Borsada dört günlük kayıp 13,01’e yükseldi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem gören hisse senetleri piyasasında düşüşler hız keserek dün de devam etti. Hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 1,56 değer yitirirken son dört günlük kayıp ortalama yüzde 13,01 oldu. Borsa günü 511,14 puan gerileyerek 32.216 puandan kapattı. Kriz hangi ülkeyi nasıl vurdu ABD borsaları toparlanıyorİMKB Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 48,52 puan arttı ve hisse senetlerinin ikinci seanstaki ortalama değer artışı yüzde 0,15 oldu. İlk seanstaki 559,66 puanlık düşüş dikkate alındığında, Borsa endeksi günün tamamında 511,14 puan gerileyerek ve hisse senetleri günlük ortalama yüzde 1,56 değer yitirerek kapattı. Borsada toplam işlem hacmi 1.8 milyar YTL olarak gerçekleşti.Dolar 1,2760 YTL'ye geriledi, Euro 1,8350 YTL'ye yükseldi Serbest piyasada bir önceki günkü kapanışta 1,2800 YTL olan dolar dün güne 1,2900 YTL'den, 1,8100 YTL olan Euro 1,8400 YTL'den başladı. Doların dün kapanıştaki satış fiyatı 1,2760 YTL, Euro satış fiyatı1,8350 YTL oldu. Faiz 19, 91’e yükseldi Önceki gün 19,21’den kapanan bileşik faizin dünkü getirisi ise 19, 91 oldu. Dış gelişmeler iç piyasalarda yönü belirlemeye devam edecek Global güven krizinin devam etmesi, dün Avrupa ve ABD'den gelmeye devam eden olumsuz haberlerle birlikte bir çok mali kurumun gidişatına ilişkin kaygının artması, ABD borsalarında yaşanan rekor düşüşler ve Rusya'da borsaların kapalı kalmasıyla İMKB dün güne düşüşle başladı. Ancak, FED'in piyasalardaki likidite ihtiyacını karşılamak adına müdahalelerini dünyanın önde gelen dört Merkez Bankası ile birlikte devam ettirme kararı, İngiltere'nin zor duruma düşen en büyük mortgage kuruluşu HBOS'un Lloyds tarafından satın alınması ve ABD sermaye piyasası kuruluşu SEC'in bu kez tüm hisseler için açığa satışa sınırlama getireceği haberiyle sabah yurt dışı genelinde öne çıkan toparlanma eğilimi piyasaların bir miktar rahatlamasını sağladı. Son olarak sermaye bulma çabalarını sürdüren Morgan Stanley ile ilgili gelişmelere odaklanan dış piyasaların genel görünümünün, haftanın son işlem gününde yurt içinde de yönü belirleyecek en önemli faktör olarak yerini koruyacağı kaydediliyor. Piyasalara 'Merkez' el koyduİngiltere’nin dev kredi bankası HBOS satıldıMorgan Stanley de satılıyorWashington Mutual kendisini satışa çıkardıUzmanlar ne diyor? Finansal sistem yeni bir düzene doğru gidiyor Yapı Kredi Bankası Kıdemli Ekonomistlerinden Yelda Yücel: "Şu anda çok karışık bir dönem. Önümüzü görmemiz için biraz daha zaman geçmesi gerekir. Merkez bankalarının sıkışmış sisteme likidite pompalaması piyasaları biraz rahatlattı. Bu noktadan sonra dünyadaki finansal sistemin bir tür yeni bir düzene doğru gittiğini düşünüyorum. Ancak bu kontrollü bir şekilde mi, yoksa tam bir kaos ortamında mı gidiyor? Ya bir zaman sonra FED'i ayakta alkışlayacağız, ya da o dönemde FED'in bir politikası yokmuş diyeceğiz. Ama içindeyken bunu göremiyoruz. Son müdahale biraz rahatlama sağlayacaktır. Ama daha bunun arkası var gibi... Bunun içinden çıkıldığını söyleyemeyiz. Daha bir çok finansal kuruluşun zarar göreceği, bir çok şirketin zarar açıklayacağını ve bunun reel sektöre zarar vereceğini göreceğiz." Türkiye'deki bankacılık sisteminin ise 2008 yılındaki risklere ve ortama rağmen çok iyi performans gösterdiğini vurgulayan Yücel, "Ancak kur zıplamalar yaparak yukarda kalırsa finansal piyasalarda ekonomik belirsizliğe yol açacaktır. Bunun etkilerini yaşamaya başladık. Bu nedenle 2009 için yüzde 5'in altında bir büyüme tahminimiz var. Bundan sonra çok tatlı büyümelerin olmayacağı bir kaç yıl göreceğiz" diye konuştu. Türk bankacılık sektöründe "felaket senaryosu" öngörmediklerini ifade eden Yücel, sektörde geçen senenin büyüme oranlarına göre daha yavaş büyüme oranlarının görüleceğini, çok ciddi daralma öngörmedikleri için de istihdamda bir çözülme beklemediklerini söyledi. Güven bunalımı ve paniğin aşılması gerekiyor Fortis Başekonomisti Haluk Bürümcekçi: Merkez bankalarından likiditeyle ilgili kısa bir süre önce ortak bir açıklama geldiğini, dolar likiditesinde problemler bulunduğunu ve dolar faizlerinin yükseldiğini, buna yönelik bir önlem alındığını ve bunun bir miktar rahatlama getirdiğini söyledi. Yurt içindeki hareketliliğin, ABD'de finansal sisteme yönelik artan endişeler nedeniyle olduğunu ifade eden Bürümcekçi, şunları kaydetti: "İç faktörlerden çok bunlar ağır basıyor. Hiçbir ülke de bundan kaçamıyor. Bu baskı devam ediyor. Şu anda problem ekonomik gelişmelerin kötü olmasını geçti veya yavaşlama olmasından çok öte... Özellikle ABD'de finans sektörüne yönelik bir güven bunalımı var. İnsanlar güvenli bulduğu hazine tahvillerine yöneliyor. Güven bunalımı ve paniğin aşılması gerekiyor. Burada görev merkez bankaları veya ülke yönetimlerine düşüyor. Herhalde oradan bir çözüm gelecek. Öncelikle bir yangın varsa onun hızlı bir şekilde söndürülmesi lazım. Ondan sonra bakmak gerekir. Türkiye'deki seyri de o belirleyecek." Türkiye’de şu aşamada çok büyük hareket olmaz Garanti Bankası Döviz Masası Sorumlusu Hakan Kuyumcuoğlu, yurt dışındaki problemlerin devam ettiğini, bankaların birbiriyle olan kredi limitlerindeki karşılıklı güvensizlikten dolayı likidite problemi bulunduğunu, insanların likidite problemine bağlı olarak işlem yapamadıklarını söylediğini ifade etti. Yurt içinde dövizdeki yükselişin, batılı ülkelerdeki ekonomik krizin yansımaları olarak gözüktüğünü ifade eden Kuyumcuoğlu, “hiçbir gelişmekte olan piyasayla ilgilenemiyorlar. Zaten kendi içlerindeki ateşi söndürmeye çalışıyorlar. O durumu hallettikten sonra bizim gibi piyasalarla ilgileneceklerdir” şeklinde konuştu. Fonlama maliyetlerinin “aşırı” yüksek olduğunu vurgulayan Kuyumcuoğlu, Türkiye'de şu aşamada çok fazla bir şey olacağını düşünmediklerini, dövizin bir miktar yükseleceğini, gösterge faizlerinin büyük önem taşıdığını, bu faizlerde bir hareketliliğin başlaması halinde Türkiye'nin de döviz tarafından vurulma ihtimalinin yüksek olduğunu savundu. Kuyumcuoğlu, “Çok kısa vadede Türkiye'de çok büyük bir hareketlilik beklemiyoruz. Orta ve uzun vadede ise bu likidite darlığı, finansal piyasalarda yaşanan sorunların yansıması sadece Türkiye'yi değil, bütün gelişmekte olan ülkeleri vuracaktır. En kötü ihtimalle talep daralmasına bağlı olarak bizim gibi Avrupa bölgesine ihracat yapan ülkelerde ihracatın düşmesiyle durgunluk, kapasite kullanım oranlarında düşme bekliyoruz” diye konuştu. Altının yükselişi anlamlı değil Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, altının daha önce 870-875 dolarlarda iken, petrol fiyatının yaklaşık 130 dolar, avro-dolar paritesinin 1,58'ler seviyesinde bulunduğunu belirterek, "bu noktadan baktığınız zaman, şu andaki yükselişin pek mesnetli bir yükseliş olmadığı kanaatindeyim" dedi. Yıldırımtürk, dünyada yaşanan finansal krizle birlikte para birimlerine olan güvenin azalmasının, altına olan talebi bir miktar artırdığını belirterek, ancak altının yükselmesini destekleyen diğer enstrümanlara bakıldığında, yükselişin çok fazla destek bulamadığını savundu. Altının şu andaki ons fiyatına göre avro-dolar paritesinin ve petrol fiyatlarının düşük olduğunu ifade eden Yıldırımtürk, "altın 870-875 dolar iken, petrol fiyatı yaklaşık 130 dolar, avro-dolar paritesi 1,58'ler seviyesindeydi. Bu noktadan baktığınız zaman, şu andaki yükselişin pek mesnetli bir yükseliş olmadığı kanaatindeyim" diye konuştu. Yıldırımtürk, bu konuda henüz daha piyasalarda tam bir konsensüs sağlanmış olmasa da, Japonya'dan düşük faizli kredi kullanarak altın almış olanların, şimdi bu hesaplarını kapatma çerçevesinde altın alıp, tekrar hesaplarını kapatmak istemelerinin, biraz hızlı bir yükseliş getirmiş olabileceğini dile getirdi. Altının onsunda tarihi bir yükseliş yaşandığını ve bugüne kadar hiç, bir gün içinde altının onsunda 90 dolar yükselmediğini hatırlatan Yıldırımtürk, ancak bu fiyatın çok kalıcı olacağını düşünmediğini, çok hızlı yükselişlerin ardından hızlı düşüşlerin de gelebileceğine işaret etti. Yıldırımtürk, yükselişin, zaten fiziki talep itibariyle beklentiler dahilinde olduğunu, finansal krizin dün piyasalarda oluşturduğu güçlü dalgalanmanın bir miktar yansımaları olabileceğini ancak beklenenden biraz fazla olduğunu söyledi.