Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, anayasa değişikliği teklifi görüşmeleri sırasında sarf ettiği "Partili cumhurbaşkanı Türkiye’nin yeni tanıştığı bir şey değil. Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk partili, milletvekili, genel başkan. İsmet İnönü de öyle" sözlerine açıklık getirirken "Benim oradaki sözlerim Atatürk ve İnönü’nün hem partili hem Cumhurbaşkanı olmalarıyla ilgili ve sınırlıdır. Yoksa biz tek parti dönemine dönüyoruz demedik. Çok partili demokrasiyi kaldırıyoruz demiyoruz" dedi.
Abdulkadir Selvi'nin Hürriyet gazetesinin bugünkü (12 Ocak 2017) nüshasında yayımlanan 'Atatürk tartışması ve sahte delil iddiası' başlıklı yazısı şöyle:
Anayasa görüşmeleri nedeniyle Meclis hareketli.
Oylama sonuçlarının açıklanacağı zaman kuliste herkes nefeslerini tutuyor, açıklamayı bekliyor. Görüşmeler sırasında kimi zaman tansiyon yükseliyor, kimi zaman düşüyor. İlk gün Anayasa’nın tümü üzerindeki oylamada 338 çıkınca AK Parti ve MHP cephesinde bir telaş yaşandı. Hesap kitap yapıldı, fireler belirlenmeye çalışıldı. MHP’den 5 milletvekili ret oyu vereceğini daha önce açıklamıştı. Bahçeli’nin, Başbakan’la görüşmesinde, MHP’den 7 fire olabileceğini söylediği ifade ediliyor.
Bu arada açık oy, gizli oy tartışması büyüyor. CHP, gizliliğin ihlal edildiği gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’la konuştum. “Anayasa’nın 148. maddesine göre Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliği teklifinin 184 imza ile verilip verilmediğine, ivedilikle görüşülemeyeceği şartına, iki tur halinde görüşülüp görüşülmediğine ve en az 330’la geçip geçmediğine bakar. Gizlilik denilince, orada kabine girer, perdeyi çeker denilmiyor. Anayasa Mahkemesi’nin şekil denetiminde bu yoktur. Ama kabine girip, perdeyi çekerek oy kullanmak isteyen olursa onun da engellenmemesi gerekir” dedi.
Bekir Bozdağ, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne delil oluşturmanın peşinde olduğunu söyledi: “CHP şu anda oylar aleni kullanıldı, gizlilik kuralı ihlal edildi diye delil oluşturmaya çalışıyor. Anayasa Mahkemesi’ne hazırlanıyor. CHP, Anayasa Mahkemesi’ne müracaat için sahte delil oluşturmaya çalışıyor.”
Adalet Bakanı Bozdağ’ın, “Partili cumhurbaşkanı Türkiye’nin yeni tanıştığı bir şey değil. Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk partili, milletvekili, genel başkan. İsmet İnönü de öyle. Ne oldu tarafsızlığına halel mi geldi? Bizim yaptığımız Atatürk anayasalarına dönmektir” sözleri tartışmaya yol açtı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, ”Biz 1923 ile 1950 arasındaki dönem için bu ülkede demokrasi vardı dedik mi?” diye tepki gösterdi. Muhafazakar kesimin bazı kalemleri, “Eleştirdiğimiz tek parti dönemi örnek gösteriliyor” diye karşı çıktı. Adalet Bakanı’na bu eleştirileri hatırlattım.
“Benim oradaki sözlerim Atatürk ve İnönü’nün hem partili hem Cumhurbaşkanı olmalarıyla ilgili ve sınırlıdır” dedi. Konuşmamız sırasında bu noktanın altını birkaç kez çizme gereği duydu.
CHP’nin itirazlarını hatırlattım. CHP’ye, “Bunlar nasıl Atatürkçü?” diye tepki gösterdi. Ardından, “CHP bile o dönemin kötü bir dönem olduğunu söylüyor. Zaten ben de o tek parti dönemi hukukunu savunmuyorum, tek parti döneminin çok partili demokrasi olduğunu söylemiyorum. Sadece Atatürk ve İnönü’nün hem partili, hem milletvekili, hem Cumhurbaşkanı hem de tarafsız olduğunu söylüyorum. Atatürk’ün hem partili hem Cumhurbaşkanı hem tarafsız olduğunu kabul etmiyorlar mı, bunlar nasıl Atatürkçü?”diye sordu.
Bekir Bozdağ sözlerinin sınırlarını net olarak tarif etti. “Benim sözlerim Atatürk ve İnönü’nün partili Cumhurbaşkanı olmasıyla ilgili ve sınırlıdır.”
Önemli bir nokta olduğu için sözlerini biraz daha açmasını istedim.
“Benim orada söylediklerim Atatürk ve İnönü’nün hem partili, hem de Cumhurbaşkanı olmalarıyla ilgili ve sınırlıdır. Atatürk hem milletvekili, hem parti genel başkanı hem de Cumhurbaşkanı. Bu durum Anayasaya uygunsa bizim yaptığımız da uygun diyoruz. Yoksa biz tek parti dönemine dönüyoruz demedik. Çok partili demokrasiyi kaldırıyoruz demiyoruz. Benim konuşmamı tam olarak dinlemeyenler, eleştiriler üzerinden eleştiri yazıyorlar. Ya da Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı olanlar karşıtlıklarını köpürtmek için sözlerini çarpıtıyorlar. Bir çarpıtma var. Abartma var. Abartarak çarpıtma var” diye konuştu.
Adalet Bakanı’na son olarak tahminini sordum. Bir sürpriz beklemiyor. “340’la 350 arası bir oy aralığında TBMM’de kabul görecek diye inanıyorum” dedi.
Buna göre Anayasa değişikliği ocak ayında Meclis’ten geçip, nisan ayında sandık önümüze gelecek. Şimdiden kendinizi sandığa hazırlayın.