Aram Ekin Duran
Rekor kıran yerli yatırımcı sayısı ile birlikte, borsada deneyimsiz yatırımcıların paralarına göz diken manipülatörler de arttı. Uzmanlar, özellikle sosyal medya hesaplarından yapılan yönlendirmelere karşı uyarıyor.
Son 1 yılda Türk Lirası’ndaki (TL) değer kaybı "negatif faiz" ile birleşince, Borsa İstanbul (BİST) yerli yatırımcı rekoru kırdı. Yılbaşından bu yana Borsa İstanbul'daki yerli yatırımcı sayısı 488 bin kişi arttı. Ağustos sonu itibarıyla yerli yatırımcı sayısı 1 milyon 676 bin 196 ile tüm zamanların rekorunu kırmış oldu. Ancak uzmanlar, artan yerli yatırımcı sayısı ile birlikte borsada deneyimsiz yatırımcıların paralarına göz diken manipülatörlerin de arttığına işaret ediyor.
Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) tarafından açıklanan son verilere göre, son 13 aydır ayda ortalama 40 bin 500 yeni yatırımcı Borsa İstanbul’a giriş yaptı. Özellikle 10 bin TL ve altı portföye sahip küçük yatırımcı sayısındaki artış dikkat çekiyor. Ağustos ayı itibariyle küçük yatırımcıların sayısı 522 bine ulaştı. Küçük yatırımcıların portföy değeri de ağustosta yüzde 7,9 arttı.
Peki, yerli yatırımcıların borsaya yönelmesinin arkasında ne var?
Işık Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Evren Bolgün, bu soruya "Borsaya akının en önemli nedeni negatif faiz uygulaması" yanıtını veriyor.
Merkez Bankası’nın resmi gösterge faizi ile tüketici enflasyonu arasındaki farkın giderek açıldığına işaret eden Doç. Dr. Bolgün, "Faiz oranları Ocak 2020’en bu yana hızlı bir şekilde enflasyonun altına çekiliyor. Neredeyse yüzde 5’lik negatif faiz oluşmuş durumda. Bu nedenle başta küçük yatırımcılar olmak üzere, birikimini korumak isteyenler borsaya, dövize, altına, gayrimenkule yöneliyor" diye konuşuyor.
Özellikle genç yaş grubundaki yatırımcıların borsaya olan ilgisi dikkat çekiyor. MKK verilerine göre, yılbaşından bu yana bütün yaş gruplarında yatırımcı sayısı yükseldi. Söz konusu dönemde en yüksek artış 98 bin 327 kişiyle 30-34 grubunda yaşanırken, bu yaş grubunu 88 bin 183 kişiyle 25-29 yaş grubu takip etti. Ocak-Ağustos döneminde portföy değerini en çok artıran grup ise yüzde 176 ile 25-29 yaş grubu oldu. Bu yaş grubunun portföy değeri 8 ayda 1 milyar 719 milyon liradan 4 milyar 753 milyon liraya yükseldi.
Evren Bolgün’e göre, gençlerin borsaya yönelmesindeki en önemli nedenlerin başında birikimlerinin sınırlı olması geliyor. 25-35 yaş arasındaki insanların elinde gayrimenkule yatıracak kadar para olmadığını dile getiren Bolgün, "Ayrıca bu yaşlarda bankalardan yüksek miktarda kredi alacak kredibiliteleri de yok. Altın derseniz, gençler uzun vadeli bir yatırım aracı olan altına pek sıcak bakmıyor. Geriye borsa ve döviz piyasaları kalıyor" şeklinde konuşuyor.
Bolgün, son bir yılda borsada oynayanların yüzde 145’e varan karlar elde edebildiğine dikkat çekiyor.
Türkiye’de borsa yatırımcılarının çok sık hisse değiştiriyor olması da borsaya ilgi konusunda dikkat çeken noktalardan biri. Pek çok Avrupa borsasında hisseler uzun yıllar el değiştirmeden kalırken, Türkiye’de yatırımcılar ortalama 32 gün içinde hisse değişimi yapıyorlar.
Türkiye’de borsa yatırımcılarının yılda ortalama 12 kez al-sat yaptığına vurgu yapan Doç. Dr. Evren Bolgün, "Bu kadar al-sat yapmak sağlıklı değil ama İstanbul Borsası, ABD ya da AB borsaları gibi değil. Orada 10 yılda yaşanan gelişmeler, bizde bir yılda yaşanıyor" değerlendirmesinde bulunuyor.
Son dönemde bağlı oldukları dini oluşumların etkisi ile BİST’e giren küçük yatırımcıların sayısında da ciddi artışlar olduğu iddia ediliyor. Ayrıca bazı manipülatörlerin dini simgeler kullanarak ve çok para kazanma vaadiyle deneyimsiz yatırımcıların parasını aldığı belirtiliyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) dönem dönem bu tür olaylara karışan isimlerin hisse alım satımı yapmasına yasak getiriyor.
SPK tarafından yatırımcılara yapılan uyarılarda, manipülatörlerin önce düşük fiyattan hisse topladıkları sonra bu hisseyi ‘çok kazanacaksınız’ diyerek küçük yatırımcıya yüksek fiyattan sattıkları örneklerle anlatılıyor.
Geçtiğimiz günlerde görevini bırakan eski Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Dr. Alp Keler de yaptığı bir açıklamada, bireysel yatırımcıları piyasa riskleri konusunda uyardı ve "Özellikle hisse senedi piyasasında işlem yapan yatırımcılar, sosyal medya yönlendirmeleri, 'tüyo' ve 'söylenti'lere dayalı kısa vadeli yatırımlar yerine, bilgi ve etkin risk yönetimine dayalı uzun vadeli yatırımları tercih ederlerse varlıklarını artırabilirler" diye konuştu.
Son yıllarda finansal işlemlerde gelişen teknolojiler ve mobil uygulamalar, yatırımcıların borsaya çekilmesini de kolaylaştırmış durumda. Instagram'dan Whatsapp'a kadar pek çok sosyal medya mecrasının borsa spekülasyonu için kullanıldığını dile getiren Doç.Dr. Evren Bolgün’e göre, borsada her zaman olan manipülasyon tehlikesinin teknolojinin gelişmesi ile daha da artmış durumda.
Ekonomist Dr. M. Murat Kubilay da oluşan ortamın 90’lı yıllardakine benzer manipülatif borsa hareketlerine kapı aralayabileceği uyarısında bulunuyor. Borsa hisselerine ilişkin spekülasyon yapmanın piyasanın doğasında olduğunu ancak manipülatif hareketlerin yasaklanmış olduğunu hatırlatan Kubilay, şunları söylüyor:
"Son dönemde sosyal medya hesaplarında verilen tavsiyeler, SPK’nın bu tür girişimleri cezalandırması gibi gelişmeler, 90’lı yıllardaki kuralsız, yasal olmayan operasyonların yine olabildiğini gösteriyor. Kredi çekip hisse senedi alan birçok küçük yatırımcı sıkıntı yaşayabilir. Sıkı önlemler alınmazsa, tabana yayılması istenen borsa bir kez daha küçük yatırımcıyı hayalkırıklığına uğratıp uzaklaşmasına neden olabilir."
Borsa İstanbul’da yerli payı artarken yabancı payı da giderek düşüyor. Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul’dan uzaklaşmasındaki ana etken TL’deki değer kaybı olurken son dönemde büyük uluslararası yatırımcılara yönelik yasaklar da BİST’e olan ilginin azalmasında büyük rol oynadı.
Temmuz ayı başında Borsa İstanbul, Barclays, Credit Suisse, Merrill, Goldman, JP Morgan ve Wood and Company olmak üzere altı küresel kuruma 1 ila 3 ay arası süreyle açığa satış yasağı getirmişti. Yasak sonrasında yabancıların Borsa İstanbul’daki hisselerini kalıcı şekilde satmaya başladığı gözlenirken borsadaki yabancı payı 2004 yılından beri ilk kez yüzde 50’nin altına gerilemişti.
Ekonomist Dr. M. Murat Kubilay’a göre, son 2 yılda yabancı yatırımcıların TL’ye erişimine getirilen kısıtlama ve yasaklar, ortaya çıkan tablonun en önemli nedeni. Yabancıların Türkiye’de sahip oldukları TL cinsi varlıklarda yaşanan değer kaybına karşı savunmasız kaldığını, bu nedenle varlıklarını satıp BİST’ten çıkmaya yöneldiklerini anlatan Kubilay, "Ayrıca pandemi ile birlikte de uluslararası yatırımcılar genel bir eğilim olarak gelişmekte olan ülkelerden çıkmaya başladı" diyor. Kubilay, yılbaşından bu yana yabancıların Türkiye’deki menkul kıymet stoğu 12 milyar dolar azaldığını belirtiyor.