Suriye’de yaşanan kimyasal silahla katliam iddialarıyla ilgili konuşan Başbakan Yardımcıısı Bekir Bozdağ ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Fatma Şahin yaptıkları ortak basın açıklamasında Hürriyet gazetesine işaret ederek, "Soruyorum; en büyük insanlık suçunu size görmeyin diye kim baskı yaptı? Yoksa Tuncay Güney haberini getiren başkası mı oldu? Böyle bir gazetecilik olabilir mi? Bunu açıklasınlar lütfen. Bizimkiler kör olmuş, buna habercilik denmez, gazetecilik denmez. En büyük katliamı siz gazetenizde görmeyeceksiniz, sonra demokrasi diyeceksiniz. Onları kınıyorum" dedi.
Bozdağ, kimyasal silah kullanıldığının açık olduğunu belirterek, " Kimyasal silahların nerede ne kadar bulunduğu toplumun elinde var. Kimyasal silah kullanıldığı açık. İnsanlıktan yana tavır alınması gerekir" dedi.
Fatma Şahin de ölümler hakkında görüşleri sorulduğunda göz yaşlarını tutamadı.
Açıklamadan satır başları şöyle:
Bekir Bozdağ:
Irak'ın uranyum zenginleştirme çalışmaları üzerine uygulanan yaptırımlar hala gündemdedir. Kimyasal silah kullanıldığına dair haberler var. Bunun karşısında insani bir tavır ortaya koymamız lazım. İnsan olmanın verdiği yükümlülüğü beraber gerçekleştirmemiz lazımdır. BM Güvenlik Konseyi Bu olay konusunda atılması gereken adımlar atılmamıştır.
Bu insanlık suçuna karşı sessiz kalmak, siyasi çıkar düşünmek çok büyük bir yanlışlıktır.
Tarih bu konuda düşünenleri yazacaktır. Yetkili ve sorumlu olanlar da bu yükten kurtulamaz.
Hürriyet'e baktığınızda manşetinde bambaşka bir haber var. Suriye'de tek bir satır yok. Başka gazetelere bakın hangi anlayış? Türkiye'nin en büyük gazetesi. Hangi vicdan bu haberi görmezden gelme emrini verdi.
İnsan olmak adına okuyuculara duyurmak adına son derece önemlidir. Dünyanın gündemi bu. Türkiye'nin en büyük gazetesinin gündeminde yok. Soruyorum; en büyük insanlık suçunu Size görmeyin diye kim baskı yaptı? Yoksa Tuncay Güney haberini getiren başkası mı oldu? Böyle bir gazetecilik olabilir mi? Bunu açıklasınlar lütfen.
Bizimkiler kör olmuş, buna habercilik denmez, gazetecilik denmez. En büyük katliamı siz gazetenizde görmeyeceksiniz, sonra demokrasi diyeceksiniz. Onları kınıyorum.
Kime neden niçin ne yapıyorlar. İnsanın öldürülmesini İslam emretmez. Suriye'deki katliamla ilgili İslam dünyası da harekete geçmeli. o çocuklar bizim çocuklarımız da olabilirdi. Dün uyuyamadım, huzurum kaçtı. Ne yapabiliriz diye değerlendirdim. Esad ve Esad'a destek verenler kafasını yastığa koyup uyuyabildiyse ve bu insanlıksa ben insan olmak istemem açıkçası.
BM bir takım hesaplar yapacağına BM uzman heyeti orada. Dünden izin verilmesi gerekirdi. Hemen bir sorgulama yapılması gerekirdi. Bu konunun incelenmesi lazım. Daha incelenmesine izin verilmedi. Ortada bir zulüm var. Daha inceleme olmadan provokasyon denilirse bu insanlığa sığmaz. Maalesef bazı ülkeler bunu yapıyor.
Kimyasal silah kullanıldığı aşikardır. Kimyasal silahların nerede ne kadar bulunduğu toplumun elinde var. Kimyasal silah kullanıldığı açık. İnsanlıktan yana tavır alınması gerekir. Artık yeter denilmesi lazım. Yeter demek için kaç masum insan ölecek.
Fatma Şahin:
Küresel vicdanın gelişmesi gerekiyor. Kötülüğü azaltmanın yolu iyiliği çoğaltmaktan geçiyor. Onların yaşam haklarını korumalıyız. İman ederek söylüyorum. Masumiyet büyük bir zaferdi. Kötülük kaybedecektir. Sabah gazeteyi elime aldım, ellerim titredi, ağlamak ağlamamak... (Şahin bu sözlerinin ardından gözyaşlarının tutamadı)