2019-2020 eğitim öğretim sezonunda okulların açılmasına kısa bir süre kala Bolu’da 384 öğrenci herhangi bir okula yerleşemedi. Veliler ve öğrenciler bu durum sonrası büyük bir mağduriyet yaşadıklarını ifade ederken İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak, seslerini duyurmaya çalıştı. Konu ile ilgili olarak basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici "En temel yasal hakkımız olan, yurttaşlık hakkımız olan eğitim hakkımız için burada olmak ayrıca bize zül aslında. Bu sınav iki yıl önce çocuklarımıza stres yaşatmayacağız, en güvenli okul evine yakın okuldur, çocuklarımızı adrese dayalı kaydedeceğiz ve çocuklarımız stres yaşamayacak diyerek getirilen bir sınav sistemi. Biz iki yıl önce yaptığımız açıklamanın sonuçlarını aynen yaşıyoruz. İlimizde geleceğimize dokunma diyerek imza topladık. Gelinen sonuç ortada” şeklinde konuştu.
Bolu Gündem'in haberine göre geçen yıl da aynı şekilde 450 öğrencinin açıkta kaldığını ve sistemin düzeltilmediği takdirde sorunun devam edeceğini ifade eden Gezici “ Geçtiğimiz yıl da 450 öğrenci açıkta kalmıştı. Biz gerek kamuoyuyla, gerek milli eğitimle her türlü platformda velileri mağdur edecek bu sistemle ilgili eleştirilerimizi ve önerilerimizi verdik. Geçen yıl 450 öğrenci açıkta kaldı. İkinci yerleştirmelerde ek kontenjan açıldı ve öğrencilerimiz yerleşti. Geçtiğimiz günlerde ilimizi ziyaret eden bakanımıza da velilerimizin mağduriyetini ilettik. Bolu’da geçen yılda bu yılda 450 öğrencinin açıkta olduğunu belirttik. Bu işkenceye son verin. Velilerimiz de öğrencilerimiz de gidecekleri okulları bilsinler istedik. Ama şu ana kadar ne bakanlık ne il milli eğitim müdürlüğü hiçbir şekilde öğrenci ve velilere siz rahat olun, çocuğunuz bize emanettir gibi rahatlatan herhangi bir açıklama duymadık. Okulların açılmasına günler kala son dilekçelerimizi de vereceğiz ve 6 Eylül’e kadar da bu işkence bitmeyecek” dedi.
Cuma gününe kadar son dilekçelerin verileceğini ve öğrencilerin yerleştirme sonuçlarının 6 Eylül’de açıklanacağını belirten Gezici “ Sonuçlar 6 Eylül’de açıklanacak, okullar ise 9 Eylül’de açılacak. Peki bu 14-15 yaşında akranları ile konuşmaya çekinen okulu olmayan çocukların travmasını kim telafi edecek. İki yıl önce söyledik bugünde söylüyoruz. Bu kontenjanları veliye ve öğrenciye rağmen belirleyemezsiniz, mağdur edersiniz dedik. Bu bir imam hatip ve meslek lisesi dayatmasıdır dedik. Sonuçta belirlenen kontenjanlara baktığımız da şuanda 400 öğrenci açıkta ve imam hatip lisesi ile meslek liselerinde kontenjan boş. Hala okullaşma politikası veliye ve öğrenciye rağmen yapılıyor. Seçmen davranışı, yaşam biçimi giyim tarzı nasıl olursa olsun bu velilerimiz akademik eğitim istiyor. Herkesin çocuklarına eğitim yoluyla bir gelecek kurma hayali var. Yarış atına çevirdiğimiz, oyunlarını çaldığımız çocuklarımızın şimdi de hayallerini çalmaya kimsenin hakkı yok. Bu bizim en temel yurttaşlık hakkımız ve kimse çocuğunu sokakta bulmadı. Kimsenin de telkinine ve tarifine ihtiyacı yok. Çünkü herkes tercihlerinde ısrarlı ve kararlı bir şekilde istedikleri okulları tercih etmeye devam edecekler. Bizde bu hakkı sonuna kadar savunacağız ve velilerimiz ile öğrencilerimiz yalnız değil” ifadelerini kullandı.
Yaşanacak mağduriyet sonrası eğitim ve bilim emekçileri sendikası olarak velilerin ve öğrencilerin her zaman yanında olacaklarını söyleyen Gezici “ Buradan doğacak bir mağduriyet olursa şayet, eğitim ve bilim emekçileri sendikası olarak en başta söylediğimiz gibi mutsuz insanların mutlu öğretmenleri olmayı reddediyoruz dedik reddedeceğiz. Velilerimiz ve öğrencilerimiz huzurla istediği okula yerleşene kadar bu mücadele devam edecek. Çünkü burada bizi yıldırmak istiyorlar. Ya boş kontenjana pes edip yazdırmak istiyorlar ya da parası olanın parası kadar özel eğitime sermayeye karşı bir teşvik var bu da olmazsa açık lise. Bu ülkede 1 milyon 600 bin öğrenci açık lisede. Bu çocuk işçiliği demek, bu çocuk evliliği demek. Biz bunu reddediyoruz. Bu velilerimizle birlikte mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizi, akademik kamusal eğitim talebimizden vazgeçmeyeceğimizi ve bu mücadeleyi bir yurttaşlık sorumluluğu olarak yapacağımızı buradan herkese duyuruyoruz. Bu mağduriyetlerin oluşmaması için Bolu’da ki eğitim yöneticilerine sesleniyoruz. Önümüzdeki yılda bu mağduriyet olmasın. Gelin ortak aklımızı çalıştıralım birlikte karar verelim. Veli ve öğrenciye rağmen okullaşma politikalarına son verin diyoruz” dedi.
Öğrenci velisi İsmet Erdem ise, öğrencilerin dayatma ile meslek lisesi ve imam hatip liselerine yönlendirilmeye çalışıldığını ifade ederek 2018-2019 adrese dayalı eğitim adı altında eğitime başlandı. Fakat Bolu’da yerel de akademik eğitim devam etmesi için açılmış olan kayıt alanları, sebebini bilmediğimiz bir şekilde genişletildi. Kayıt alanlarının genişletilmesinden sonra evinin karşısındaki okula çocuğunu gönderemeyen veliler konumuna düştük. Orta öğretim başarı puanı 80 ve 90 olan akademik olarak düşük sayılamayacak ortalamaya sahip öğrenciler maalesef şuan diretme ile endüstri meslek lisesi, imam hatip lisesi ve açık lise, ekonomik durumu iyi olanlarda özel lise yönlendiriliyor. Bizim anayasal hakkımız var. Benim çocuğumun akademik kariyerine, eğitim öğretim hayatına ben karar veririm. Birilerinin dayatması ile birilerinin diretmesi ile ben çocuğumu yönlendirmeyeceğim. Şu süre zarfında maalesef ergenlik çağına girmiş bu çocuklar hem psikolojik açıdan hem de sosyolojik açıdan travma yaşıyorlar. Gelecekleri hakkında sorular soruyorlar. Biz çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyoruz, hiçbir şekilde de bu dayatmaya boyun eğmeyeceğiz” dedi.