Bolu Valiliği'nden maske cezası iptaline itiraz

Bolu Valiliği'nden maske cezası iptaline itiraz

Bolu Valisi Ahmet Ümit, kentte maskesiz dolaştığı gerekçesiyle ceza kesilen bir kadına verilen para cezasının, mahkeme tarafından iptal edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, "Konuyla ilgili olarak biz gerekli hazırlıkları yaptık. İtiraz ediyoruz. Bozulacağına inanıyoruz" dedi.Maskesiz dışarı çıkmanın yasak olduğu kentte, 20 Mayıs günü İzzet Baysal Caddesi'nde görevli bekçi ekibi, maskesiz şekilde yanında köpeği ile yürüyen Elif Nihan İ.'yi durdurdu. Cezai işlem uygulanmak istenen Elif Nihan İ., bekçilerle tartıştı. Çağrılan polis ekibi tarafından Elif Nihan İ.'ye 392 TL idari para cezası uygulandı. Elif Nihan İ. olaydan 1 gün sonra maske takmadığı gerekçesiyle kendisine uygulanan 392 TL para cezasını, erken ödediği için yasal indirimle 294 TL olarak ödedi. Elif Nihan İ., daha sonra maske cezasının iptali için Bolu Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, Elif Nihan İ.'yi haklı bularak para cezasının iptali yönünde karar verdi. Kararın gerekçesinde, "Hem sosyal devlet olma ilkesi, hem de getirilen zorunluluğun mali külfet getirmesi gereği, devletin kişi başına her gün 3 tane maske sağlama zorunluluğu olduğu" ifadeleri yer aldı.

"Karar, hukuka aykırı"

Bolu Valisi Ahmet Ümit, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, "O verilmiş olan karar tamamen hukuka aykırıdır. Çünkü dayandığı madde Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 72'nci maddesine dayandırılıyor. Bu maddenin 7 tane bendi var. O karar 1'inci bende dayandırılmış. Bir de 7'nci bendi var. Yani bu yaştan sonra 7'nci bendi de mi öğreneceğiz demeye hakkımız yok. 1'inci bendi de 7'nci bendi hepsini göz önünde bulundurmak zorundayız. Ayrıca 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu başta olmak üzere, Anayasamız başta olmak üzere muhtelif kanunlarda kamu düzeni, kamu sağlığı, kamu güvenliği diye birtakım kavramlar konulmuş. Bunun için yetkili mercilere karar alma yetkisi verilmiş. Bu çerçevede Valiliğimiz tarafından bu tür kararlar alınmıştır. Hatta bu kadar teferruata falan gerek yok. İl İdaresi Kanunu'nun bir tane maddesi 'Sağlık, ekonomik, sosyal, güvenlik ve benzeri yöntemlerde her türlü yöntemi alır Vali' diyor. Bu yetmez mi? Bunların içerisinde maske kuralı koyma olamaz mı? Bahsetmiş olduğum 72'nci maddenin 1'inci bendinde bir kişinin hastalığa yakalanmasından bahsediyor. Peki sadece 1 kişi mi yakalandı? Hayır. Kaç kişinin yakalanacağı konusunda bir garantimiz var mı? Yok. O zaman 7'nci bendi devreye giriyor. Mahalden bahsediyor. Yani bulaşıcı hastalık çıkan bir mahalde gerekli tedbirler alınır diyor" dedi. 

"Bozulacağına inanıyoruz"

Mahkeme kararına itiraz için hazırlıklarını yaptıklarını anlatan Vali Ümit, "Konuyla ilgili olarak biz gerekli hazırlıkları yaptık. İtiraz ediyoruz. Bozulacağına inanıyoruz. Netice itibariyle mahkemelere saygımız sonsuz. Türkiye Cumhuriyeti yasama, yürütme ve yargı erklerinden oluşan devletin 3 temel erkiyle yürütülen bir devlet. Dolayısıyla yargının kararları hepimizi bağlar. Onlar da herkes gibi yanlış karar verebilir. Ben inanıyorum ki o karar tamamen yanlıştır. Neticede düzelecektir" diye konuştu. 

"Devletin maske takma zorunluluğu yok"

Mahkeme kararında yer alan 'Devletin günde 3 maske dağıtma zorunluluğu olduğu' ifadelerine de değinen Vali Ümit, devletin böyle bir zorunluluğu olmadığını söyleyerek, şöyle devam etti: "Maske dağıtım konusunda ise doktor size bu ilaç lazım dediği zaman o ilaç size verilmek zorunda mı? Var mı böyle bir şey. Türkiye Cumhuriyeti belli bir yüzde alıyor ama yine de veriyor. Ama koskoca Amerika yapmıyor bunu. Böyle bir şey yok. Bir salgın hastalık tehlikesi varsa herkes maske taksın deniliyorsa maskeyi de vermek zorunda mı devlet? Böyle bir kural var mı? Yok. Bu noktaya da açıklık getirelim. Bu olay başladığı günden beri hem Kızılay, hem de Valilik olarak isteyen her vatandaşımıza istediği kadar maske verdik. Ama isteyenlere yine verebiliriz. Satın almak isteyenler de satın alabilirler. Netice olarak devletin şu şartlar altında maske dağıtma zorunluluğu yok. Bununla beraber biz Bolu Valiliği olarak biz herkesin ihtiyacını karşılamak üzere gerekli tedbirleri aldık. Bundan sonra da imkanlarımız ölçüsünde yapmaya devam edeceğiz. Ama bir gün maskemiz kalmadı diyebiliriz. Herkes kendi maskesini kendisi temin etmek durumunda. Bu da söz konusu karara bir gerekçe asla teşkil edemez."