Bursa’da merkez ilçe belediyesinde taşeron firmada çalışan 59 yaşındaki Emine A., boş sanarak aldığı çikolata kutusu nedeniyle 16 yıldır çalıştığı kurumdan tazminatsız çıkarıldı. 4 çocuk annesi kadının başlattığı hukuk mücadelesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararı sonrası aleyhte sonuçlandı.
Bursa’da merkez İlçe Belediyesi’nin taşeron firması bünyesinde temizlikçi işçisi olarak çalışan Emine A., 2010 yılında iddiaya göre, vestiyerde gördüğü çikolata kutusunu boş zannedip dikiş iğne ve ipliklerini koymak için aldı. Kendisine hediye gelen paketi arayan personel ise konuyu özel güvenlik görevlisine iletti. Yapılan incelemede, çikolata kutusunun temizlik görevlisi Emine A. tarafından alındığı belirlendi. Kutuyu, iğne-iplik koymak için aldığını belirten Emine A. hırsızlık suçlamasını reddetti. İncelenen kamera görüntülerinde Emine A.’nın çikolata kutusunu aldığı tespit edilince tazminat ödenmeden işten kovuldu.
Bursa 2’nci İş Mahkemesi’nde avukatı ile birlikte hukuk mücadelesi başlatan Emine A., tazminat davası açtı. 16 yıllık çalışma hayatında herhangi bir disiplin cezası dahi almadığını belirten temizlikçi Emine A., çikolata kutusunu dikiş kutusu yapmak maksadıyla aldığını söyledi. Bunun üzerine mahkeme, özel kullanıma ait olmayan, herkesin izinsiz olarak rahatlıkla girip çıktığı, elektrik süpürgesi, kablo, poşet gibi malzemelerin konulduğu yere bırakılan, dolu veya boş olduğu dahi şüpheli kutunun alınması sonrasında davacının tazminatsız olarak işten çıkartılmasının hakkaniyet kurallarına uymadığına hükmetti.
Davalı tarafın avukatı, kararı temyiz için Yargıtay’a gönderdi. Yargıtay 22'nci Hukuk Dairesi davacının kimsenin bulunmadığı sırada başkasına ait çikolata kutusunu alarak kendisine mal etmesinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğinde olduğuna hükmedip mahkeme kararını bozdu. Bursa 2'nci İş Mahkemesi, yapılan yargılamada ilk kararında direnince, karar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gitti. Olaydan 8 yıl sonra davada son sözü söyleyen Genel Kurul, mahkeme kararını yasaya aykırı buldu. Hukuk Genel Kurulu kararında, "Belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilerek davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü doğru olmamıştır. Bu sebeple mahkemenin kararı oy çokluğu ile bozulmuştur" dendi.