Boydaklar: Kurban kesmek örgütlü suç oldu, ormanı bile paralel ilan ettiler

Boydaklar: Kurban kesmek örgütlü suç oldu, ormanı bile paralel ilan ettiler

CHP heyeti, Kayseri'de "paralel yapı" iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Boydak Holding patronları Hacı Boydak ve Memduh Boydak kardeşleri cezaevinde ziyaret etti. İki iş adamı “Üç yıl önce Kurban'da Mardin'de 200 kişi kurban kestik. Deprem sonrası Van'da 2500 konteyner evin malzemesini verdik. Bunlar hepsi suç oldu...” diye konuştular.

Özgür Düşünce'den Çetin Çiftçi'nin haberine göre, holdingin Yönetim Kurulu üyesi Memduh Boydak, "1200 dönüm olan Boydak Ormanı'nı elimizden aldılar. Ormanı 49 yıllığına kiralamıştık. Bu ormana 400 bin ağaç dikildi. Kuşlar yesin diye yemlik yaptık. Her ay 1 kamyon yem verirdik. Tüm Türkiye'deki oda başkanları bu ormana ağaç dikmişlerdi. Şimdi ormanı da paralel ilan ettikleri için bakımsızlığa terk edildi" eleştirisini yöneltti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Cezaevi Komisyon Sözcüsü Veli Ağbaba, Ankara Milletvekili Necati Yılmaz ve Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Sincan 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Hacı Boydak ve Memduh Boydak'ı ziyaret etti.

 

"Ömrümde ilk kez KOM'a gittim"

 

CHP heyetine konuşan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, soruşturma sırasında ve sonrasında yaşadıkları ile yapılan suçlamalara ilişkin şunları anlattı: 

Ömrümde ilk kez cezaevine girdim. İlk kez kelepçe taktılar. Onur kırıcı şeyler yaşadım. Benim utanacağım bir şey yok, hırsız değilim. Bir market sahibi, ifadesinde Türkiye Finans'tan kredi istediğini, karşılıksız çeki var diye kredi verilmediğini o nedenle battığını söyleyerek marketin batmasını bize bağlayıp ‘Cemaat batırdı' diyerek bizi suçluyor. Bankanın çoğunluk ortaklığı Arap sermayesine ait, biz bankanın azınlık ortağıyız.”

 

"Kılıçdaroğlu'nu niye ağırladın?"

 

“CHP lideri Kılıçdaroğlu Kayseriye geldi. ‘Sen niye başkan ile mahkemelik olan birini ağırladın?' dediler. Ben herkesi ağırladım. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, beni Çankaya'ya davet etti. Nur Sultan Nazarbayev'in onuruna protokol vardı. Katıldığımız protokole Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli de katılmıştı. O törende Kılıçdaroğlu, ‘Kayseri'ye gelmek istiyorum beni misafir eder misiniz?' dedi. Biz de ‘Baş üstüne' dedik. Kılıçdaroğlu, Kayseri'ye geldi biz de kendisine Boyteks'i gezdirdik. Kılıçdaroğlu gidince bize karşı bir karalama kampanyası başlatıldı. Başkan ile mahkemelik olan birini misafir ettik diye üzerimize gelindi.”

“Üç yıl önce kurban bayramında Mardin'de 200 kişi kurban kestik. Vali Ahmet Cengiz karşıladı. Bilge köyüne gittik, et götürdük. Kayseri'den halı ve oyuncak götürdüm. Akşam Muammer Güler onuruna yemek verdiler. Konuşma yaptık. Ben konuşmamda Mardin'i övdüm. Muammer Güler ise hocayı methediyordu. Artuklu Üniversitesi'nden bir hocayı isim vererek övdü. Kurban kesmek de örgütlü suç yapıldı.

Başkan Özhaseki'nin oluşturduğu heyetle depremden sonra ilk kurban bayramında Van'a gittik. Savcı bizi Van'a gittiğimiz için de suçluyor. Van'a giden heyetin içerisinde Sadık Yakut, Özhaseki, İsmail Tamer, Memduh Büyükkılıç vardı. Heyeti oluşturan belediye başkanı, gidenler milletvekilleri, ama biz suçlanıyoruz. İsmail Tamer ve Özhaseki'ye sorarsanız, yardım istediklerinde benden hiç boş dönmüşler midir?

 

"Depremzedeye yardım suç mu?"

 

"Van'daki depremden sonra kurulan 2500 konteyner evin malzemesini biz verdik. Samsun'u vuran sel olayında fakir fukaranın evini biz yaptık. Şimdi bizi Van'da depremden sonra konteyner malzemesi verdik diye suçluyorlar. Bu nasıl örgüte yardım oluyor anlamıyorum. Sivasspor'a, Adana'ya, Elazığ'a, Malatyaspor'a hepsine yardım ettim. Yataklarını ben gönderdim. Erzurum'da, Sinop'ta, Cizre'de okul yaptık. Fenerbahçe kongre üyesiyim. Ben bütün cemaatlere yardım ettim.”

 

Memduh Boydak: Burayı Medrese-i Yusufiye olarak görüyorum

 

Yönetim Kurulu Üyesi Memduh Boydak, CHP heyetine şunları anlattı: “Terör, bizim ve ailemizin yakınlarından geçemez. ‘Terör azalsın diye teşvik' yokken biz Diyarbakır'a fabrika yaptık. Terörle ilgili olan bu işlerde yürümez. Terörle ilgili bir işim yok. Bizim en büyük hedefimiz çalışmak. Burayı Medrese-i Yusufiye olarak görüyorum. Yıllardır hizmet ettiğim vatanımda gördüğüm muameleye üzülüyorum.

Tek suçum çevreme üniversite kazandırmak. 16 Eylül'e kadar Melikşah Üniversitesi'nin mütevelli heyeti başkanıydım. 2008'de müracaat ettik, 2009'da açıldı üniversite. 5 fakültesi ve 23 bölümü var. Yeni yeni para kazanıyor. Üniversiteye destek olmamız suç oldu. 4359 öğrenci ve 68 ülkeden öğretmenler var. Biz, her yere yardım ettik. Aleviler'den cemaatlere kadar yardım ettik. Suçumuz hayır yapmak. Deniz Feneri'ne de yardım ettik. Yardımseverlik ve hayırseverlik şu an tutuklu. Devletin bizi terör örgütü saymadığı bir dönemde yaptıklarımız vatandaşa aktarılmıyor.”

 

"Diyanet'e bizden fazla yardım eden yok"

 

"Biz, siyasete şimdiye kadar mesafeli durduk. Bizden fazla okul yapan yok. Bizden fazla Diyanet'e, Çocuk Esirgeme Kurumu'na ve sosyal hizmetlere yardım eden yok. Ali Bardakçı'ya ve Mehmet Görmez'e, tüm Diyanet İşleri başkanlarına sorulsun ne kadar yardım etmişiz. Bizden daha fazla Kızılay'a yardım eden var mı, Kızılay başkanına sorulsun.

Biz, hayır konusunda bu şucu, bu bucu diye ayrım yapmayız. Göğüs hastalıkları, çocuk hastanesi, yaşlılar yurdu, akıl hastanesine en çok yardımı biz yapmışız. Aş evimiz var günlük 4 bin 700 kişiye yemek çıkar. Tunceli Cemevi'ne yardım ettim. Ben ‘Süleymancıdır, şu kesimdendir' diye ayrım yapmadım, herkese yardım ettim. 5 aşevinde Suriyeliler ve yoksullar yemek yiyorlar. İsteyen her vakfa: Erciyes, Deniz Feneri gibi, Konya'daki ve Kayseri'deki evlendirme dernekleri gibi, kim isterse biz ücretsiz malzeme verdik.”

 

"Özhaseki'nin ısrarıyla Pensilvanya'ya gittim"

 

"Pensilvanya'ya 10 yılda bir sefer gittim. Belediye Başkanı Özhaseki çok ısrar etti, beraber gittik. O beni zorladı. Ben 3 gün kaldım. Heyette Özhaseki, şu anki genel sekreter İsmail Tamer, Ahmet Öksüzkaya, Hamdi Kınaş, İlham Mirabeyli ve Ali Öziş vardı. Esas Washington'a gittik. Ondan sonra Pensilvanya'ya gittik. Sonra ben New Jersey'e geçtim. Onlar orada okulları gezdi.

"Üniversite sınavına girdim. Sınava 8 jandarma ve kelepçeyle gittim. Hanıma ‘Ben sınava giriyorum gel cevşen oku' dedim. Geldi, 40-50 kişi beni bekliyor sınav günü. Dua okudular. Çok duygulandım. Ellerim kelepçeli girdiğim sınavda 2 asker diktiler başıma.”

CHP heyeti, yaptığı incelemede Boydak kardeşlerin ayrı koğuşlarda kalmasının keyfi bir uygulama ve bir tecrit olduğu kanaatine vardı. Raporda istemeleri halinde birlikte kalabilmeleri mümkün olan mahkumların, bunu talep etmelerine rağmen ayrı koğuşlarda kalmaya zorlandıklarına dikkat çekildi.

"3 yıldan beri defterlerimiz inceleniyor. Şirketin tamamında denetim var. Biz de denetimden memnunuz. Türkiye'nin en iyi danışmanlık firması ile çalışıyoruz. İlk, 6-7 ay önce, Memduh Boydak'ı gözaltına aldılar, şartlı salıverdiler. Hacılar Emniyet binasını biz yaptık. Her hafta oraya imza veriyordu. Bizim Kayseri'deki her devlet dairesine yardımımız vardır.”

"İpek Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Arslan, kızını mezun olduğu Melikşah Üniversitesi'ne Kongre Merkezi yaptırttı. Savcı, bizi, bu kongre merkezinin yapılmasına aracılık ettiğimiz için suçluyor. Mehmet Özhaseki ile yemeğe gitmiştik, orada söz verdik kongre merkezinin yapımı için. Bunun için Arslan'a plaket verildi. Taner Yıldız, Özhaseki ve Abdullah Gül, üniversiteleri kendileri yapıyor gibi lanse etti o dönem.”

 

"Ormanı da paralel ilan ettiler"

 

“1200 dönüm olan Boydak Ormanı'nı elimizden aldılar. Ormanı 49 yıllığına kiralamıştık. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Bakanı Veysel Eroğlu'nu ağırladık. Lüks villa yaptığımızı söyleyerek ormanı elimizden aldılar. Orman Genel Müdürü'ne gittik, ‘Ormanı istiyorsanız cebren almayın protokolle size verelim' dedik ancak ormanı cebir ile elimizden aldılar. Biz de mahkemeye başvurduk. Orman Bölge Müdürü ‘Örnek işletme' diye yazı yazdı, sonra da şikayet etti. Bu ormana 400 bin ağaç dikildi. Kuşlar yesin diye yemlik yaptık. Her ay 1 kamyon yem verirdik. Tüm Türkiye'deki oda başkanları bu ormana ağaç dikmişlerdi. Şimdi ormanı da paralel ilan ettikleri için bakımsızlığa terk edildi.”

 

"Süryani Kilisesi'ne yardım ettik"

 

"Papaz, Süryani kilisesine yardım istedi, gönderdim. Benden 10 yatak istedi, 50 yatak nevresim vs. 1 TIR yardım gönderdim. 15 yıldır değişmeyen kilisenin yatağını değiştirdim. Mardinli iş adamı Zeynel Abidin Erdem beni yardımlarım için tebrik etti. Şu anki milletvekillerinden biri devlet hastanesinde başhekimdi, onun hastanelerine hep yardım ettim."