Bozdağ: Bu bir öz eleştiri ANKARA (A.A)

-Bozdağ: Bu bir öz eleştiri ANKARA (A.A) - 25.08.2011 - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydıyla ilgili olarak, ''Bu bir öz eleştiri, iyi niyetli değerlendirmekte fayda var. Tabii kişilerin mahrem yerlerde yaptığı, belki samimi ortamlarda yaptığı bir takım öz eleştirilerin, hukuka aykırı şekilde kaydedilerek kamuoyuna yansıtılması da iyi niyetten uzak bir yaklaşım'' dedi. Bozdağ, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Yabancı Öğrenciler Daire Başkanlığınca Ankara'da öğrenim gören Afrikalı öğrenciler için verilen iftarın ardından ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bekir Bozdağ, ''Orgeneral Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydı'' ile ilgili soru üzerine, olayı basından takip ettiğini belirterek, ''Ses kaydı Sayın Genelkurmay Başkanına mı ait tabii o konuda bilgim yok. Sayın Koşaner'e aitse, öz eleştiri mahiyetinde bir değerlendirme. Olayı değerlendirenlerin de bu çerçevede bakmasında fayda var. Çünkü iyi niyetli olarak bir değerlendirme yapıyor ve burada öz eleştiri, daha iyi yapma konusunda bir takım değerlendirmeler yaparken, yanlışlara ilişkin de birtakım öz eleştiride bulunuyor'' dedi. Bunları farklı yerlere çekip farklı değerlendirmeyi de doğru görmediğini belirten Bozdağ, şöyle dedi: ''Orada benim gördüğüm iyi niyetli yapılmış öz eleştiri var, bu öz eleştiri çerçevesinde 'Daha iyi yapmak için neler lazım?' sorusuna birtakım kendince cevaplar verirken, birtakım yanlışlara dikkati çekmesi durumu var. Bu bir öz eleştiri, iyi niyetli değerlendirmekte fayda var. Tabii kişilerin mahrem yerlerde yaptığı, belki samimi ortamlarda yaptığı birtakım öz eleştirilerinin, hukuka aykırı şekilde kaydedilerek kamuoyuna yansıtılması da iyi niyetten uzak, kötü niyetli bir yaklaşım, bunun da altını çizmekte fayda var. Çünkü bir ülkenin Genelkurmay Başkanının bir konuda değerlendirmeleri olabilir, dost ortamında, başka yerlerde, o samimiyete, mahremiyete istinaden bir takım değerlendirmeleri olabilir, ama bunun hukuka aykırı yol ve yöntemlerle kaydını da iyi niyetle bağdaştırmak kesinlikle söz konusu değil. Burada bir hak ihlali olduğu açık.'' Bozdağ, ''BDP'lilerin 'PKK ve askerin silah bırakması' yönündeki açıklamalarının'' sorulması üzerine, PKK'nın bir terör örgütü olduğunu ve terör eylemi yaptığını, insanları öldürdüğünü, askeri, polisi şehit ettiğini söyledi. ''Silahı bırakması gereken teröristlerdir, terör örgütünde bulunanlardır'' diyen Bozdağ, şunları kaydetti: ''Dünyanın hiçbir ülkesinde devlet silahsız olmaz. Her devletin güvenlik birimlerinin elinde silah vardır. Bu silahın amacı da vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Yani hiç kimsenin vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak üzere, devlet olmanın gereği olarak elinde bulundurduğu silahı bırakmasını istemesi söz konusu olamaz. Devlet vatandaşının can ve mal güvenliğini, ülkesinin huzur ve barışını, bütünlüğünü muhafaza etmek için güvenlik birimleri oluşturur ve bu güvenlik birimlerinin silahlı olması esastır. Bu silahları da gerektiği zaman, yasal gereklilik ortaya çıktığı zaman vatandaşın can ve mal güvenliği için kullanabilir. Dünyanın her yerinde böyledir ve hiçbir kimse ve hiçbir yapı devlete 'Silah bırakın' diyemez, demeye de hakkı yoktur. Çünkü devlet, silahı, vatandaşının huzur, barış ve güvenliği için elinde tutar ve onun için gerektiğinde kullanır. Terör örgütü ile devleti yan yana koymak kabul edilemez bir yaklaşımdır. Dünyanın hiçbir yerinde de böyle bir yaklaşımı kimse hoş görmez. Kimse kabul etmez. Silahı bırakacak terör örgütleridir. İnsanların canına, malına kast edenlerdir.'' Bekir Bozdağ, ''Hava harekatının devam edip etmeyeceği'' yönündeki soruyu da şu yanıtı verdi: ''Vatandaşımızın, milletimizin, ülkemizin güvenliği neyi gerektiriyorsa bizim onu yapma konusunda bir tereddütümüz olmaz. Biz bunu hep ifade ettik. Hava harekatı yapılması gereken bir durum varsa gereğini yapmak bizim zaten vazifemiz. Hava harekatı yapmak gerekiyorsa veya başkaca güvenlik tedbirlerine başvurmak gerekiyorsa, bunun değerlendirmesini, değerlendirmeye yetkili organlar yaparlar ve buna göre atılması gereken adım neyse o atılır. Bizim bugüne kadar bir tereddütümüz olmadı bundan sonra da olmayacak.''