Botan Çayı'nda baraj faciasını yaşayanlar anlattı...

Botan Çayı'nda baraj faciasını yaşayanlar anlattı...

Botan Çayı kenarında piknik yaparken, Alkumru Barajı'nda elektrik üretimi için 2 ünitenin devreye sokulması nedeniyle nehir yatağına bırakılan suya kapılan 15 kişiden 9'u kurtarıldı. Tam bir can pazarının yaşandığı yerde ölen 5 kişinin cesedine ulaşıldı. Babası ve 2 kız kardeşi ölen 10 yaşındaki Semanur Parlaküşer ise aranıyor. Suyla sürüklenenlerin kurtarılmasına yardım eden Murat Gol, “Bir anda sular yükseldi. Biri hamile kadın olmak üzere çok kişiyi çıkardım. Birçok kişiyi de su götürdü” dedi.

DHA'dan Felat Bozarslan, Bayram Bulut ve Turan Koyuncu'nun haberine göre, Siirt’in Tillo ilçesi yakınlarındaki Botan Çayı kenarında piknik yaparken Alkumru Barajı’ndan elektrik üretimi için önceki gün öğleden sonra 2 ünitenin devreye girmesiyle bırakılan suya kapılan 15 kişiden 9’u kurtarıldı, 5 kişinin cesetleri sabaha kadar yapılan aramalarda bulundu. Kayıp 10 yaşındaki Semanur Parlaküşer’i arama çalışmaları ise sürüyor. Tillo’ya 5 kilometre uzaklıktaki Botan Çayı üzerinde Limak Şirketler Grubu tarafından elektrik üretimi için yaptırılan, bir ünitesi sabah devreye giren Alkumru Barajı’nda önceki gün 16.00’da diğer 2 ünite de devreye alındı. Bu ünitelerin devreye sokulması nedeniyle nehir yatağına bırakılan su miktarı arttı.

 

4 kilometre uzakta sele kapıldılar

 

Baraj gövdesine 4 kilometre uzaklıkta piknik yapan 15 kişi, ne olduğunu anlayamadan akşama doğru yükselerek gelen suya kapıldı. Tam bir can pazarı yaşanırken, haberin duyulması üzerine olay yerine kısa sürede arama kurtarma ekipleri geldi. Boğulmak üzere olan Emine Kunduracoğlu, Emre Öztaş, Leyla Tente, Sabriye Tente, Doğan Güleç, Ercan Olgun, Gönül Olgun, Ebru Olgun ile Beşire Tente’yi kurtaran ekipler, ilk müdahaleleri çağrılan ambulanslarda yaptı. 9 kişi daha sonra Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

 

Baba ile 2 kız bulundu diğer kız kayıp

 

Gece geç saatlere kadar devam eden aramalar sırasında ilk olarak suya kapılan Osman Parlaküşer (34) ile kızı Şeval Parlaküşer’in (6) cesedi bulundu. Sabah saatlerine kadar nehir yatağında aralıksız sürdürülen aramalarda daha sonra Betül Parlaküşer (8), Ahmet Tente (27) ve Fikret Tente’nin (36) cesetleri çıkarıldı. Yapılan aramalarda Osman Parlaküşer’in diğer kızı Semanur Parlaküşer’e (10) ise ulaşılamadı.

 

Bir anda sular yükseldi

 

Olay sırasında bölgede bulunan ve suya kapılanların kurtarılmasına yardım eden Murat Gol, “Bir anda sular yükseldi. İnsanlar suyun içinde kaldı. Burada piknik yapan çok sayıda kişi vardı. Ben suya atlayıp biri hamile kadın olmak üzere çok kişiyi çıkardım. Bu arada birçok kişiyi ise su götürdü. Benim nehir yatağından çıkardığım kişileri daha sonra gelen ambulanslar hastaneye götürdü” dedi.

 

Savcılık ihmal araştırıyor

 

Olayla ilgili Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma başlattı. Siirt Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre ise izinde bulunan Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, olay nedeniyle iznini yarıda keserek Siirt’e döndü, olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldı. Siirt Barosu Başkanı Acar da olayın, zaman kaybedilmeksizin soruşturularak baraj yetkililerinin ihmalinin ortaya çıkarılması için suç duyurusunda bulunduklarını belirtti, “Olayın takipçisi olacağız” dedi.

 

Çocuklarını kurtarmaya çalışırken suya kapıldı

 

Suya kapılan Osman Parlaküşer’in 2 çocuğunu kurtarmaya çalışırken hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Görgü tanığı Maşallah Özevin, olay günü kendilerinin de piknik yaptığını, su geldiğinde kaçtıklarını ancak 3 ailenin kaçamadığı için suda oluşan adacıklarda mahsur kaldığını söyledi. Adacıkta ailelerin el ele tutuştuğunu söyleyen Özevin, “Cep telefonu çekmediği için yüksek kesime çıkıp telefonla yardım talebinde bulunduk. Yaklaşık 40 dakika sonra suyun daha fazla yükselmesi sonucu mahsur kalanlar suya kapıldı” dedi. Ayrıca su yükselmeden önce siren sesi duymadığını söyleyen Özevin, “Büyükler çocuklarını alarak, suyun diğer tarafına gitmeye çalışıyordu. Osman isteseydi kendi canını kurtarabilirdi. 3 çocuğunu sudan kurtarmaya çalıştı ancak kurtaramayarak onlarla suya kapılıp gitti. Onun eşini ise başka birisi kurtardı. Çocuklarını kurtarmak isterken çocuklarıyla suda boğuldu” dedi.

 

Su 15 dakikada 10 metreyi geçti

 

Kurtarıldıktan sonra hastanede tedavi edilen 38 yaşındaki Ercan Olgun, piknik yaptıkları yerdeki suyun sadece 20 santim derinliğinde olduğunu belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Ayakkabılarımızla basarak geçtik gittik, oturduk. Tam yemeğimizi yiyecekken bağırma sesini duyduk yukarıdan. Üst taraflar da doluydu, yukarılar da hep kalabalıktı. Kaçmaya çalıştık. Öyle bir felaket hayatımda görmedim. Önce kızım suya kapıldı, onu kurtardım. Sonra geri döndüm bu sefer eşimi, oğlumla çıkardık. Tabii o arada nefesimiz tükendi, diğerlerini kurtaramadık. Diğerleri de kenetlendi birbirlerinin elini tutarak Kelime-i Şehadet getirerek orada beklediler. Ben de arabama atlayıp köprünün üzerine ana yola çıktım. Ana yolda bir vatandaşı durdurdum. Hacı Beşir adında. Dedim ki, 'Cep telefonunu ver bizim telefonlar hiç çalışmıyor hepsi su doldu.' Jandarmayı aradım. Onlar 'O kapakları ancak Vali kapatabilir' dedi. 10 dakika sonra 10-15 ambulans seferber ettiler oraya. Geri döndüm olay yerine hiç kimse kalmamıştı. Hepsi sürüklenmişti. Sağda kayalık tarafa kayanlar boğuldu gitti. Solda ağaçlıklara asılarak yarı baygın durumda olanlar vardı. Geri dönüşte onları gördük, kurtardık.

 

Siren sesi duymadık

 

Kesinlikle hiçbir siren sesi duymadık biz. Zaten siren sesinden birkaç dakika sonra veya yarım saat sonra suyu bırakıyorlar. Yani biz eğer o siren sesini duymuş olsaydık herkes oradan çekilecekti. Bu arada ben onlara söyledim bu tarafa gelin, onlar suda adanın ortasında kaldılar. 3 aile bacanağım başta olmak üzere ve bu şehit olanlar adanın ortasında kaldılar. Bağırıyorum onlara, 'Gelin bu tarafa sizi kurtaracağım' diye. Birisi bana arabanın anahtarını atıyor 'Sen arabamı kurtar biz kurtulacağız' zaten. Neyse arabasını yukarı çıkardık ne dediysek gelmiyorlar. 'Bizi kurtarın. Bana ip at' diyor. O alanda nereden ip atacağım. Bacanağım, kendilerini suya bıraktılar. Onlar da tam 10 metre kala suyun ortasında halsiz düştüler. Çocuğum Süleyman kızının üzerine atladı kızını çıkardı oradan. Bir bidon attık diğer çocuğa o da bidonu tutarak 10 metre mesafe kat ederek ileriye geldi. Keşke jandarmaya söylediğim zaman bize bir helikopter gönderseydi. Ambulans gönderdiler. Kurtarma ekipleri ambulanstan sonra geldi. Su öylesine birden bire geldi ki... Sürekli pikniğe gittiğimizde görüyoruz, su yavaş yavaş yükseliyor ama bu sefer öyle bir şey oldu ki 15-20 dakika sürmedi su 10 metreyi geçti. Arabalar suyun altında kaldı. Yani hayatımda böyle şey görmedim. O çocukların çığlıkları kulağımda."

 

Sirenler çaldı mı?

 

Siirt Alkumru Barajı kapaklarının açılması sonucu 15 kişinin suya kapılması üzerine adli ve idari soruşturma başlatıldı. Piknikçilerin sirenlerle uyarılıp uyarılmadığı konusu ise tartışma konusu. Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, sirenleri duyduğunu söyleyenin de, duymadığını söyleyenin de olduğunu bildirdi. Siirt Barosu’nca hazırlanan raporda da, piknik yapanların sirenle uyarılmadığı öne sürüldü, “Baraj yetkilileri olayda kusurludur” denildi. Siirt Barosu Başkanı Mehmet Cemal Acar, şöyle konuştu: “Baraj bölgesinde daha evvel de işletmeci firmaca suyun tedbirsiz ve kontrolsüz olarak bırakılması neticesinde birçok vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Baraj yetkilileri olayda kusurludur. Şayet baraj kapakları kırılmamış ise baraj yetkililerinin suyu bırakmadan önce halkı uyarması gerekir. Olayın mağdurlarının herhangi bir siren sesini duymadıkları, baraj suyunun her zamankinden daha hızlı ve kontrol edilemeyecek şekilde birden yükseldiği, olay nedeniyle akarsu havzası içinde bulunan köylülerin her zamankinden farklı olarak uyarıldığı tespit edilmiştir.”