,5'ini almıştı; bu da seçimi Morales'in kazandığını gösteriyordu.

Ancak muhalifler ve uluslararası gözlemciler, seçimlerde yolsuzluk yapıldığını öne sürdü.

Seçimin en büyük gündem maddelerinden birini de Morales'in yolsuzluğun önüne geçemediğine yönelik eleştiriler oluşturuyordu.

Muhalif Bolivyalılar sokaklara çıkarak sandıklarda ve seçimde hile yapıldığını, oylarının çaldığını söylemeye ve isyan etmeye başladı.

Morales ise rakibinin darbe yapmaya çalıştığını iddia ederek protestocuların "hukukun üstünlüğüne saldırdığını" savundu.

Güvenlik güçleri, Morales destekçileri ve muhalifleri arasında çıkan çatışmalar sonucunda üç kişi hayatını kaybetti.

Polis ve eylemler

Denetimden seçimlerin tekrarı çıktı

Amerikalı Devletler Organizasyonu (OAS) ve Avrupa Birliği, seçimlerin yeniden yapılması gerektiğine yönelik çağrılarda bulundu.

OAS, yaptığı denetim sonucunda oy sayımının durdurulmasının güvenilirliğe ve şeffaflığa zarar verdiğini söyleyerek, Morales'in yüzde 10 oy farkıyla seçimleri kazanmasının mümkün olmadığını ve seçimlerin tekrar yapılması gerektiğini belirtti.

Organizasyon, yaptığı 13 sayfalık açıklamada, seçimlerde usulsüzlüklerin tespit edildiği ve verilerle oynandığının görüldüğünü aktardı.

Morales muhalifleri sokakları terk etmezken haftasonu üç büyük şehirde polislerin de göstericilerin tarafına geçtiği görüldü.

En son olarak Pazar günü Morales, seçimlerin tekrar düzenlenebileceğini açıkladı.

Ancak ülkenin Genelkurmay Başkanı Williams Kaliman, Morales'in artık istifa etmesi gerektiğini söyledikten sonra Morales canlı yayından istifa ettiğini duyurdu.

Bunun bir darbe olduğunu söyleyen Morales, Meksika'ya iltica etmek amacıyla uçağa binerek ülkeyi terk etti.

Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard da 60 yaşındaki Morales'in Meksika'ya gitmek üzere uçağa bindiğini açıkladı.

Ebrard, Twitter'dan yaptığı paylaşımda Morales'in uçakta Meksika bayrağı ile çekilmiş bir fotoğrafını paylaşarak güvende olduğunu ifade etti.

Referandumu da kaybetmişti

Analistlere göre Morales'in halk nezdinde desteğini kaybetmesinde 2016 yılında düzenlenen referandumun da etkisi var.

Bu referandumda halka Morales'in süre sınırı olmadan başkanlık görevini yürütüp yürütemeyeceği soruldu.

Oy verenlerin yarısından fazlası bu öneriye karşı çıksa da 2017 yılında ülkenin yüksek mahkemesi bu durumun 'Morales'in insan haklarına zarar vereceği' kararı alması üzerine Morales bu yıl tekrar aday olabildi.

Morales'in istifasını kutlayan polis memurlarıMorales'in istifasını kutlayan polis memurları

Otoriterleşmesi mi tepki çekti?

Evo Morales, göreve geldiğinde işçilerin ve yerli halkın savunucusu ve küresel solun ikon isimlerinden biri olarak görülüyordu.

New York Times'ta Anatoly Kurmanaev imzasıyla yer alan makaleye göre, seçimlere hile karıştırıldığı iddiaları, ordunun ve yerli halkların dördüncü döneminde de ülkeyi yönetmek isteyen Morales'e verdiği desteği çekmelerine yol açtı.

Aynı yazıda Morales'in göreve geldiğinde ekonomik açıdan dezavantajlı olan grupların daha iyi koşullara gelmesini sağlayan politikalarının zamanla otoriterleşen bir tavra büründüğü belirtiliyor. Bolivyalı siyasetçinin, muhaliflere yargı yolunu açması, mahkemeleri ve seçim kurullarını yandaşlarıyla doldurmasının tepkilere yol açtığı ifade ediliyor.

ABD'deki Johns Hopkins Üniversitesi profesörlerinden Yascha Mounk, Atlantic dergisi için kaleme aldığı makalesinde 'insanların adına ülkeyi yönettiğini' söylemesine rağmen Morales'in insanların taleplerine kulak vermemesinin yönetiminin sona ermesine yol açtığını belirtti.

Mounk, Bolivyalıların 'despotik' yönetim şekline tepki göstererek demokratik kurumlardan yana tercihini kullandığını öne sürüyor.

Morales karşıtı gösterilerden bir kareMorales karşıtı gösterilerden bir kare

Diğer yandan Morales'in istifasını, Venezuela ve Arjantin gibi ülkeler de 'darbe' olarak isimlendirerek yönetim değişikliğini kınadı.

1990'larda Venezuela'da Hugo Chavez'in ülkenin lideri olmasıyla beraber bölgede solcu liderlerin başa geçmesi, Latin Amerika'da sosyalizmin güç kazanmasını sağlamıştı.

Morales de bu akımla beraber Bolivya'da 14 yıl önce başa geçti.

Ancak Brezilya'da İşçi Partisi ve Ekvador'da Rafael Correa ile güçlenen bu solcu blok, bölgenin yoksullarını ve dezavantajlı yerel haklarını desteklemekle beraber zamanla yolsuzlukla ve otoriterlikle de suçlanmaya başladı.

Meksika'ya takdir

Bölgenin sağcı hükümetleri Peru, Kolombiya ve Brezilya ise Morales'in istifasını takdir eden ülkeler arasında.

Solcu Andrés Manuel López Obrador liderliğindeki Meksika hükümetinin Bolivya'daki krizi çözmek adına öne çıkarak Morales'e siyasi iltica hakkı tanıması ise büyük bir diplomatik adım olarak tanımlandı.

BBC Mundo'nun haberine göre Meksika, geçen yüzyıl boyunca aktif bir siyasi iltica politikası güderken bu yüzyılda ilk defa böyle bir adım attı.

Bu da Meksika'nın Latin Amerika politikasının değiştiği şeklinde yorumlandı.

Ancak Meksika'nın eski lideri Vicente Fox, Morales'i 'istenmeyen kişi' olarak tanımlayarak ülkeye alınmasının sorunlu olduğunu söyledi.

Meksika lideri Andrés Manuel López ObradorMeksika lideri Andrés Manuel López Obrador

Güç boşluğu

Morales ise Meksika'ya gittiğini açıkladığı tweetinde, siyasi nedenlerle ülkeden ayrılmanın kendisini üzdüğünü ama "daha güçlü şekilde geri döneceğini" belirtti.

Diğer yandan anayasaya göre Morales'in ardından hükümet kurması beklenen herkes istifa ettiği için ülkede bir güç boşluğu oluşmuş durumda.

Senato'nun azınlık lideri ve muhalif Jeanine Añez'e hükümet kurma görevi verilmesi bekleniyor.

Añez, hükümeti kurduktan sonra yeni seçimlerin düzenlenmesi ve istikrarın sağlanması sözü verse de henüz meclisin Añez'e bu görevi vermesi için ne zaman toplanabileceği bilinmiyor.

Diğer yandan ülkede Morales yandaşları ve muhalifleri arasında kimi yerlerde gerilim devam ettiği için ülke sokaklarında askerler ve polis halen güvenliği sağlamaya çalışıyor.