Utku Çakırözer
(Cumhuriyet - 22 Ekim 2012)
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner yıl sonunda görevini bırakıyor. Aslında görev süresi 2011 sonunda dolmuş ancak TÜSİAD Başkanlar Konseyi’nin önerisi üzerine bir yıl daha uzatılmıştı.
Önceki akşam eşi Cem Boyner ile Cunda’daki evlerinde Ayvalık Zeytin Hasat Şenliği’ne katılan davetliler onuruna verdikleri partide başkanlık değişimini konuşma fırsatı bulduk. “Zaten bir yıl uzatılmıştı, bir kez daha uzatma söz konusu değildi” dedikten sonra ekledi:
“Muharrem Yılmaz çok iyi bir arkadaşımız. Onun dönemi daha da iyi olacaktır...”
Boyner’in TÜSİAD Başkanlığı dönemine AKP hükümetiyle yaşadığı polemikler damgasını vurdu. Son olarak imam hatiplerin orta bölümlerinin açılması ve ilköğretimde seçmeli Kuranıkerim dersi konması amacıyla gündeme getirilen 4+4+4 eğitim sistemine yönelik eleştirilerini açıkladığında Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve diğer AKP sözcülerinin hışmına uğramaktan kurtulamamıştı. Yaptığı çıkışla sadece Türk kamuoyundan değil AB çevrelerinden de destek gördüğünü anımsattığımızda şöyle karşılık verdi:
“Ben başkan olurken, eşim Cem desteğin yanı sıra bir de tavsiyede bulundu: ‘Doğru bildiğin sözü söylemekten sakın geri durma’ dedi. Gerçekten bence de insan her zaman doğru bildiğini yapmalı. Ben bunun hep faydasını gördüm. Her konuda böyle davranmaya çalıştım. Hatta TÜSİAD içinde bazı arkadaşlar ‘Bu Ümit de biraz ileri gidiyor’ diye düşünmüş bile olabilirler. Ancak 4+4+4 yasası geçtikten sonra tüm üyeler arkamda kenetlendiler.”
Boyner’e “Buna iktidara yakın üyeleriniz de dahil mi?” diye sorduğumuzda “Evet evet hepsi” yanıtını verdi.
AB tarafından açıklanan son ilerleme raporunda ifade özgürlüğü önündeki engellemeler nedeniyle Türk basınındaki “otosansür” eğilimine vurgu yapılması dikkat çekmişti. Benzer bir gözlemi TÜSİAD Başkanlığı döneminde iktidar karşısında dönem dönem yalnız bırakılan Boyner’den dinlemek düşündürücüydü:
“Medya Türkiye’deki gelişmeler hakkında öyle sessiz kalıyor ki, bazen ben bile ‘Acaba yanlış mı yapıyorum? Daha mı dikkatli davranmam lazım?’ diye düşünmeden edemiyorum. Basındaki otosansür gerçekten kaygı verici.”
İş dünyasının Suriye’deki krizin geldiği aşamayla ilgili kaygılarını da konuştuk TÜSİAD Başkanı ile. “Ben savaş çıkacağı düşüncesinde değilim” dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak savaş sözü, ihtimali dahi iş dünyasını olumsuz etkiler. Nitekim etkiledi de. Eylül ayında perakende satışları durdu. Sınır illerindeki ticaretin halini ise söylemiyorum bile.”
Boyner, hükümetin son günlerde dillendirdiği barışçı söylemin ise memnuniyet verici olduğunu sözlerine ekledi.
Geceye ev sahipliği yapan Cem Boyner ile sohbetimizde ailenin gelecek planlarını da konuştuk. Ankara’da bazı çevrelerde bir süre önce 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın karşısına çıkacak isimler arasında Ümit Boyner’in adının geçtiği ileri sürülmüştü. Özellikle de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Köşk için kadın aday çıkarabiliriz” açıklaması sonrasında. Bunu aktardığımız Cem Boyner’in sürpriz bir yanıtı vardı:
“Ben de duydum. Hem de geçen hafta!”
Tabii bu söylentilere nasıl baktıklarını eklemeyi de ihmal etmedi:
“Ailemizin gündeminde böyle bir şey yok!”
Eşinin toplumu ilgilendiren konulardaki sağduyulu çıkışlarına rağmen benzer duyarlıkların başkalarından çıkmadığını belirttiğimizde Cem Boyner’in yorumu şu oldu:
“Türkiye’de herkes cennete gitmek istiyor. Ama sorun şu ki, hepsi de ölmeden cennete gitmek istiyor!”