Bozdağ: Suriye uçağıdan bulunan taşınması yasak malzemeler Türkiye'nin elinde

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Esenboğa’ya indirilen Suriye uçağına ilişkin çok ciddi istihbarat alındığını dile getirdi. Bozdağ, taşınmaması gereken kargonun da Türkiye’nin elinde olduğunu söyledi.

Bekir Bozdağ, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün’ün sorularını yanıtladı.

\

Bozdağ şöyle konuştu:

"Türkiye Suriye’de yaşanan hadiseleri yakından takip ediyor. Suriye’de mevcut yönetimin kendi halkının üzerine ölüm yağdırdığı bir süreç yaşanıyor. Orada bir iç savaş yaşanıyor. Biz Türkiye olarak, Türkiye'nin toprakları kullanılarak, hem kara hem hava hem deniz kullanılmak suretiyle, bu kirli savaşa silah taşınmasını ve Suriye yönetimine silah taşınmasını veyahut da oradaki zulmü artıracak işler yapılmasına rıza göstermeyiz. Bizim hava sahamızı kullanarak uçakların oraya bir takım malzeme götürmesine izin vermeyiz. Zaten bunu daha önce de Türkiye defalarca ifade etti. Uluslararası hukuk da bu açıdan Türkiye’nin yanında Sivil havacılık, uçuş güvenliği ve diğer bütün mevzuat da bu noktada Türkiye'yi haklı gösteriyor. Tabii Suriye uçağının taşıdığı malzeme arasında, kargo arasında uluslararası sivil havacılık şartları gereği bulunmaması gereken birtakım malzemelerin bulunduğuna ilişkin bilgiler intikal ediyor, Türkiye'ye. İstihbarat geliyor. Bu istihbaratın kaynağını söylediğinizde onun mahremiyeti ortadan kalkar. Ama gerçek olan şey, bu uçakta sivil havacılık gereği uluslararası hukuk gereği taşınmaması gereken bazı malzemelerin bazı kargoların bulunduğuna dair ciddi bir bilgi var. Bu bilgi ne kadar doğru, ne kadar eğri... Bunun incelemeye ihtiyacı var. O nedenle uçak, gerekli değerlendirmelerin yapılmasından sonra Esenboğa Havaalanı'na indirildi. Havaalanında uzman kişiler tarafından gerekli incelemeler yapıldıktan sonra uluslararası uçuş kurallarına aykırı bulunan malzemelere el konuldu. Daha sonra uçağın Türkiye'den ayrılmasına izin verildi."

Uçakta taşınması yasak malzemeler vardı

"Şu bir gerçek, uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, sivil havacılık kuralları çerçevesinde taşınması yasak olan kargo malzemeleri veya taşınacak malzemelerle ilgili Türkiye birtakım deliller elde etti ve bunları aldı, muhafaza etti. Şu anda uçağa da izin verdi. Uçtu. Yolculara gayet iyi muamele yapıldı."

İndirilen uçaktaki malzemeler elimizde

Rusların uçakta askeri teçhizat olmadığını yolundaki iddialarına ilişkin olarak Bozdağ şunları söyledi: "Onlar iddia edebilir. Şu anda Türkiye'nin yaptığı inceleme sonucunda uluslararası sivil havacılık kurallarına, taşıma kurallarına aykırı malzeme bulunduğu tespit edildi ve bu malzemeler alıkonuldu ve bunlar şu anda Türkiye'nin elinde. Bunun ayrıca ispata ihtiyacı yok. "

 

'Tunceli Emniyet Müdürü sözleri ile ayrımcılık yapmıştır'

"Tunceli Emniyet Müdürü’nün açıklaması esasında ayrımcılık kokan, açık açık ayrımcılık olan bir açıklama. Doğru bir açıklama değil. Kamu görevlilerinin tamamı kendilerine kanunla tayin edilen sınırlar içerisinde mevzuatın tanıdığı yetkileri kullanır görevleri ifa eder. Onların vazifesi konuşmak değil, verilen görevleri yerine getirmek, verilen yetkileri kanun ve nizama uygun bir şekilde kullanmaktır. Vazifesi o. Ama şimdi eğer siz vazifenizi yapmak yerine başka işlerle uğraşırsanız, o zaman o görevle bağdaşır bir yaklaşım değil. Bir defa hiçbir emniyet müdürünün siyaset yapması, başka işlerle uğraşarak kendi ana ve asli görevini bir tarafa koyması doğru bir yaklaşım değil. Fevkalade yanlış bir durumdur. Siyaseti siyasetçiler yapacak. STK’lar var onlar yapacak. Onlar bu işlerle uğraşacak, ama kamu görevlileri kanunların ve diğer mevzuatın kendilerine verdiği görevleri, çizilen yetki çerçevesinde kanuna nizama uygun yerine getirecek. Türkiye Cumhuriyeti demokratik sosyal Laik bir hukuk devletidir. Bütün vatandaşlar kanun önünde eşittir. Bugün Türkiye’de işe girmede aranan kıstaslar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ve liyakat için gereken yasaların, ilgili mevzuatın aradığı şartları taşımaktır. Hiç kimseye mezhebi farkından dolayı veya tarikatından, meşrebinden dolayı veya etnik kökeninden dolayı farklı bir muamele yapılmaz.  Memur alımında da bunlar ölçü olarak konulamaz. Polislik sınavı yapılırken onun liyakat ölçüleri vardır. Ona bakılır. Çünkü kanun önünde eşitlik ilkesi bunu gerektiriyor. İnsanların etnik kökenine, dillerine, rengine, dinlerine, siyasi düşüncesine, felsefi düşüncesine inançlarına göre ayrımı yasaklayan ayrım yapılmasına izin vermeyen bir hukuk sistemimiz var. Biz bu ayrımların yapılmasına karşıyız. Eğer polislerimizin içerisinde veyahut da başkaca kamu görevlilerinin içersinde; Burada görev yapanlar şunlar, şurada görev yapanlar bunlar Şeklinde ayrımlar yaparsak biz bu milletin birliğine dirliğine fevkalade zarar vermiş oluruz."