Mersin'de düzenlenen "Türkiye'de Barış" konulu konferansa 5 konuşmacı katılırken, dinleyici koltuklarında sadece 6 kişi vardı. Mardin'de çoluk çocuk, hamile kadınlar da dahil 44 kişinin katledilmesinin ardından Hükümet, muhalefet ve kamu kurumları "toplumsal barış" için harekete geçti. Amaç bir daha benzer vahşetlerin yaşanmaması... İşte bu doğrultuda Mersin'de "Türkiye'de Barış" konulu bir konferans düzenlendi. Fakat konferansa 5 konuşmacı katılırken, dinleyici olarak sadece 6 kişi vardı... İçel Sanat Kulübü’nün düzenlediği panelde yazar ve şair Aysel Yenidoğan Gökçelik, yazar İhsan Arı, sendikacı yazar İlkay Tuna, şair Nihat Coşkun, barışı anlattı. Kulüp üyesi Gürler Tosun da paneli yönetti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın 300 kişilik konferans salonundaki panele 2’si kulüp üyesi olmak üzere sadece 6 dinleyici gelince, panel boş koltuklara anlatıldı. Bin 500 üyeli kulüpten sadece 3 kişinin panele katılması dikkat çekti. Panelistler buna rağmen programı iptal etmeyip, katılan 6 kişiye 3 saat süreyle konuştu. Panelde ilk konuşan Gökçelik, salonda az sayıda kişinin olmasına rağmen, barış umudunun çoğalacağına inandığını belirterek şunları söyledi: “Evet barış ama neye göre barış, kime göre barış? Öyle bir rengi var mı barışın, pazarda satılıyor mu? Bireysel barış mıdır, özgün olan yoksa toplumsal barış mıdır? Toplumsal derken dünya barışı da girer mi bunun içine? Bizler barışın ne olduğunu anlayamadan savaşın karmaşası içerisinde bulmuşuz kendimizi. Yani savaş ile barış ikiz kardeş gibi olmuşlar. Bizler yüzyıllardır süregelen savaşların yıkıcı etkilerini yaşamamış olsaydık barış istemiyle yola çıkmayacaktık.”. ‘Salon barış içinde’ Ardından söz alan İhsan Arı da, salonun boş olmasının kendisini bir hayli üzdüğünü vurgulayarak, “Bir dengesizlik var. Salonun boş olması gerçekten tuhaf. Salonun dolu olması, dışarıdakilerle buradakiler arasında bir denge olacaktı. Buranın bomboş oluşu bu dengeyi bozdu. Aslında çok trajik. Salon, sakin huzurlu, barış içinde gibi görünüyor. Keşke burada slogan olsaydı, bağıran olsaydı belki kavga edenler bile olsaydı ama burası boş olmasaydı” diye konuştu. Yazar İlkay Tuna ise yeryüzündeki hakim gücün barışı istemediğini, bu nedenle barışla ilgili çalışma yapan bilim adamlarının da öldürüldüğünü iddia ederek, barış ile savaşın bir arada olamayacağını, bu açıdan bakıldığında barışın öneminin daha iyi anlaşılabileceğini söyledi. Nihat Coşkun da, barışı şiirlerle anlattı. Paneli yöneten İçel Sanat Kulübü Üyesi Gürler Tosun da, panelle ilgili çok sayıda duyuru, yerel gazete ve televizyonlarda haber yayınlanmasına karşılık salonun boş olmasına anlam veremediğini söyledi.