'BOTAŞ'ın altındaki cesetler çıkarılsın'

Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, JİTEM'in 1990'lı yıllarda birçok kişiyi öldürüp Silopi'deki BOTAŞ askeri tesislerine gömdüğü iddialarının araştırılmasını istedi. Tuncay Güney'in ifadelerinin Ergerekon soruşturmasına dayanak oluşturduğunu belirten Elçi, Güney'in beyanlarını ciddiye aldıklarını bu nedenle yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Daha önce de bölgede yaşanan faili meçhul cinayetler nedeniyle Ergenekon davasına müdahil olma talepleri reddedilen Baro Başkanı Elçi, Şırnak bölgesinde yüzlerce insanın faili meçhul cinayetlere kurban gittiğini bunların çoğunun kayıp olduğunu belirtti. Bu kayıpların akıbetinin  Güney'in ve itirafçı Abdulkadir Aygan'ın beyanları doğrultusunda yeniden araştılmasını isteyen Elçi, Baronun insan Hakları Komisyonu'nun da bunu gündeme aldığını kaydetti. Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'na dün sunulan dilekçede, 16 Kasım 2008 tarihinde Karakutu Yayınlan tarafından yayınlanan gazeteci Faruk Arslan'ın kaleme aldığı "Karakutu: Ergenekonun Karanlık ismi Tuncay GÜNEY" adlı kitaba atıfta bulunularak, JİTEM'in 1990'lı yıllarda işlediği cinayetlere yer verildi. Kitapta, pek çok kişinin asitle yakıldıktan sonra BOTAŞ askeri tesislerine gömüldüğüne vurgu yapılan dilekçede şunlar yer aldı: "Bahse konu kitapta Güney, kemikleri dahi eriten asitle dolu ölüm çukurlarını bulmak için JİTEM'in 1990'lı yıllarda Güneydoğu bölgesinde kullandığı BOTAŞ tesislerine bakılmasını tavsiye ediyor ve devamla Veli Küçük'ün ekibi ve JİTEMCİ'lerin kullandığı mekanlar buralarıydı. Net adres olarak, 'Habur sınır kapısına giderken Mardin'in eski ilçesi Cizre'den sınıra yakın yerde solda karşına bir tesis çıkar, askerler koruyordur. Orayı kazarsan çok ceset çıkar' demektedir." Güney'in ifşaatları önemliDilekçesinde kitabın yanı sıra JİTEM'in kurucularından öldürülen Binbaşı Ahmet Cem Ersever'in, itirafçı Abdulkadir Aygan'ın anlatımlarına yer veren Elçi, şunları kaydetti: "Kaldı ki 2004 yılında Abdulkadir Aygan itiraflarında 'Siirt Eruh doğumlu olan Adil Timurtaş, 1984 yılında PKK'ye katıldı. 1986'da teslim olarak itirafçı oldu. Siirt İl Tugay Komutanı Hasan Kundakçı, onu Cem Ersever ile tanıştırdı. Temel Cingöz, Cem Ersever ve Ali Yıldız ile birlikte çalıştı. 1989 yılında Silopi'de BOTAŞ tesislerine yerleştirildi. Burada JİTEM komutanı Arif Doğan, Binbaşı Cem Ersever, Astsubay Şaban Bayram, Astsubay Reşit ve Mete kod adlı İbrahim Babat'la birlikte ça lıştı' diyerek aynı yeri deşifre etmiştir. Bilindiği üzere bölgemizde 1990'lı yıllarda binlerce faili meçhul cinayet işlenmiş, yapılan araştırma ve soruşturmalar neticesinde faili meçhul cinayetlere kurban giden çoğu insanın cesedine ulaşılmıştır. Ancak bu cinayetler aydınlatılmadığı gibi başlatılan soruşturmalar her nedense derinleştirilememiştir. Bu anlamda Tuncay Güney isimli şahsın ifşaatları önemli aynı zamanda da ciddidir. Bilindiği gibi bu şahsın beyanları esas alınarak ülkemizdeki pek çok faali meçhul cinayet, kanlı ilişki ve diğer gayri hukuki vakaların aydınlanması için ERGENEKON adlı çok geniş kapsamlı bir soruşturma başlatılmış ve bu soruşturma halen devam etmektedir." BOTAŞ'ın altı kazılsınTuncay Güney'in beyanları ile gazetelerde çıkan kupürleri delil olarak dilekçeye iliştiren Baro Başkanı Elçi, savcılığın söz konusu BOTAŞ Askeri Tesisleri'nde araştırma yapmasını istedi ve sorumlular hakkında kamu davası açılması ile sorumluların cezalandırılmasını talep etti .